Gaziantep’in halledilmesi gereken en mühim davalarından birisi hiç şüphe yokturki su işidir. Bu hayati konunun:

1 – Gaziantep şehri,

2 – Kazalar,

3 – Köyler için olmak üzere 3 ayrı kısımda incelenmesi icap eder.

1) Gaziantep Şehircilik ve belediyecilik programlarını tahlil ederken 1960 yılında 1802000 ton su kullanılmış olduğunu, şehir dahilinde ancak yüzde 35 meskende su bulunduğunu ve beher nüfusa günde yalnız 40 litre su isabet ettiğini tespit etmiştim. Halen şehir nüfusunun 125000 olduğu ve nüfusunun 1980 yılında 245 bine baliğ olacağı tespit olunduğuna göre su ihtiyacımızın vüsatı kolayca anlaşılacaktır. Klasik şehircilik kaidelerine göre şehirlerde beher nüfusa 125 Lt. su hesap edilir. Bu durumda yalnız şehir sakinleri için bir yılda 5625000 ton suya ihtiyaç vardır. Halen şehre takriben 3500000 ton su verildiğini ve bu miktarın 1800000 tonu saatlerden geçtiğine göre şehir su ihtiyacının şiddeti taayyün eder. Ayrıca şehirde mevcut küçük ve büyük baş hayvanların, park ve bahçelerin sulanması için de 2400000 tona ihtiyaç olduğu ve böylece şehrin derhal 8.000.000 tonluk bir suya ihtiyacı bulunduğunu ehemmiyetle ifade edebiliriz. 20 yıl sonra 1980 senelerinde şehrin nüfusu 250000 e baliğ olacağı ve bu nüfus için de 16.000.000 ton suya ihtiyaç olacağı derhal kaydedilebilir. Su ihtiyacımız bakımından en az 20 yıllık bir istikbali hedef tutmak lüzumuna inanmaktayız. Aksi takdirde muvakkat ve arızî tedbirlerle su davasının halli cihetine gidilmesinin memlekete büyük zararlar tevlit edeceğini ehemmiyetle kaydetmek isteriz. Her konuda olduğu gibi bu ciddi dava da payetif tedbirlerin büyük mahzurlar doğuracağı ve yapılan yatırımların heder olacağı artık herkesçe bilinmektedir. Bu cihetle Gaziantep şehrinin su davasını ele alırken ilk merhalede bütün teklif ve tedbirlerin ilim süzgecinden geçirilmesi lüzumuna kanaat getirdik.

2) Gaziantep şehri için olduğu kadar Kilis, Nizip, İslahiye, Oğuzeli, Araban ve Yavuzeli kazaları için de su konusu büyük bir dava olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilhassa Kilis, Nizip, İslâhiye’nin daha geniş mikyastaki ihtiyaçlarını karşılamak için içme ve sulama su durumlarının tayin ve tespiti şarttır. Bu hususlarda da ilgili merciler kongremize mufassal izahar vereceklerdir. Müzakerat sırasında ve ilk efüdlere geçildiğinde bu konularda birçok teklif ve kanaatlarımız ayrı ayrı arz edilecektir.

3) Gaziantep’in köy içme suları konusu da üzerinde hassasiyetle durulacak önemi haizdir. Gaziantep vilayeti dahilinde halen 575 köy ile bu köylere bağlı 190 oba mevcuttur, 1960 sayımına göre bu köy ve obalarda 239539 nüfus sakindir. Hemen şunu da kaydedelim ki 1960 yılı sayımında Gaziantep şehrinde nüfus artışı azamide dolaşırken köylerde durum aynı olmamıştır. 1955-1960 fasılasında şehir nüfusu yüzde 052,6 artış kaydederken merkeze bağlı köylerde yüzde 01 bir eksilme vukua gelmiştir. Böylece merkez köylerde vukua gelen yüzde 0 30’luk tabii artışın Gaziantep şehrine şirayet ettiği kolayca görülür. Gaziantep şehri yüzde 0 27,5’lik tabii artışına ilave olarak yüzde 0 11 merkez köylerden ve yüzde o 14, i vilayet köylerinden ve civarından temin edilmiştir. Elbette ki bu göçler muhtelif faktörlerin tesiri altındadır. Faktördeki merkezdeki sanayileşmenin cezbetme kudreti yanında köylerdeki kötü şeraiti zikredebiliriz. O halde şehir nüfusunun normal artışlarını da bir nizama bağlamak için köylerdeki hayat şartlarını islah etmek zarureti vardır. Buda, ziraî alanda olduğu kadar içme suyu, yol ve okul istikametlerinde de derpiş olunmalıdır.

Kanaatımızca bunların başında köy içme su davası gelmektedir. Son 12 yıl zarfında 242 köye 158050 metrelik isale, 307 köye 475 çeşme ve kaptaj, 43 köye 64 kuyu, 10 köye 12 sarnıç ve 245 köye 589 kuyu ağzı yapılmıştır.

Bu rakamların cazibesine kapılmanızı rica ederim. 1961 yılı çalışmamız da dahil bütün bu çalışmaların tamamen palyetif bir hareket taşıdığını üzülerek kaydetmek isterim. Bu yılki programa göre geçen seneden yarım kalmış 8 köyün içme su inşaatı tamamlanmış ve yeniden 4 köyün suyu bitirilmiş ve programa ilaveten de 6 köyün içme su konusu ele alınmıştır. Bütün bu rakamlar gözden geçirilirse 575 köyden 407 sine ve 190 obadan 83 üne su getirildiği görülür.

Ancak köylerimizde yaptığımız ilk inceleme de halen 128 köy ve 107 obanın tamamen susuz olduğunu, ele alınan köylerden de bu yıl ki kuraklık dolayısı ile 150 sinde ve obalardan da 30 unda bir damla suya rastlanmadığı cihetle Gaziantep Vilâyeti dahilinde halen 278 köyün ve 137 obanın tamamen susuz olduğu hakikati tespit edilmiş olur. Böylece Vilâyetimiz dahilindeki köylerin yüzde 50 si tamamen susuz ve geri kalan yüzde 50 sinin de yüzde 22 sinin kâfi suyu bulunmadığı ve ancak yüzde 28 köyde (daha ziyade tabiatın lütfuyla) kafi su bulunduğunu büyük bir esefle kaydetmek isterim.

İşte şu kısa izahatım bile Gaziantep su konusunun vüsat ve ciddiyeti hakkında heyetinize kat’i bir fikir vermiştir sanırım.

Gaziantep su konusuna eğilecek idareci ve meslekdaşlarımın artık bu palyetif tedbirlerden sakınacaklarını ve ilmi esaslara, ciddi ve kat’i etütlerle bu hayati davanın halli cihetine gideceklerini tam bir inançla ifade etmek isterim.

(Gazi yurt)

Sadettin Tuğrul CEMALİGİL

Gaziantep Bayındırlık Müdürü