Gaziantepli Yüksek Öğrenim gençliğin temsil eden Gaziantep Kültür Derneği adına, bütün vatandaşlarımızın Hürriyet ve Anayasa bayramını candan kutlarız.

Yurdumuzda hürriyet ve demokrasi mücadelesi, Cumhuriyetten çok daha önce, Osmanlı imparatorluğu devrinde başlamıştı. Türk milletini temamen modern, bütün anlam ve görünüşü ile olgun bir topluluk durumuna getirmek mücadelesine Cumhuriyet devrinde daha büyük önem verildi. Bu mücadele: Türk milletinin var olması, Türk milletinin dünya milletleri arasında lâyık olduğu bağımsız ve şerefli mevkii alması ve devam ettirmek amaçlarını gerçekleştirmek için yapılmıştır ve yapılmaktadır.

Bugünkü Türkiye’de gerçekleştirmeye çalıştığımız demokrasi rejimi, doğrudan doğruya Atatürk devıimlerinin bir sonucudur, Atatürk devrimleri, Kurtuluş savaşlarının kan ve barut kokan havası içinde başladı ve gelişti. Atatürk devrimlerini kurtuluş savaşlarından ayırmaya imkân yoktur. Devrim ile Kurtuluş savaşı ayrılmaz bir bütündür. Atatürk, Türk milletinin ruhunu en iyi anlıyan eşsiz bir önderdi. Alatürk, Türk milletinin yüzyıllardan beri hasret kaldığı idareye kavuşması için devıimlerin yolundan gitmekten başka çare olmadığını anlamıştı. Cumhuriyet’in içinde demokrasiyi gerçekleştirmek Atatürk’ün en büyük amacı idi Atatürk daima Türk halkına güvendi ve onun desteği olmayan teşebbüslerde ısrar etmedi. Gerçekten, Türk Ulusu’nun gelişmesine yüzyıllardan beri sed çeken engelleri kaldırmak ve hayatımıza çağdaş uygarlığın yasalarını ve araçlarını vermek için harcanan gücün milletçe onaylandığını gösteren bitçok olay mevcuttur.

Atatürk, kendinin de dediği gibi, ölümlü kişiydi. Ölümsüzlüğü, Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesine çıkarmak için “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”, “İmyazsız sınıfsız kaynaşmış bir kütleyiz” gibi ilkelerinde anlamını bulmaktadır.

Büyük Atatürk: Hayatta en hakiki mürşit ilimdir buyurmuştur. Kesin bir gerçek olan bu vecizeyi hepimiz aklımızdan çıkarmamamız lâzımdır, Hüıriyetsiz olduğu kadar, bilimsiz kalan muhitde bir mezar olmak kanunundan kurtulamaz.

Atatürk devrimi en önemli vasfıyle, bir düşünce, görüş ve anlayış inkılâbıdır.

Atatürk bize her türlü yabancı kayıtlardan azad edilmiş, hür bir aklın muhakemesi üzerine kurulmuş, modern hayat yolunu açtı. Millî menfaat icaplarına uydurulacak bir politika örneği bıraktı.

Atatürk, milletimizin batılılaşmasına engel olan bütün müesseseleri yıkarken, millî varlığımızın da temellerini atıyordu. Hilâfet, medrese, arap yazısı Osmanlıca gibi millî benliğimizin serbestçe tecellisine mâni olan ve ileri hamlelerimizde daima ayaklarımıza takılan ne kadar engel varsa Atatürk hepsini çiğneyip geçti, Atatürk yalnız millet menfaatlerini göz önünde tutarak, milletin hayrına çalışmak şeklinde tarif edebileceğimiz bir milliyetçiliğin temellerini attı

Atatürk, bugün artık tamamiyle bir fikir haline gelmiştir. Bir şairimizin Atatürkün ağzından dediği gibi:

Ben de etten kemiktendim elbet

Ben de birgün göçecektim elbet

İki Mustafa Kemal var iyi bilin

Ben işte o İkincisi sonsuzlukta

Ruh gibi bir şey görünmez

İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.

Ölümsüz Atatürk’ün Türk gençliğine hitabesi bütün okulların ve fakültelerin baş köşesinde asılıdır. Atatürk’ün bu emrini, okumuş bütün Türk gençleri birçok defa tekrar etmişler ve ezberlemişlerdir: (Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklâlini Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Muhtaç olduğun kudret damarlarında asil kanda mevcuttur.) Bu emir, Atatürk gençliğinin benliğine işlemiştir. Yeri ve zamanı geldikçe Türk gençliği bu emre göre hareket etmiş ve edecektir.

27Mayıs1960 günü yapılan Yeni Devrim, Türk milleti’nin giriştiği, hürriyet ve demokrasi mücadelesinde en ileri bir merhaledir.

27 Mayıs devrimi, bütün Türk vatandaşlarına insan hak ve hürriyetlerini tanıyan yeni bir anayasa armağan etti. Egemenlik ulusundur ilkesine dayanan, insan haklarına saygı duyan, insanca yaşama prensipleri koyan, mutlu ve hür yaşamanın yolunu açan ilim yolundaki devrimci bir anayasaya kavuşmuş bulunuyoruz.

Yeni Anayasamız, demokratik rejimi ve demokratik müesseseleri, başarı ile kurmak ve yürütmek için lüzumlu hükümleri taşımaktadır.

Yıllardan beri yurdumuzda ceryan eden birçok olaylardan çıkan bazı gerçekleri sıralayalım: Atatürk devrimleri, millet çoğunluğunun benliğine işlemiştir. Türkiye’de diktatörlük rejimi artık yaşayamaz. Türkiye yanlız kanunları ile değil, yaşayışı ilede demokrasiye uygun hareket etmek yolundadır. Hükümet ve diğer teşkilatlarımız, ödevlerinde ilmi tatbik etmek ve ihtisasa değer vermek gerektiğini anlamışlardır.

Yolumuz Atatürk yoludur, Devrim yoludur, Cumhuriyet ve demokrasi yoludur. Gençlik, devrimci düzenimizin ve demokratik rejimimizin en önemli bekçilerinden biridir.

Hulusi YETKİN