Asırlardan beri Gaziantep’te yapılan binalar, çevrede pek bol bulunan taşlardan yapılırdı. 1962 yılında Gaziantep Çimento fabrikasının faaliyete geçmesinden sonra, Gaziantep’te ilk birikethaneler kuruldu. Biriketler inşaat sahiplerinden büyük rağbet gördü. 1964 yılında sayısı onu geçmiyen birikethanelerin sayısı 1966’da 77’e yükselmiş, 1968’de yüze yaklaşmıştır 1968 yılı Gaziantep’inde gecekondular bile biriketten yapılmakta, taş ocakları arka arkaya kapanmaktadır. Son birkaç yılda biriketçilik, Gaziantep’in çehresini birdenbire değiştirmiştir. Yüzlerce yeni bina, arka arkaya 7 8 katlılarda dahil yükseliyor.

Fehmi Anlaroğlu arkadaşımızın (Gaziantep’te En eski Türk El san’atı taşçılık ölüyor) başlıklı yazı gelince, Taşçı Davut Özpolat ustanın sözleri gerçek midir? diye düşündüm ve aynı konuda biriketçi Cevdet Eren ile biriketçi Mehmet Akalının görüşlerinide aldım.

Taşçı Davut Özpolat biriketlerin çok çürük olduğunu, havara taşından yapılan biriketlerin sağlam olmadığını iddia ediyor. Biriketçiler ise, havara taşından yapılmış bir birikete rastlamadıklarını, biriketlerin Narlı veya Fırat kumu ile çimento karışımından yapıldığını, Gaziantep’te pek bol bulunan sert beyaz taşın makine ile kırılarak biriket imalinde kullanıldığını, bazı biriketler de curufa ve dere kumuna da rastlandığını ilâve ettiler. Biriketlerin kurumadan satıldığını, inşaatta kullanılırken kolaylıkla işlendiğini ve fakat zamanla biriketin sertleştiğini, 1 yıl dinlenen birikete çivinin dahi çok zor çakılabildiğini beyan ettiler. Çürük biriketin bir çocuk tarafından dahi bilineceğini havaradan yapılacak biriketlerin inşaat sahibi ve ustalar tarafından alınmıyacağını söylediler.

Biriketin taşçılığın yerini alış sebeplerlnin başlıcalarını biriketçiler söylece sıraladılar:

1) Biriket duvarlar, taş duvara nisbetle daha az yer kaplarlar. Biriket duvarın kalınlığı 10,15,20 santimetredir. Arsanın dar ve kıymetli olduğu yerlerde biriket tercih edilmektedir.

2) Biriket daha ziyade betonarme binalarda ara bölmelerde kullanılmaktadır. Betonarme ile 7-8 katlı binalar kolaylıkla yapıldığı halde taştan yapılan binalar ise 3-4 katı geçmiyor. Biriket, taşa nisbetle hafif Olduğundan, fazla ağırlık olmasın diye betonarme binalarda tercih edilmektedlr.

3) Biriketleri birbirine birleştiren ara malzemesi ince kum, kireç ve çimentodur. Biriket duvarlarlarda her biriket diğer biriketle kaynıyor, sökülmüyor. Taş duvarlarda ise ara malzemesi toprak ve kireçtir. Taşlar birbirinden kolaylıkla ayrılıyor, sağlam duvar olmuyor,

4) Biriketlerin içi boş olduğundan sıcak ve soğuğu, taşa nisbetle daha az geçiriyor.

5) Biriket duvar, taş duvara ve bilhassa havara duvara nisbetle daha az nem muhafaza ediyor.

6) Biriket duvarı inşa etmek, taş duvara nisbetle çok ucuza mal oluyor.

7) Taş duvar inşaat çok uzun zaman aldığı halde biriketle inşaatı çok kısa bir zaman alıyor.

8) Biriket üzeri çok defa çimento sıva ile kaplanıyor. Bir iki yıl sonra bu sıva o kadar sertleşiyorki çivi dahi çakılamıyor. Biriket duvarlarda tahta kurusu gibi haşerenin yuva yapması, saklanması mümkün değildir. Taş duvarlar ise Antep suvağı veya kereste ile kaplanıyor. Antep suvağı çimento sıvaya nisbetle sağlam olmuyor. Kereste kaplama çok pahalıya mal oluyor.

9) Biriket, taşa nisbetle bol sayıda ve ucuza mal ediliyor ve inşaata kadar traktörlerle teslim ediliyor. Taşın ise yonuculuk işi çok vakit alıcıdır, pahalıdır ve inşaat sahiplerini bezdiricidir. Biriketin süratle taşçılığın yerini almasında taş yonutucularının halkımıza usanç vermesinin de büyük payı vardır.

Biriketçiler taşçılığın tamamen ölmüyeceğini, mermerciliğin gelişeceği kanaatindeler. Betonarme binaların cephe ve merdivenlerinde mermer levhaların daha çok kullanılmıya başlandığını, mezarlıkta ise biriketlerin bahçe çitleri yerine kullanıldığını ve aile mezarlarını birbirinden ayırdığını, asıl mezarların ise mermer veya sert taşlar yapıldığını görmekteyiz.

Gaziantep Biriketçileri, üç dört yıl gibi çok kısa bir zamanda gelişmiş, binlerce yıldan beri devam eden taşçılığın geniş ölçüde yerini almış bulunuyor. Biriketçiler,modern inşaatı çevre köylerede sokmaya muvaffak olmuşlardır. Kerpiç hazretleri de daha şimdiden birçok köyümüzden kovulmaya başlanmıştır. Biriket, kerpice de son zamanlarını yaşatıyor. Kerpicin son günlerini yaşaması, geleceğin modern Türk köylerinin ilk habercileri olduğu için sevinçliyiz.

Hulusi YETKİN