GENÇ BİR KIZ EŞ ARIYOR

Evet sevgili okuyucular genç bir kız eş arıyor. Sarı ve uzun saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu beyaz tenli, dolgun vücutlu hanım bu. Bununla tanıdığım bir dost evlenmeyi arzu ediyor. Arkadaşım sıhhatli, genç ve zengin olmakla beraber böyle bir izdivaca gönlü razı olmuyor. Korkuyor, çekiniyor. Onunla mesut olamıyacağını itiraf ediyor. Daha doğrusu kendini layık görmüyor.

Bu gencin derdi ne olabilir acaba?

Mevzuu biraz daha açalım: Kız bir musikişinas adeta. O kadar güzel sesi var ki istikbalde kuracağı yuvayı bülbül kondurmaya hacet yok. O kadar sanatkar bir terzi ki ne modaya, ne de kadın terzilerine ihtiyacı var. O kadar mükemmel bir ev hanımı ki ne kapıcıya, ne hizmetçiye, ve ne de dadıya müstakbel yuvasında şimdiden yer vermeyeceğine inanıyorum. Aldığı kültür sayesinde namus ve aile mefhumu o kadar iyi teşekkül etmiş ki izaha dilim varmıyor.

Her evlenmek isteyen elbette böyle bir kıza izdivaç teklif edemez. Cemiyette her bakımdan vasat bir insan olmak gerektir. Ve ancak bu sayede zor problemler çözmek imkanı hasıl olur. Zamanımızdan maddi servet sosyal hadiselerde müessir bir oynamamaktadır. Oynuyorsa batıldır, hakiki manadan uzaktır. Cemiyet kendisine yenlik ve refah getirenlere, yani medeni kişilere hürmet eder, arzularını yerine getirir. Bu safta olmıyanları maddî veya manevî yoksulluklar içinde kıvrandırır. Böylelerine karşı merhametsizdir.

İşte arkadaşım manen kıvrananlar arasında olduğunu kabul ediyor. Kültür ve sosyal terbiyenin mevcudiyetsizliği, paha biçilmez, hâzineyi tahrip ve mahvedeceği kanaatinin bir gün galebe çalacağım idrak ediyor. İçtimaî görgü ve anlayışın eşit olmaması dolayısiyle, ileride vahim neticelerin doğacağından şüphe etmiyor.

Genç neslin peşine bütün maddî servetimizi takarak yeni yuvalarına göndermeden evvel tam bir kültür ve cemiyet terbiyesi alabilmelerini sağlayalım. Hadisenin yalnız buna şamil olduğunu kabul etmeyiniz. Ve daha nice çıban başı koparacağını tasavvur ediniz. Cemiyet mücadelesinde yaya kalanlar ekseriyet teşkil ederse, medeniyeti nasıl sokar, nasıl barındırabiliriz içimizde.

Nezih ÇANKAYA