(Sayfa 37 den devam)

Diğer kilimlerden motiflerinin genişliği ve renk bakımından çeşitli olmasile ayrılır. Halbuki 1, 2, 3 numaralı kilimlerde motifler ince çizgiler halinde dokunmuş olmasına mukabil bunda geniş satıhlı motifler ele alınmış olduğu görülür.

5 - Bu kilimin motifleri zemin üzerine muntazam bir şekilde ve muayyen bir ara ile serpilmiştir. Zeminleri çok kere koyu olan bu kilimlerde motifleri için hem koyu hem de açık renklerden faydalanılmıştır. Çok kere bu renklerin zamanla zemin rengine kaçtığı olur. Bu tarzdaki kompozisyonlara pek az tesadüf edilir.

6 - Diğer biri ise cicim ve sili dokumalarında fazla tatbik edilen bir motiftir, iç içe

olan bu motifin muhtelif renklerde dokunmasile meydana gelen renk armonisi çok zaman gözü alan bir parlaklık arzeder. Gerek zemin ve gerek motiflerin renkleri arasında meydana gelen bu kaynaşmadan zeminde ayrıca bir motif manzarası alır. Buraya kadar tezyini mahiyatini belirtmeye çalıştığımız bütün bir kanat halinde dokun muştur. Halk arasında bu kanada (Bir şak) adı verilir.

7 - Diğer birinde tezyini terkip birdenbire değişir. İki kanattan ibaret olan bu Antep kilimi çok eski bir geleneği taşımaktadır. Ve örneklerine pek az tesadüf edilir.

8 - Sandıklı adı verilen bir kompozisyon aynı şekilin sıralanmasile meydana gelen bu terkipde büyük motiflerin içine ayrıca küçükleri de bu motiflerden üç tanesi geniş bir şekilde dokunur. Bunun içine ve dışına tali bir takım motifler doldurulur. Kenar suları geniş bir nevi çiçeklerle süslü olduğu için beşli kilimde denir.

9 – Antep’in köylerinde tesadüf edilen diğer bir kiliminde dikdörtgenlerden meydana gelmiş motifler olduğu görülür. Bunlar için kullanılmış renkler bir orta süsünün meydana gelmesini temin edecek şekildedir. İki kanattan ibaret olup ölçüsü 3x8 metredir. Dikdörtgenler arasında ayrıca küçük motifler de bulunur. Bu tali motifler meydana getirmesi düşünülmüş olan orta süslerin bozulmasını temin edecek şekilde değildir.

10- Aynalı adını taşıyan bir kilim örneği daha vardır ki Anadolunun muhtelif yerlerinde bu kilim örneğine rastlanabilir.

11- Bu terkibe bindallı (Mindallı) adı verilir. Bu isim motiflerinden ziyade kompozisyona verilmiştir. Bazı bölgelerde bu motiflerin etrafına kullanılan bazı koyu renklerde göl gelendirilmiş ve kısmen açık olarak zemin lerin üstündeki motifleri bariz bir şekilde gözükmesini temin eden bir fon dokunmuş tur. Büyük bir ustalık isteyen bu çeşit işçi likle gelin elbiseleri arasında bindallı adı verilen kadifeden yapılmış dival işler taklid edilmiş gibidir. Bu terkipler dışında kenar, orta ve köşe süslerile dokunmuş kilimlerde vardır. Burada daha ziyade bilinen ve her yerde tesadüf edilen örnek dışında eskilişine kanaat getirilmiş olanlar üzerinde durulmuş ve motiflerin yalnız kilimlerde tatbik edilmiş olanları derlenmiştir.

HAM MADDELER:

Öküz tüyü, deve tüyleri, at, eşek, koyun, keçi, tüy ve yünleri kullanılır.

İPTİDAİ BOYA MADDELERİ:

Tabii Siyah boya, felhani boya, turuncu boya, mavi boya, cevizi boz, yeşil boya, cehre sarısı, sabit yeşil, toprak mor boya, ceviz kabuğu, ceviz kökü, haylangoz yaprağı, soğan kabuğu, bitki meyvesi, sumak yaprağı, kızılcık otu.

Abalarda ve kilimlerde yünlerin renklerinden istifade etmek suretile de imalat yapılır. Bu arada haylangoz dediğimiz ağaç yaprağı ve ceviz yaprakları siyah boya yerine kullanılmak suretile cevizi renk boyalarda nar kabuğu ile muvakkat bir devreye kadar idare edilmiştir. Kimyevi boyalar çıktığında ilk defa sabit boya için asitli boyalarla imalata devam edilmiştir. Tâki iptidai maddelere muhtelif maddeler katılmaya başlayışda asitsiz pamuk yün boyaları ile boyanarak kilim imal edilmiştir. Bu boyalar kolay boyanmakta fakat ele çıkan boyalardandır. Şimdiki yeni sistem motorlu tezgâhlarla imal edilen kilimler yine asitli yün boyalarile sabit boyanarak dokunmaktadır. Ele çıkan boyalar ucuza mal edilmekte ve her türlü engin kaliteyi tutmaktadır. Sabit boyalar ise sadece yünleri tutar. Kilimlerdeki boyalar diğer kılavuzlarda belirtilenler gibi her bölgenin hudutları içinde yetişip boya usareleri bulunan bitkilerden istihsal edilmekte idi. Eski ve ibtidai bir usulde ele edilmelerine rağmen bu boyaların sabit olduğu gibi eskidikçe muhtelif nüanslar alarak güzelliğini muhafaza ederler. Kullanılan başlıca renkler yeşil, turuncu, larcivet, kırmızı, mavi, esas olup bunun dışında penbe kahve ve güvez renkler tali olarak görülmektedir.

TEZGÂH:

Kilimler dik yatık veya bir duvara dayalı mail bit şekilde üç tip tezgâhta dokunur. Bunların içinde en çok yatık tezgâhlar Gaziantep’te kullanılmaktadır. Sağlı sollu kütükler çakılır ve kurulan aletler şunlardır: Tabanca, selmi, alt tahta, tepe, tarak, tezgâhların kolu, kücü, aygır, cisi takıldak, sundurmalar ve direzinler, mıhlı maber, halaka, dikme kazığı, ketme tahtası, ten kazığı, mitit, mekik, sargı kazığı, halaka tabancası, nezik taş (Bayağı çukur bir taş) zezik, ayakçak, (ayağın tezgâhı işletmek için tezgâhın altındaki yeri) ayakçak demir, (çukurda bir zincirden ibarettir.) 30 santimetrelik bir cetvel tahtası vardır. Bu da tezgâhı işletirken bir kaç dakikada bir muhtelif ipliklerin nekadar işlendiğini ölçmek içindir. Çünkü tezgâhta her iş ölçü ile yapılmaktadır. Asıl tezgâh 2 metre kadar uzunlukta ve 20 santim kadar eninde pek mukavim olan cevizden veya buna benzer bir ağaçtan ibarettir. El ile her ipi dokuma hareketine göre beri çekilir ve ileri itilir. İşçinin iki ayağı çukurun içindedir. Çukurdaki yerinde hareket ettirildikçe ona ağızlık (en ince iplikleri havi bir taraktır.) içinde muhtelif renklerde iplikler olan ayrı ayrı mekikler vardır. Mekik bu ağızlığın sol tarafından geçirilir, sağ tarafından çıkarılır. Böylece tezgâh çalışmaya başlamıştır. Muhtelif taraklar vardır. İki silindir vari çubuk arasında gerilmiş dayanıklı köşker ipliğinden ve sayısı belirli olan 15 santimetre uzunluğundaki ipliklerden taraklar vardır. En incesi işçinin önünde olanıdır. Mekik soldan geçirilip sağdan çıkarılmak suretile hareket etmekte yün ipliklerde dokunmaktadır. Bu dokunan iplikler belirli miktarda cetvel tahsilatile ölçülür, gereği kadarı dokununca içinde hazır renkli yün iplik bulunan diğer iki mekik alınır, bu mekikler işçinin sağ tarafında bir ağaç üzerinde hazır vaziyette asılıdır. İşçinin önündeki selmi denilen bir metre kadar uzunluktaki dikdörtgenler pirizması şeklindeki ağacın bir yerine sokulmuş bir kazıkla işçinin kucağına doğru kilim çekilir. Ve dokunmaya devam için yer verilmiş yeniden olup işçiye de bir dayanacak yer teşkil eder. Bu atelyelerde dokunan kilimlerin genel olarak eni 69 santimetre, uzunluğu 2.80 metrelik kilimlerdir. Saha geniş ölçüde büyük kilimleri imalı için tezgahları daha geniş ve büyük ölçüde olanları kullanılır. Bu kilimler Türkiye’nin her tarafına sevk edilir.

İSTATİSTİK:

Gaziantepte günde işlenen kilim adedir 2.000. satış sahası bulunduğu takdirde 10.000 kadar işlenebilmektedir. 500 işyeri ve bu iş yerlerinde 2.000 adet el tezgahı vardır. Günde 7.000 kilo kilim ipi sarfedilir. Kilosu 3 liradır.

Motorlu tezgahlardaki faaliyet 1963’ten itibaren başlamıştır. Her motorlu tezgah günde 8 saat çalışmak suretile 4 adet kilim işlemektedir. Desen ve motifleri daha değişiktir. Bunlara çakarlı motor kilimleri denir. Fiyatları el tezgahlarınınkine nazaran daha yüksek, kilimlerde tek parçalıdır.

SON

Hazırlayan: Yaşar GÖĞÜŞ