Cilt 3, Sayı 28, Sahife 97, Tarih: 15 Eylül 1933

Türkiyenin her yerinde taşlar vasitasıyle fal bakılmakta, hastalar ilaçlanmakta, arzuları olanların muratlarına ermekte gecikmiyeceklerine inanılmaktadır.

Pek eski bir Türk âdeti olan sihirli taşlardan ahkâm çıkarmağa ait olan efsaneleri ben de topladım. Bunları aynen takdim ediyorum:[1]

1- Bursada: 28.9.1926

Akrabamızdan Nuriye hanım anlatıyordu: Bursa’nın ışıklar semtinde askeri lisenin arkasında “Pir Emir” isminde bir türbe vardır. Buraya muradının hasıl olmasını diliyen kadınlar gider, ve türbeden üç ufak taş alırlar, her kim bu taşları bir hafta kaybetmeden saklıyabilirse o mutlaka muradına erer.

2- Nevşehirde: 5,11.1929

Orta mektep resim muallimi Yaşar bey demiştiki: Şu kahveci dağının cenup silsilesinde bulunan kaya şubesine memleketin bazı kadınları talihleri ni denemiye giderler. Ve bu taşların de linetiyle tefehhül ederler (Fal bakarlar)

3- Gaziantep’te: 5.11.1929

Cingifeli Molla Mehmet efendide diki: Kendim tecrübe etmedim. Fakat dişlerimin ağrıdığı çok vakitlerde bana tavsiye edilmiş bir diş tedavisi bilirim. Her kim on tane çakmak taşını bir cez vede kaynatır ve o su ile dişlerini gar gara ederse, bir daha ömründe diş ağrısı görmezmiş.)

4- Nizip'te: 8.11. 1929

Süleyman ağadan işittim: (Bir çocuğun ilk dişi çıktığı zaman anası 7 çakmak taşı ile çocuğun dişine 7 gün birer defa hafifçe dokunursa artık o çocuğun dişi ömrünün sonuna kadar ağrı, noksanlık görmezmiş.)

5- Nizip’te: 10.2.1930

Nizipte Cumhuriyet mektebinin yakınında eski bir türbe vardır. Yakın zamana kadar bu türbe içinde mevcut olan bir taş, kadınların fal bakmalarına hizmet ediyordu. Hangi adamın duasından sonra o taş terlerse onun muradı hasıl olurmuş.

6- Gaziantep’te: 2.1.1931

Maarif kalemi mukayyidi Ahmet Muhtar bey hikaye etti: (Antebin kuzey doğusunda “Aydınbaba”, Kaleiçinde “İmam Gazali”, Şıhcan tekyesinde “Şıh Can” türbeleriyle Çınarlı mevkiindeki “Loğ baba” nam ziyaretler memleket kadınlarının bazıları tarafından adeta birer murat melaikesi halinde telakki olunur. Muradına erip ermiyeceğini anlamak istiyen her kadın bu türbelerden birine giderek türbenin rutubetli duvarına küçük bir taşı hızlıca bastırır. Taş yapıştığı takdirde muradına ereceğine naat ve iman eder.

7- Gaziantep’te 2.1.1931

Yine Muhtar bey ilave ederek deydki: (Antebin “Şıh Camii” adlı mescidinde karataş bir sütün vardır. Bu taş mukaddes sayılır. Ve camiin inşasında bu taş kendi kendine gelerek oraya dikildiği zannedilir. Kadınlar, başı ağrıyan çocuklarını buraya getirerek başlarını taşa değdirirler. Ve sözde derhal baş ağrısı bertaraf olur)

8- Gaziantep’te: 4.1.1931

Maarif Dairesi daktilosu Hatice hanım diyorki: (Memleketimizde bazı kadınlarda çıkınlar içinde saklı bir çeşit taş vardır. Bu taşın adına: “Korku taşı” denir. Her kim korkarsa bu kırmızı taşı beyaz bir taş sürterler ve bazı yerleri kızaran beyaz taşı su ile yıkarlar. Ve o suyu korkan adama içirirler)

9- Gaziantep’te: 6.1.1931

Ahmet beyden öğrendiğime göre: (Antep’in şarkında “Cünüdün dağı” denen bir yerde delikli bir büyük kaya vardır. Deliğinden ancak bir insan geçebilir. Kadınlar öksüren çocuklarını bu delikten geçirirler, buradan geçen çocuklar öksürükten kurtulmuş farz edilir.

Bazı adamların parmağında kaşı kan taşı ile yapılmış yüzükler vardır.

Bu yüzükler burnu kanıyan bir adamın alnına temas ettirilirse kan derhal dururmuş.

Ali Rıza (Yalgın)


[1] Edebiyat fakültesi mecmuası (C 4, S. I) üstat Köprülü zade Fuat beyin Yağmur taşı ve halk bilgisi dergisi haberleri mecmuasının yıl: 2, sayı: 13 de Caferoğlunun: Türklerde Sihri taş telakkisi makalelerine bakınız.