Gaziantep’e ilk defa gelenlerin çoğu, bir tepe üstünden Gaziantep şehrini toplu olarak görmeyi çok arzu ediyorlar. Şehirleri toplu olarak görmek arzusu, insan oğlunda o kadar kuvvetli ki; bu arzu meselâ Paris şehrinde Eyfel Kulesini, İstanbul’da Beyazıt Kulesi ile Çamlıca Tepesini, İzmirde Kadife Kaleyi meşhur etmiştir.

Büyük bir şehir olmaya aday olan Gaziantep’imizde de bir (Kadife Kale) meydana getirmeye mecburuz. Gaziantep’i ziyaret eden, turizmden anlıyan aydınların en çok tenkit ettikleri bir durum da bu noksanlığımızdır. Tenkitçilere göre Gaziantep’te öyle bir yüksek yer seçilmelidir ki, o yerden şehrin mümkün olduğu kadar geniş bir kısmı yeşilliklerle birlikte, görünsün. Seçilecek bu yer ve çevresinde her türlü medenî ihtiyaçları karşılıyacak tesislerde bulunması gereklidir.

Araştırma yapmak amacı ile Gaziantep’e gelip Kültür Derneğini ziyaret eden araştırıcılarla birlikte Gaziantep’in bir çok yüksek yerlerini gezdim. Çoğunluğun Haci baba tepesini beğendiğini tesbit ettim. Haci baba tepesinden şehrin hemen hemen tamamının yakından gözükmesi, Değirmiçem ile Çıksorut yönlerindeki yeşil alanların şehri kucaklarmış gibi durması, gece manzarasının ise Çamlıca Tepe’sini veya Kadife Kaleyi hatırlatması gibi özellikleri çok beğenilmektedir. Fakat civarın harap hali de acı acı tenkit edilmektedir. Dülük babayı da beğenenlerde fazla ise de, şehirden çok uzak bulunması sebebiyle (Kadife Kale) özelliği kaybolmuştur kanaatinde olanlar çok. Gaziantep’in Kadife Kalesi’nin, Gaziantep Kalesi üzerinde veya Mardin Tepe’de kurulmasını uygun görenlere de rastladım.

Gaziantep’in Kadife Kalesinin yeri, bir komisyon marifetiyle tesbit edilir ve şehir imar plânı ona göre düzenlenirse, kısa bir zaman sonra büyük malî külfetlere girmeden Gaziantep de Kadife Kalesine kavuşmuş olacaktır kanaatindeyim.

Hulûsi YETKİN