ALMAN PINARI

İstanbul, Ankara, Adana yönünden Gaziantep’e gelirken uğrayacağınız ilk durak Alman Pınarı’dır. Osmaniye’den beri devamlı olarak Terasların tepelerine doğru tırmanan yolcular aracın durmasından memnundurlar. Aracınız otobüsse, kaptanınız burada park edip, onbeş dakika çay molası, diye seslenir size.

Yaz ise, Alman Pınarının şirin şirin görünür gözünüze bahçesindeki havuz.

Bakkal Nuretıinin sesi sizi çağırır: -Üzüm var üzüm, Gaziantep’in balı.

Garson çevirir çevrenizi Buyurun bayım, buyrun. Sıcak lahmacun, pilav, fasulye, kebap vs. Kurulursunuz masalardan birine. Dört yanınız dağ dağ havası güzel olur. Küfür küfür yel esar. Tüm açlığınızla sarılırsınız yemeklere. Daha bir lezzetli gelir size daha bir güzel.

GAVUR DAĞLARI

Alman Pınarıadan Gaziantep’e doğru hareket edince biraz sonra uzaktan

İslâhiye ovası görülür. Biz ise dağın tepesindeyiz. Kendimizi uçakta zannederiz.

Otobüs Gavur dağlarının kıvrımlarını dönerek inmeye başlayınca, içinize bir ürpertidir dolar. Fevzipaşa’ya yaklaşana kadar kendinizi uçakta sanırsınız. Gavur dağlarının yolları dik, uçurum her bir yanı. Korkarsınız, korktuğunuzu belli etmezsiniz ya korkarsınız, korkarsınız. "Nasıl yapmışlar bu yolları böyle” dersiniz. "Kimin aklına gelmiş de yapmış” Bu merakınızı yanında oturan Gaziantepli duyduğu bir rivayeti anlatarak giderir: "Gaziantep’e gelin gelmiş bir gâvur kızı. Mühendismiş. Memleketine her gidişinde yolların uzun oluşundan şikâyet edermiş. Uçakla döndüğü bir gün: Uçağın penceresinden Gavur dağlarını seyrederken kafasına takılmış.-Ben buraya bir yol yaptırayım ki, tarihlere şan olsun, demiş. İlgililerle temas kurmuş, devletten para sağlamış. Kendi devletinden de yardım almış. Yüzlerce işçi kolları sıvamış. Yıllar yılı sürmüş bu yolların yapılması. Sarı, sarı saçları varmış mühendis kızın. Ak ak olmuş o sarı saçlar. Ama işin sonunadek azmini yitirmemiş ışıl ışıl kalmış gözleri. Yel bitmiş. Kimseler gitmeğe cesaret edememiş araçla bu yoldan. Atlamış otomobiline, vızır vızır geçmiş virajları.

FEVZİ PAŞA

O gün, bu gündür Gaziantepli Fevzipaşa’dan öteye bu yoldan gider gelir olmuş. Bu gavur kızının yaptırdığı yoldan, Adını da o yüzden Gavur dağları koymuş halk buranın. Hani gerçekten de gavur dağları denecek yer. Nice canlara kıymış. Nice ocakları söndürmüş. Fakat son yıllarda Bahçe yolu yapılıyor. Bizden sonraki yolcular ürpermeyecek.

Fevzipaşa’dan sonra köyler görürsünüz sağa sola serpilmiş. Köyler fakir insanları fakir Tüm geçim kaynakları odun ve kömür Bodur ağaçla, cılız ağaçlar, küçümen ağaçlar. Bu ağaçlar kesilecek. Kömür yapılacak ya da kömür yapılmadan Gaziantep pazarına indirilecek. Saatlerce, uzun saatlerce süren eşek yolculuğundan sonra. Kömürlerde yollar ayrılır. Maraş, Malatya’ya, güneye Antep’e giden yollar.

HURŞİTAĞA

Hurşitağa yokuşuna tırmanırken size soygunculuk olaylarından söz ederler. Üç otobüs soyulmuş, beş otobüs soyulmuş. Bir tahsildar parası alındıktan sonra öldürülmüş. Eşkiyalar adamı doncak bırakırlarmış. Bu hikayeleri dinlerken tüyleriniz diken diken olur. Ama bunlar aslında Cumhuriyetin ilk yıllarında veya Osmanlı devri hikâyeleridir. Bugün Gaziantep yolu kadar emin bir yol yoktur. Aracınız Gaziantep Sofdağlarmı aşar.

BAŞPINAR

Derken Başpınar’ı geçer aracınız hızla. Sanki burada burnunuza gevrek lahmacun kokusu doluvermiş gibi gelir size. Başpınar, Gazianteplinin mesire yerlerinden biridir. Niyetlenirsiniz, bir gün gelip buranın meşhur lahmacunundan yiyelim diye Başpınarı geçince Dülükbaba ormanlığında uzaktan Antep’i görürsünüz. Vakit gece ise Antep pırıl pırıl yanar, gündüz ise Antep’in heybetli görünüşü vardır.

MAANOĞLU

Manoğlu köptüsünün üstünden geçerken hoşlukla dolarsınız, Sağınızda uzanan ağaç cennetinin adı “Kavaklıktır”. Solunuzda Alleben uzanmakta, köprünün hemen yanından minik bir şelale gibi akmaktadır. Allebenin suyu.

BAŞKARAKOL

Başkarakola gelince trafik binası karşınızdadır. Şehrin 4 ana caddesi burada kesişmiştir. Biz İnönü Caddesine saparız ve Başkarakoldan sola kıvrılarak gireriz kente. Az ileride, sağda bir mağara görürsünüz. Burada evcikler, evcikler görürsünüz. Evciklere giren çıkan insanlar, işte buralarda insanlar yaşar, Hammallıkla, odun kırıcılığıyla geçinen, geçinmeye çalışan insanlar. Gaziantep buysa hiçbir şey değilmiş dersiniz, Gaziantep bu değildir. Ama burası sade Gaziantep’in değil, yirminci yüzyılın utanç duvarıdır, insanlarımızı hala mağaradan çıkaramamış olmanın acısını duyarız yüreklerimizde.

GENEL GARAJLAR

Garajlarda sizi bir hay-haydur karşılar, Kilis’e Kilis’e, Kilis’e, Beş dakkada bir otobüs Kilis’e. Urfa, Diyarbakır, Urfa, Diyarbakır. Adana, Adana, Adana. Günün 24 saatinde böyledir bu karşılama. Otobüsten iner inmez her çağırtkan bir tarafınızdan yapışır. Kimi eşyanızı bavulunuzu sırtlar, daha sizin konuşmanıza bile fırsat komadan alır götürür bir yana.

OTELLER

En iyisi hiçbir tarafa gitmiyeceğinizi söylemenizdir. Garajların önünde bir taksi parkı vardır. Binin bir taksiye, söyleyin şoföre sizi iyi bir otele götürsün. Şoföre güvenebilirsiniz. Taksinin beş dakika sonra ya Kaleli ya Gülpalas’ın ya Veliçin ya Söylemez veya Güney, Nakıp Ali veli, Güzel, Güney, Hazar otellerinden birinin önünde durur. Gaziantep’in otelcilerine de güvenebilirsiniz. Gaziantep otellerinde evinizdeymiş gibi rahat edebilirsiniz. Yol yorgunusunuz. Kendinizi iyi bir uykuya bırakın. Sabahleyin yorgunluklardan sıyrılmış, zinde bir halde uyanın.

Sizinle birlikte Gaziantep’in götülecek gezilecek en güzel yerlerini dolaşalım. Sabah oldu ama siz yol yorgunu olduğunuz için gezilecek görülecek yerlerden bazılarını kaçırdınız. Onları da başka bir güne bırakalım da şimdi ilkin bir plân yapalım. Mesire yerlerini mi istiyorsunuz. Kavaklık, Alleben, Nurgana, Dutluk, Sarıgüllük, hangisini istersiniz? Belkıs, Karkamış harebelerine mi gidelim, kaleyi mi ziyaret edelim? Gaziantep müzesinden mi işe başlayalım yoksa ilkin. Gelen yolcuların çoğu çarşıları gezmeyi tercih eder. Gaziantep çarşılarında yok yoktur. Her şey vardır. Ucu bucağı bulunmuyan dükkanlar arasında kaybolmayın sakın Burada dünyanın her tarafından gelme malı bulabilirsiniz. Antep’in Batının malını doğuya, doğunun malını batıya satan bir ticaret ve sanayi şehri olduğunu derhal anlarsınız.