Gaziantep’in en önemli problemlerinden birisi muhakkak ki: İçme, Kullanma ve Ziraat için lüzumlu suyun temini işidir. Ucuz enerjiyi de sanayi için olduğu kadar su ihtiyacını gidermek üzere ana dâva olarak ele almak icabeder.

Halen birçok şehirlerimizin kavuştuğu ucuz enerjiden Gaziantep’in daha uzun zaman mahrum kalacağı müşahade edilmektedir. Adana’nın Seyhan’dan, Maraş’ın da Ceyhan’dan elde ettiği bol enerjiye Gaziantep’in de kavuşacağı günleri elbette sabırsızlıkla beklemekteyiz. Bir Fırat projesinin tahakkuku bütün temenni ve arzularımıza rağmen daha seneler ister. Vali Sayın Osman Meriç’in direktiflerile son günlerde yüksek Elektrik mühendisi Fadıl Teymur’la içme suyu ve enerji konusundaki çalışmalarımız sırasında: Vilâyetimizin kuzey bölgesini geniş mikyasta inceledik. Gaziantep ile Maraş’ı ayıran Hurşit dağlarının kuzey eteklerinde muazzam su menbalarının bataklıklar meydana getirir gördük. Bunlardan: Mizmizli Menbaının 4000 litre – saniye ve Ballama menbaının da 5000 Litre-Saniyelik debiyi haiz olduğunu tahmin ettik. Yalnız bu iki menbadaki 9000 lt-Sn. lik suyun ifade ettiği mana aşikârdır. Halen Gaziantep’e 150-200 Lt.sn. lik su verilmekte ve 20 yıl için 600 Lt-sn. lik projeler derpiş olunmaktadır. Bu azamî miktar bile mezkûr menbaların onbeşte birine tekabül etmektedir.

Bu menbalar şehre ancak 40-50 Km uzakta olup tamamen Gaziantep havzasından beslenmektedir. Popüler bir deyimle: TESTİYİ GAZİANTEP DOLDURMAKTA SUYU MARAŞ KULLANMAKTADIR.

Doğumuzda 400 m. rakımlı Aksu, Gaziantep’in yeraltı ve yerüstü su servetini âdeta sömürmektedir. Her birinden 50 Km. uzakta bulunduğumuz bu iki kaynaktan hiçbir istifademiz olmamaktadır.

Gaziantep basınında zaman zaman Fırat konusunun ele alındığını gördüm. fakat Aksudan bahseden kaleme rastlamadım. Üzülerek kaydedeyim ki: Bunu bir Alman profesöründen Kalein Zoğe’den öğrendim. Fadıl Teymur arkadaşımla ilk fırsatta bu konuya teveccüh ettik. Mizmizli ve Bağlama menbalarını gördüğümüz an elimiz böğrümüzde kaldı. Bu ne bol su ve ne berraklık...

Fırat’tan yapılacak isalelerden çok daha ucuz ve çok daha kolay imkânlar gözlerimiz önüne serildi. Hele bu menbalardan Güvercinlik Santralına gittiğimiz zaman üzüntümüz kat kat arttı. 3000 kilovatlık takati haiz olan Güvercinlik Santralından Maraş, Puvanla ancak 1200 kilovatını çekebilmektedir. Gündüzleri bu miktar 300-400 Kv,a kadar düşmektedir. Böylece: Bu millî servetinde ne maksatla olduğunu bilmediğimiz ziyanına her Türk vatandaşının üzüleceğine şüphe yoktur. İlerideki inkişaflar için ise:

Ceyhan üzerinde Güvercinlik santralında daha bir kaç tanesini sıralamak kolayca mümkündür. İşe boşa akıp giden hazır enerji ve işte.. Ve işte hatta tasfiye edilmeden kullanılacak – İçilecek bol su..

130 bin nüfuslu Gaziantep şehri susuz ve enerjisiz kıvranmaktadır. 25 Km. lik bir enerji hattı ile Mizmizli ve Bağlama menbalarının elektifikasyonu tamamlanıp ve suyu kolayca Gaziantep’e dökülebilir.

Allebeni delik deşik ederek damla damla topladığımız sular Gaziantep’in bu günkü ve hele yarınki ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktır. Bugünden ciddi olarak bu konuya eğilmezsek Gaziantep için susuzluk günlerini beklemekten başka çare yoktur. Bu da Gazi şehir için en büyük felakettir.

Büyük su Kongresinde ve müteakip toplantılarda Yeraltı su servetimizin çok fakir olduğu, nihaî bir çare-i hal olamıyacağı bütün mütehassıslarca tam bir birlik halinde ifade olundu. Bu hususta hiç bir otoritenin tereddüdü yoktur.

Son aylarda Vilâyet Ormanı içinde vücuda getirilen 1 nolu Gölet ise bu dâva uğrunda atılan bir ilk adımdır. Yılda 2 milyonluk şehir su ihtiyacı yanında 50 bin ton su rezervi elbette çok küçük kalmaktadır. Esasen Gölet suyu şehirlerde içme suyu olarak kullanılamaz. Miktar ve tasfiye imkânları buna engeldir. Yalnız köy içme suları için Göletlerden istifade mümkündür. Ancak biz her hal ve kârda Gaziantep Yeraltı ve Yerüstü su servetinin beslenmesi için Gölet sureti halinin yegane çıkar yol olduğuna kaniiz. Mizmili ve Bağlama menbalarından temin olunacak 600 Lt sn. lik isale ile şehrin içme su şebekesinin takviye olunacağına ve meydana getirilecek yüzlerce göletle de Gaziantep su rejiminin feraha kavuşturulacağına inanmaktayız.

Yağışlar: Çiftçinin yüzünü güldürecek şekilde sindire sindire olursa Göletlerde elbetteki su birikmez. Erozyon az olur ve yeraltı su seviyesi yükselir. Göletler: Sağnak yağışları ve sel sularını faydalı hale getirir. Zararlı yağışlar Göletlerde kıymetlendirilir. 1 nolu Vilayet Göleti’nden son aylar zarfında edindiğimiz intibalarla bu hususlar çok bariz olarak taayyün etmektedir. Bir Milimetrelik yağışla Gölet havzasına 5000 ton su düşmektedir. İlmî esaslara göre bunun üçte ikisinin yani 3600 tonunun Gölete gelmesi lazımdır. Halbuki şu son yağışlarda ve terasların da tesirile ancak yüzde bir su gölete gelmiş ve 1500 ton su birikmişti. Bölgenin yeraltı su seviyesinin yükselmesi revizyon ve ziraat için çok faydalı olan ince taneli ve sindire sindire yağan yağmurlar göletlerde su biriktirmez ama, memleketin yüzünü güldürür. Böylece tabiat göletlerin sunî vazifesini çok geniş ve çok mükemmel olarak görmüş olmaktadır.

Gaziantep: Su rejimi bakımından İtalya’ya çok benzemektedir. Bir tarafımızda düşük rakımlı Fırat ve bir tarafımızda Aksu... İtalya’nın iki sahili gibi uzanmaktadır. İtalya, su temini yolundaki ümitlerini göletlere bağlamıştır. Gaziantep’de de yeraltı ve yerüstü su serveti ancak göletle temin ve takviye olunabilir. Fırat’tan veya Göksu’dan pompajla elde edilecek sular elbetteki geniş mikyasta ziraatta, şehrin ağaçlandırılmasında ve civarın bahçe ve mesirelerinde şimdilik kullanılamaz.

1 nolu vilâyet göletinde elde edeceğimiz tecrübe ve neticeleri genişleterek 1962 yılında bunların miktarını 10 a iblağ edersek artık bu istikamette bir merhale daha kaydettiğimizi sevine sevine iddia edebiliriz. Hemen ifade edelim ki: aylardır etüt edilen 4-5 gölet daha projelendirilmiş ve proğramları alınmıştır. Halen 2-3 gölet üzerinde çalışan toprak-suyun bu istikametteki faaliyeti sayanı şükrandır. (Gaziyurt)