Millî folklor enstitüsünün 2 no’Iu bildirisinde belirtilen kurallara göre bu İlk türkümüzü yazıyoruz. Bundan sonra yazacağımız türkü ve uzun havaların bu esasa göre değerlendirilmesi yani soru cevapların rakamlara göre ele alınması lazımdır.

1. Derleyicinin adı soyadı, işi adresi: Erol Güneyligil, talebe, tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Beşiktaş İstanbul,

2. Türkünün derlendiği yer, tarih Gaziantep 1965

3. Türkünün alındığı kimse yalnız bir çalgı mı çalıyor ...

Türküyü tesbit ettiğimiz şahıs enstrüman olarak herhangi bir alet kullanmıyor.

4. Eğer amatör ise nasıl yetişmiş.

Türküyü tesbit ettiğimiz Hanefi KOLLUŞ iç alemi zengin dünün heyecan ve hadiseleri ile yaşayan bir şahıstır. Yetişmesi ise Gaziantep kına ve düğün alemlerinde hanendelik etmek sureti ile olmuştu. Yazacağımız türküyü onsekiz ondokuz yıldan beri bildiğini söyleyen Kilimci Halil ÇALIŞKAN’dan tesbit etmiştir. Hanefi KOLLUŞ Türkü Gaziantep’in karakteristik yaşayışı olan fertlerinden Koska Mustafa’ya aittir. Şimdi Almanya’da olduğu söylenilen Koska Mustafa derbeder bi hayat ve kalender bir dünya görüşüne sahip bir kimsedir.

5. Bu türküyü o yerin bütün sakinleri biliyor mu?

Türkünün derlendiği daha doğrusu ilk defa duyulduğu şahıs olan Halil ÇALIŞKAN’ın mesleği kilimcidir. Parçayı derlediğimiz Hanefi KOLLUŞ unda esas mesleği kilimcilik olup bu sebebten adı geçen türkü Gaziaatep’in kilim işlenen semtlerinde’’Şehreküstü Delbes mahallesi-Ağa camiî civarı- Kara kabir-Yazıcık” gibi mahallelerde söylenmektedir çoklukla.

6 Derlenen türkünün hikayesi anane ve tarihi bakımından menşei ve özelliği var mı?

Türkünün hikayesini tesbit edemedik, Gaziantep’in bütün türkü ve uzun havalarında kültürel seviyesi...

Türküyü derlediğimiz Hanefi KOLLUŞ ve onun duyduğu şahıs pek az okuma yazması olan halk çocuklarıdır.

Çalgıların tarifi ve fotoğrafları, krokileri ve muhtelif yerlerinin adları.

Gaziantep’te halk musikimizin popüler aleti olan bağlamaya BOZUK denir. Gaziantep merkez kazasında yapılan, kullanılan Bozuk (bağlama) ile Gaziantep civarındaki köylerde bilhassa tipik yaşantısı olan BARAK Türkmenlerinin Bozuğu arasında ufak farklar göze çarpar. Barak’ta oyulan bozuk’ların teknesinin dip kısmı sert bir köşe teşkil eder, adeta balta gibidir ve pek büyük ölçüde olanlarına şimdiye kadar rastlamadık.

9 Türkünün beta ve teype alınması

Bu imkanlardan şimdilik yoksunuz. Ancak bu derlemeleri takdim eden Erol GÜNEYLİGÎL senelerden beri bağlamaya tezene vurmaktadır. Bu bakıma tek imkân şimdilik türküleri tesbit ederken bağlama ile öğrenmek olur. Bunda da bir zorlukla karşılaşıyoruz, türkülerin iki veya daha fazla varyantlı olanları olduğu zaman bazı karışıklıklar oluyor.

Şimdi yukarıdan beri gerekli bulduğumuz teferruatı üzerinde bulunduğumuz Gaziantep’li Koska MUSTAFA’ ya ait türkünün sözlerini yazıyoruz:

Aya bakar pencerenin kenarı

Kim ısırdı al yanaklar kanadı

Böyle mi idi şu feleğin muradı

En gel anam en gel seveyim seni

Saat beşten sonra beklerim seni

Ben çekerim bu dert benim kime ne

O yar vurdu oku benim sineme

Haber verin benim garip nineme

En gel anam en gel seveyim seni

Saat beşten sonra beklerim seni

DERLEME TÜRKÜ 2:

1- Şimdi yazacağımız Gaziantep türküsünü Gaziantepli olupta duymayan yok gibidir. Bilhassa cehiz götürmelerinde söylenilen bu türküye gençler ihtiyarların biraz orta yaşlıların yanında mırıltı halinde iştirak ederler. Parçayı ilk defa ne zaman duyduğumuzu hatırlayamıyoruz.

2- Türkü 16 Eylül 1964 tarihinde Gaziantep Kültür dergisine neşrolunmak üzere tesbit edilerek verilmiştir.

3- Türküyü Hanefi KOLLUŞ’tan tesbit ettik.

4- Gaziantep’in bütün semtlerinde söylenilen türküyü Hanefi KOLLUŞ kendini bildiğinden beri söylediğini nakletti.

5-’’Oduncular dağdan odun indirir” sözleri ile başlayan türkünün özellikle Gaziantep cehiz götürmelerinde erkekler tarafından söylendiğini yazdık. Cehiz merasimi Gaziantep’te şöyle cereyan eder:

Eskiden kamyon gibi nakliye araçları olmadığı gibi sokaklarında dar olması nedeni ile cehizler at, beygir, katır gibi hayvanlarla yapılırdı. Arkada bunlar olduğu halde önde cehizi getirecek gençler, sonra yaşlılar kafile halinde erkek evinden kız evine doğru yola çıkarlar. Darbuka, cümbüş klarnet şimdiki cehizlerin başlıca musiki aletleri olup eskiden özellikle davul zurna yer alırdı. Günün sevilen türküleri bilhassa mahalli türküler hep söylenir, elle ÇİBİK çalmak sureti ila çalgıcılara eşlik edilir. Yah, yah sesleri arasında kız evinden alınan cehiz hayvanlara veyahutta arabaya yüklenerek oğlan evine gelinir. İşte ikinci olarak yazacağımız türkü eski Gaziantep cehiz yaşantısını dile getirmesi bakımından gayet enteresandır.

10 Meşhur türkü her mevsimde söylenilir, umumiyetle cehizlerde pek revaçtadır.

Gaziantep cehiz türküsü:

ODUNCULAR amman DAĞDAN

ODUN İNDİRİR

ÇEŞMİMDE YAŞI belalım amman

DEĞİRMENLER DÖNDÜRÜR

BU DERT BENİ İFLAH ETMEZ

Amman amman ÖLDÜRÜR

KONMADA BÜLBÜL belalım amman

MEZARIMIN TAŞINA

YAŞIMDA KÜÇÜK belalım amman

ÇOK İŞ GELDİ BAŞIMA

SEPET ALDIM amman amman BAĞA

GİRDİM ÜZÜME

AY KARANLIK belalım amman yar

GÖRÜNMEZ GÖZÜME

UYMA DEDİM amman amman UYDUN

ELLER SÖZÜNE

KONMADA BÜLBÜL belalım amman

MEZARIMIN TAŞINA

YAŞIMDA KÜÇÇÜK belalım amman

ÇOK İŞ GELDİ BAŞIMA

DERLEME TÜRKÜ (AĞIT) : 3

2 Ağıt türkünün derlendiği yer Gaziantep halkevi 1963

5 Bu ağıdı Gaziantep’in şimdiki adı ile Yavuzeli kazası ve civar köy halkı bilmektedir. Türküde anlatılan vaka o civarda vukuu bulunduğundan ekseri

Erol GÜNEYLİGİL

(Devamı var)