Memleketimizin büyük bir şehir olabilmesi için haiz olduğu imkân yalnız coğrafî mevkiinin kendine bahsettiği bahtiyarlıklar değildir. Ben, henüz mektep sıralarında iken hattı saltanat diye bir kitap okumuştum. Bu kitap, Haydarpaşa-Bağdat hattı Almanlar tarafından yapıldıktan sonra, hattın çalışabilmesi için ne gibi tedbirler alınması hakkında tetkikat yapmak üzere gönderilen bir iktisat doktorunun eseri idi. Müellif bu kitabında Haydarpaşa’dan başlayarak bütün güzergâh hakkında düşünce ve görüşlerini anlattıktan sonra Gâvur dağlarını geçerek bizim ilimize geliyor ve çevremiz hakkında şöyle diyor: (Bu mıntıkada, Haleple Birecik arasında kadim Yunanlılardan kalma -Pambika- denilen bir şehrin harebeleri vardır. Eski Yunanlılar devrinde dünyanın en iyi ve en mebzul pamuğu bu mıntıkada yetişirdi.) Yine o senelerde idi bir tatil devresinde sılaya geldiğimde Türkiye’deki pamuk ziraat mıntıkalarını tayin etmek vesilesiyle yurdumuza gelen Amerikalı mütehassısların Türkiye’de en iyi pamuğun Antep’de yetişebileceğini söylediklerini işitmiştim. Bu iki malûmat bir araya getirilince bir hakikat meydana çıkıyor. Antep büyük bir pamuk ziraat bölgesi olabilir. Buna Antep’te kendi kendine inkişaf eden dokuma el sanayini de ilâve eder ve bugün yirmi beş bin kişinin bu yüzden ekmek yediğini gözönünde tutarsak, zannımızca pekâlâ Antep’in Türkiye’nin Manchesteri olabileceğini iddia edebiliriz. Bu iddiamızda samimiyiz. Yeterki bu memlekete biraz alâka gösterilsin ve bugün içinde yaşadığı kör cehaletten kurtarılabilsin.

Bu mevzudaki isteklerimiz: Fırat’ın üzerine mütehassislarca münasib görülecek bir yere baraj yapılmalı; yazı köylerimiz, Barak ve Suruç ovaları sulanmalıdır. Toprak meselelerimiz esaslı bir surette ele alınmalı, akla ve tecrübî bilgilere en uygun esaslar dahilinde halledilmelidir. Bizim dere köylerimizde oldukça kalabalık bir köylü kitlemiz vardır. Bunların topraksız olanlarından bahsettiğimiz yerler sulandıktan sonra pekâlâ bir çok yeni köyler kurulabilir.

22 Şubat 1946

Yeni Gaziantep

Abdülkadir BATUR