Elli altmış senelik olduğunu tahmin ettiğimiz "evlerinin önü balcan tarlası’’ diye başlayan türküyü arkadaşımız Hanefi KOLUŞ’tan iki yıl önce tesbit ettim. Parça konusu itibariyle ilginç olduğu kadar söylenişi ilede dikkatimizi çekiyor:
Evlerinin önü balcan tarlası
Cebine doldurmuş yaprak sarması
Gadaların gide gabak dolması
İçli köfte yuvarlandı gördün mü
Bir dal sucuknan boynumu vursalar
Culluk kızartmasını kabrime koysalar
Beyaz bastığı kefen diye sarsalar
Dört köşeli baklava dilimi yuvarlandı gördün mü
Şirin dilmeyi sapıtma taşım etseler
Kuru üzümüde toprak diye dökseler
Son üç sene varki Gaziantep ve çevresi aşağıda okuyacağınız “şefdeliyi şitil ettim burada” sözleri ile başlayan parça ile çalkalanıyor... Bu ezginin hatırası Gaziantep köylerinde evlerin direklerine sıkılan mermilerle ebedileştirildi adeta...
Gaziantep köy kiyaları bu yaşantının bilinci ile sinirlerde çok sofra kurdular...
Gaziantep ağızlı uzun havayı arkadaşım Yaşar Özbirecikli’den ilk defa duyduğumda, ezgilerimizin yaşantımızla bir bütün teşkil ettiğini ve rakamla ifade edilen mesafeler içinde yöremizden uzak kalsak bile bu yaramdan ayrı kalamayacağımıza bir kez daha inandım.
Uzunhavayı Elbeyli’nin Zabaran köyünden Hayrettin KAYA ile Musabeyli’de Kara Ali diye bilinen Ali Gezer’den öğrenen Bayram GEZER’den tesbit ettim.
Aman şefdeliyi şitil ettim burada
Hele yarama fitil eyledim
Aldılar yarimi elimden
Senden beni yaradana şükür eyledim
Tabancam olsaydı beklerdim yolunu
Saçın uzun bağlasınlar kolumu
El beşbin verse
Ben onbin verirdim kalını
Bitmezmi olduda şu dağların çayır çimeni
Yoktur güzellerinde dini imanı
Yeni geldide çüt gezmenin zamanı
Yaktı beni şu güzelin kaşı kemeri
Kırmızı gülde çiçek açmış buramda
Her ah çektikçe fitil işler yaramda
Bir ayrılık varmış senden benim aramda
Ne edim aramızda boz bulanık dağlar var
Bilmedim bilmedim çok ağlattında
Genç yaşımda gülmedim
Şefdeli: Şeftali, Kiya: Muhtar, Çüt: Çift
Sılaya haber, yâre selâm turnaların kanadı ile ulaşır; halk musikimizde turnalar hava postasıdır. Turnaların hareket eden kanatlarında güneşin aksi ile meydana gelen türlü renkler, ezgilerimizde saz aşıkları tarafından binbir şekilde yorumlanmıştır. Örneğin “turna sesi” yar sesidir...
"Turna yardan haber geldi eylenme” sözleri ile bağlantılı aşağıdaki parça Hayrettin KAYA’dan derlenmiştir.
Bitmezmi olada Şam elinin gülleri
Soldumu ola Alduvağın telleri
Bağdadın Basranın gonca gülleri
Turna yârdan haber geldi eylenme
Gözlerim gözlerim benim gözlerim
Görür görmez tutmaz oldu dizlerim
Yedi yıldır yollarını gözlerim
Turna yârdan haber geldi eylenme
Gaziantep dolaylarında yaşamış genç kız ve köy gelinlerinin yanık öykülerini dile getiren bizim elin gelin ağıtları, yöremizin tipik terennüm tarzı olan Gaziantep ağızlı uzun havalarda gerçek ifadesini bulur.
Haco gelin bu ellerin çiçeği
Odalarda oydadırlar eli dilli köçeği
Sol börgünden yemiş Hacom yaylı bıçağı.
"Eli dilli köçek” eli ile konuşan oyuncu manasındadır. Başka bir deyimle ifade etmek gerekirse, köçeğin parmakları arasında birbirine vurarak çıkardığı dil sesleri gelecekte olacakların habercisi, müjdecisidir.
Dil anahtarıdır, anahtar kapı açar, kapı ise bahttır. Gaziantep yöresinde yaşamış köy gelinlerinin ise ezelden bahtı yok.
Oğuzeli Hameyli köyünden kırkbeş yaşında Ali ERKAN’dan ve Elbeyli’nin Zabaran köyünden 1340 doğumlu Ali KAYA’dan derlediğimiz Gaziantep'in yöresel havalarından bir örnek daha.
Çeke çekede bu dert beni öldürür
Musibet kemalini bulana kadar
Demirden çarık yaptırdım oda yırtıldı
Arayıpta nazlı yari bulana kadar
Oylumun hüyüğü kurulmuş düze
Etrafı gark olmuş güle nergize
Seve’de rast geldim bir güzel kıza
Eğritmiş şambarıda teli görünür Yummanın
Hamey’linin horozları banğlamaz
Dahne Arap olmuşda dillerinden anlanmaz
Halep arığıda çoşmuş akar turnam eylenmez
Eğritmiş tozağıda teli görünür Yummanın
Bahı’da köyünden çıktık kolkola düze
Mülk köyü gark olmuş güle nergize
Antep elinde rast geldim bir güzel kıza
Telli turnam bazarcığı arzular
Tilbattal büyüğünde Tirşaal düzü
Tirkişin Kürtleri görmesin bizi
Solak dermeni derler kumru boğazı
Gıdevir havasından ötün turnalar
Yaşa telli turnam sen binler yaşa
Çeçitli Gavhorttan yolların aşa
Geç cihan suyunuda urga maraş’a
Telli turnamda Bazarcığı arzular
Oylum, Seve, Hameyli, Dahne, Bahıda, Mülk, Tilbattal hüyüğü, tirşaal düzü, Tirkiş, Gidevir, Çetiligavhort, Bazarcık: Gaziantep dolaylarının mahalli yer ve köy isimleri.
Yine Hayrettin KAYA’dan derlediğimiz mahalli gelin havalarımızdan Zeynep gelin halayı. Parça, halay sekilirken arada bağlantı olarak çalınır.
Yağmur yağarda top zülüfler ıslanır
Zeynep gelinde arabaya yaslanır
Üç köyün içinde Zeynep seslenir
Di yeri yeri de Zeynebim yeri
Taş olsaydı erirde dağların karı
Dikildi Bayrakda hazır pazarlık
Zeynep kız çok güzeldir atın nazarlık
Zeynep gelir diye şenol mezarlık
Di yeri yeride Zeynebim yeri
Taş olsaydı erirdi dağların karı
Erol GÜNEYLİGİL