1) İçme ve kullanma suyu yetersizliği, Gaziantep halkının en önemli meselesi haline geldi.

Yıl 1973 Yağışsız geçecek olan yaz aylarına yeni giriyoruz. Gaziantep’in her evinde ve her iş yerinde, içme ve kullanma suyu yetersizliği, şimdiden günün konusu oldu. Şehir suyunun bir haftadan beri akmadığından şikayet eden ailelere sık sık rastlar hale geldik. Gaziantep şehri su davasının halli için birçok çözüm yolları gösterenler çıkıyor. Su sorunu, Gaziantep’te yayınlanan bütün mahalli gazetelerin birinci sayfalarına günün değişmez konusu olarak yerleşmiş bulunuyor.

Gaziantep şehrinin içme ve kullanma suyu davasının kesin olarak çözülmesi için, konu ile ilgili bilgileri ve önemli gördüğümüz görüşleri bir yazıda toplamayı faydalı gördük.

16 yıldan beri Gazianteple ilgili bilgileri derliyen Gaziantep Kültür Derneği arşivinden istifade ederek, bu yazı serisini meydana getirdik.

2) Gaziantep yaylasına düşen yağış, Plâtonun dört bir tarafında yer alan alçak alanlara doğru akıyor. Gaziantep Yaylası başka yörelerden su almayıp, dört bir tarafına su dağıtıyor.

Denizden genellikle 750-1000 metre yükseklikte bulunan Gaziantep yaylasının kuzeyinde, denizden 400-559 metre arasında değişen yükseltisi bulunan Pazarcık-Narlı-Maraş ovaları uzanmaktadır. Gaziantep yaylasının (platosunun) batısında 400-600 metre rakımlı İslahiye ovaları, batı güneyinde 300-400 rakımlı Amik gölü ovaları, doğusunda 350-500 metre yükseltili Fırat vadisi, güneyde denizden 350-500 metre yükseklikte Barak ovası, 500-600 metre rakımlı Haral, Tılbaşar, Elbeyli, Kilis ovaları yer almaktadır.

Gaziantep yaylasının batısında ve kuzeyinde bulunan 1000-1496 metre rakımlı Sof dağları dizisinden doğan sular, dört bir tarafta yer alan alçak alanlara doğru akıyorlar.

Gaziantep yaylası kuzeyde ve kuzey batıda Aksu Ceyhan nehirleri su havzasına, batıda ve batı güneyde Hatay-Amik gölü akarsuları havzasına, doğuda Fırat nehri su havzasına, güneyde Halep Müftü gölü kapalı havzasına su dağıtmaktadır. Başka bir değişle Gaziantep yaylası, başka bölgelerden su almayan, bilâkis dört bir tarafına su dağıtan yüksek bir arazidir.

3) Gaziantep Şehrinin hemen 8 Kilometre batısına düşen yağıştan Gaziantep Kenti değil, Hatay Ovaları istifade ediyor.

Gaziantep şehri genellikle denizden 750-850 metre yükseklikte olan düz arazide, dalgalı veya tepe yamaçlarında kurulmuştur.

Gaziantep şehri Batalhüyük su kuyularının 8 kilometre batısında yer alan Güney-Kuzey doğrultusunda uzanan, 1108 rakımlı Ganibaba ziyaret tepesi, kuzey batıda 1058 rakımlı Şirvanbaba ziyaret tepesi, 1053 rakımli Top tepe gibi tepeler dizisi, Burç nahiyesi sularının Gaziantep şehrine doğru akmasına engel olmaktadırlar.

Gaziantep şehrinin çok yakınında bulunan Burç, Akpınar, Kaleboynu, Çakal Beşkuyu (Güveççe) gibi köylerin arazisinden doğan sulardan dahi Gaziantep kenti istifade edemez. Çünkü bu köylerin fazla suyu, Bozafrin deresi, Kara dere gibi derelerde toplanarak Afrin suyu adını alır, Amik gölüne dökülmektedir.

Burç nahiyesinde yer alan 43 köy kısa mesafeli aralıklarla kurulmuşlardır. Burç bucağı sulanabilir arazilerinde sık sık su davaları olmaktadır. Burç yöresinden Gaziantep şehrine su götürmek demek, onbinlerce köylüyü susuz bırakmak demektir.

4) Gaziantep Şehrinin hemen 5-8 kilometre kuzeyinde yer alan ve batıdan doğuya doğru uzanan tepeler, Gaziantep kentinin, kuzey köyleri fazla sularından istifade etmesine engel olurlar.

Gaziantep şehrinin kuzeyinde denizden 1.211 metre yükseklikte yer alan Dülükbaba tepesi ile, şehrin kuzey doğusunda 900 metre rakım civarında uzanan Serkenez ve Büyük Serkenez tepeleri, 1022 rakımlı Taşbaşı tepesi, 932 rakımlı Kabaktepe, kuzey köylerinin fazla sularının Gaziantep şehrine doğru akmasına engel olurlar.

Gaziantep şehrinin 9 kilometre kuzey batısında bulunan Sam mezraası köyü arazisinin büyük kısmının suları, şehirden 8-12 km kuzeyde yer alan Sam köyü, Dülük Köyü, Karahöyük, Etebek, Bedirkent, Suboğaz köyüfazla sularından Gaziantep şehrinin bir istifadesi olamaz, bu köylerin suyu Nizip çayına dökülürler.

Gaziantep kenti kuzeyinde yer alan köyler halkı arazilerini sulamak için şiddetli su sıkıntısı içinde bulunmaktadırlar. Hatta köy muhtarlıkları su yüzünden birbirini dava etmektedirler. Kuzey köyleri arazisinden Gaziantep şehrine su alınması mümkün değildir.

5) Gaziantep Şehri, 3 kilometre güneyinde akan sulardan dahi istifade edemiyor.

Gaziantep şehrinde Hoşgör, Çamlıca, Düztepe, saçaklı, Şenyurt, Sultan Selim, Yavuzlar, Alibaba gibi mahalleler şehrin güneyinde bulunan Tutluk-Karataş mevkii tepelerinin kuzey yamaçlarında kurulmuştur.

Şehrin güney tepelerinde yer alan denizden 926 metre yükseklikte Büyük Azizler tepesi, 908 rakımlı Düztepe, 906 rakımlı Şıhın dağı dahi evlerle kaplanmaktadır.

Gaziantep şehri güney mahallelerinin 2-5 km güneyinde yer alan Küçük Kızılhisar, Bağlarbaşı (Mazmahor), Akbulut (Kehriz) köylerinin fazla sularından dahi Gaziantep şehri istifade edemez. Bu köylerin suları Küçük Kızılhisar deresinde toplanırlar ve batıdan güneydoğu istikametinde akarak Oğuzeli ovasını sularlar.

6) Gaziantep Şehrinin doğu ve güneydoğu yönlerinde bulunan sular da Gaziantep şehrine doğru akamazlar

Gaziantep şehrinin doğusunda denizden 885 metre yükseklikte Çıksorut tepesi evlerle dolmak üzeredir. Ve yine doğuda yer alan 854 rakımlı Acemkaya tepesi 896 rakımlı Cunut dağı, Gaziantep şehri ile doğu ve güneydoğu köylerini birbirinden ayırır.

Gaziantep şehrinin üzerinde bulunduğu arazi, doğuda Fırat nehrine doğru, güneydoğuda ise Oğuzeli ovasına doğru yükseltisini kaybederek alçalır. Bu sebeple Gaziantep şehrinin 2-5 km batı ve batı-güneyinde yer alan Yeşilkent (Nurgana), Babilge (Kurtuluş), Bayramlı (Aşağı Kilisecik), Gürsu (Hacar), Taşlıca rumeviek köylerinin sularının dahi Gaziantep şehrine doğru akması mümkün değildir. Bilâkis Gaziantep kenti suları, arazinin eğilimi sebebiyle bu köylere doğru akarlar. Gaziantep şehri suları. Oğuzeli, Tılbaşar ve Haral ovalarının sulanmasına yardımcı olurlar.

7) Gaziantep şehri Türkiyenin 20 büyük kenti içinde, su havzası alanı büyüklüğü bakımından en sonuncu geldiğinden, suya en fazla muhtaç olan şehirlerin başında bulunmaktadır.

Gaziantep şehrine içme ve kullanma suyu sağlayan arazinin alanı çok küçüktür. Gaziantep şehri su havzası, şöyle böyle bir elips şeklinde olup 121 kilometrekare alanındadır. 121 Km2 alanın üçde birini Gaziantep şehri kaplamaktadır. Bu elipsin batı-doğu doğrultusunda en uzun çapı 20 km. kuzey güney istikametinde en geniş çapı 10 km kadardır.

Gaziantep şehrine su sağlayan 121 km2 arazinin içine 4 köy arazisi tamamen, 6 köy arazisi kısman girmektedir. Gaziantep ilinde mevcut 600 köy arazisinden, Gaziantep şehri ancak 10 köy alanından su bakımından istifade edebilmektedir.

Yamaçtepe (Yukarı Semavin), İbrahimli Sarısalkım (İspatırın) ve Öğümsöğüt köyleri arazisinin tamamından doğan sular Gaziantep şehrine doğru akmakta ve şehirde yer üstü suyu olarak Alleben deresini meydana getirmektedirler.

Gaziantep şehri su havzasına kısmen su veren ve şehir suyu havzasının dört bir çevresinde yer alan 6 köy vardır. Bu köyler: batıda Sarıbaşak (Ispatırın mezraası), güney batıda Gerçeğin ve Cebeler (Mahraman), doğuda Taşlıcarumevlek, kuzey batıda Sam mezraası, kuzeyde Beylerbeyi köyleridir.

Türkiyenin fizikî, topografya, morfoğrafya haritalarına bakacak olursak, 1970 yılı nüfus sayımına göre nüfusu 100 000 kişiyi geçen 20 büyük şehrimiz içinde, Türkiyenin 6’ncı kalabalık şehri olan Gaziantep kenti, su havzası alanı büyüklüğü bakımından en sonuncu geldiğini kolaylıkla görürüz,

Türkiyenin büyük şehirlerine çok geniş alanların suları toplanmaktadır. Gaziantep şehrine doğru ise geniş alanların suları akmaz. Gaziantep şehri bundan 20 yıl evvel 78.000 nüfuslu küçük bir şehir iken, mevcut suları az çok kendisini idare edebiliyordu. 1965-1973 yıllarında ise nüfusu Ankaradan sonra en hızlı oranda artan büyük sanayi şehri durumuna gelen Gaziantep şehri, zamanında tetbir alınmadığından, susuzlukla başbaşa kalmıştır.

8) Gaziantep şehrine her yıl düşen yağış miktarı, diğer yıllara benzemez. Pınarların kuruduğu yıllar çok olmuştur. Yağış istikrarsızdır. Ortalama yağış, hızla artan nüfusun ihtiyacını karşılayamaz duruma gelmiştir.

Gaziantep şehrine düşen yağış 1875 yılından bu yana 98 yılından beri ilmi şekilde tesbit edilmiştir.

1902 yılında Ermeni harfleriyle Antep’te yayınlanan Avedaper gazetesinde yer alan istatistiklere göre, 1875 ilâ 1902 yılları arasında Gaziantep şehrine beher metrekareye ortalama 569 kilogram yağış olmuştur.

855 rakımlı Gaziantep meteoroloji istasyonu kayıtlarına göre ise cumhuriyet devrinde Gaziantep şehrine her yıl ortalama beher metrekareye 557.9 kg yağış düşmüştür.

Gaziantep şehrinde yaz mevsimi çok kurak geçmektedir. Aralık, Ocak ve Şubat ayları en yağışlı aylardır. Yağışlar genellikle ekim ayında başlar, Mayıs ayına kadar devam eder. 1972-1973 devresinde olduğu gibi hiç yağmayan aylarada raslanır.

Yaz aylarında Gaziantep şehrine pek az yağış düşer. Çok küçük su havzası olan 277.000 nüfuslu Gaziantep şehrini, suyun en fazla lazım olduğu yaz aylarında mevcut su kuyuları ile idare etmek, yapılan hesaplara göre daha 1967 yılında imkânsız hale gelmiş bulunuyordu.

Gaziantep şehrine düşen yağış, yalnız aylara göre değil, yıllara göre de çok büyük farklar göstermektedir. Az çok ihtiyacı karşılayan yağışlı seneler olduğu gibi, pınarların kuruduğu senelere de sık sık raslanır. Meselâ: Gaziantep şeriye mahkemesi sicillerinin cilt 140, sayfa 181, tarih 20 Rebüyülevvel 1234 (19.Ocak.1819) tarihli belgeye göre 1819 yılı Antep’inde korkunç bir kuraklık olmuştur. Yazı köyü ve Barak’ta bütün kuyu ve pınarlar kurumuştur. Köylüler Fırat kenarına göç etmişlerdir.

19 Ocak 1819 tarihli belgede aynen şöyle denilmektedir: (İşbu 1233 yılı Tanrının hikmetiyle bütün akar sular kesilip Batal hüyük pınarı da kurumuştu. Elhamdülillah, Rebiyülevvelin 20’nci çarşamba günü saat 5’de eskisinden fazla olarak ortaya çıktı. Şükür ve hamdederek işbu sicile kayıt olundu).

Gaziantep şehrine her yıl düşen yağış çok istikrarsızdır. Bir yıl artan yağışın, diğer yıl yarıya düştüğü çok olmuştur. Üst üste çok kurak geçen yıllara da raslanmaktadır.

9) Gaziantep şehrine su topluyan havzanın jeolojik yapısı, yağan suyun üçde ikisinden, şehir halkının istifade etmesini imkânsız kılmaktadır.

Gaziantep şehrine su sağlıyan havzanın dört bir yanında dik ve çok dik, %10-30 eğimli tepeler bulunur. Tepelerin ana maddesi kireç ve bazalt (karataş) kayasıdır. Neojen, miosen yaşlı kalker, marn ve kum taşından oluşmuştur. Kalınlığı genellikle 100 metreyi aşan kalkerler, karstik (kimyasal) ve akarsu erozyonu ile karşı karşıya kalmışlardır.

Tepelerin toprakları çok sığ olup, derinlikleri 10-30 santimetre arasında değişmektedir. Tepe topraklarının yapısal nitelikleri genellikle kil, çakıllı kil, çakıllı killi-tın arasında değişmektedir.

Su havzasının güneyinde Karataş-Tutluk mevkiinde bazalt satıhlar, kuzey-kuzey tepelerde marnlı (Killi) kalkerler toplu halde göze çarparlar.

Su havzasının ortasında, batıdan doğu güneye doğru uzanan ve üzerinde Alleben deresinin aktığı alüvyonlu düzlükler yer alır. Kalker, marnlı kalker, marn ve bazaltların ayrışması sonucunda teşekkül etmiş, kireçli, kil oranı fazla ve geçirgen terrarossa, kahverengi ve kırmızı kahverengi toprak çeşitleri, pek az eğilimli düzlüklerde uzanır.

Kumlu çakıllı ve killi olan alüvyonun kalınlığı çok az olup, genellikle 0-1 metre arasında değişmektedir. Yapılan sondajlara göre alüvyonun (toprağın) en çok kalınlığı 4 metre kadardır.

Akarsu erozyonu ve kimyasal (karslaşma) erozyonu neticesinde çukur şekillerden vadiler ve karstik çukurlar da (dolin, uvala, polye) teşekkül etmiştir. Göllüce polyesi en önemli karstik çukurdur.

Hülâsa: Gaziantep şehrine su toplayan havza, kalker, bazalt (karataş) ve marnlı (killi) kalker gibi yarıklı ve kimyasal kültelerle kaplıdır.

Gaziantep yöresinde kış ve kışa yakın bahar aylarında düşen yağış, akmaktan ziyade toprağa sızar veya yarıklardan yerin altına geçer. Sızma, geçirgen kültelerin geniş alanlar kapladığı ve topografyanın düz olduğu satıhlarda daha fazladır.

Gaziantep su havzasında yaz kuraklığı, buharlaşma ve sızma nedeniyle yatağında devamlı su bulunduran akarsular yoktur diyebiliriz.

Gaziantep şehrine su sağlıyan havzada kuru vadiler ve dereler sayılamıyacak kadar çoktur. Yağan yağış yavaş olursa, kısa zamanda toprak ve külteler tarafından emilir veya yarıklardan yer altına sızarlar. Geniş alanlar kaplıyan kalker külteler dahi suyu emerler. Bazalt (karataş) ların bulunduğu yörelerde dahi sular, yarık ve çatlaklardan yerin altına geçerler. Yağış hızlı yağarsa kuru derelerde bir müddet su bulunur. Fakat hızlı yağışlarda bile suyun yarıdan fazlası yerin altına sızar.

Gaziantep su havzasının jeolojik yapısı nedeniyle Gaziantep çevresinde göl teşekkül edemez. Vali Osman Meriç zamanında yapılan suni göllerde (göletlerde) toplanan sular, kısa zamanda yerin altına sızmışlardır.

10) Gaziantep Belediyesi su işletmesine bağlı su kaynağı ve kuyuları verimi.

Gaziantep Belediyesi su şebekesine su sağlayan kaynaklar ve kuyular, 121 km2 alana yağan ve çukur yerlerde biriken sulardan azami derecede istifade edecek şekilde açılmış bulunmaktadır.

Şehrin batısında açılan kuyu ve kaynaklar temiz su, şehrin diğer yönlerinde açılan kuyulardan çıkan sular ise az çok kirli sudur. Gaziantep Belediyesi, bir jeologun ifadesi ile, Gaziantep su havzasının bütün sularına el koymuş bulunmaktadır, 121 km2 alanlı Gaziantep şehrine su sağlayan su havzasında başka kuyuların açılması, su mühendisleri ifadelerine göre, diğer mevcut kuyuların su verimini azaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Veya yeni kuyularla sağlığa zararlı su elde edilmiş olacaktır.

Cumhuriyet devrinde ilk fenni su tesisi 1936 yılında Gaziantep Belediyesi tarafından yapılmıştır. Pancarlı suyunun 35 litre saniyelik bir kısmı 250 mm. lik boruya alınmıştır. 1946 da istasyon civarında Nizip su kuyusu, 1956 da Batal kuyularından birincisi, 1960 da 2’ncisi servise girmiştir. 1962 de Narlı yolu Haraf kuyusu, 1968 de Giizüngü kuyusu, 1968 da Yeşilova, 1971 de Humanız kuyusu, 1972 de Stad kuyusu ile Kilis yolu su kuyuları açılmıştır.

Gaziantep şehri su şebekesine su veren 12 adet kuyu ve menbaların su verimi, yağışa göre yıldan yıla büyük değişiklikler göstermektedir.

Mevcut kuyuların su verimi toplamı 1972 yılında saniyede 376 litre iken, kurak geçen 1973 yılı Mayıs ayında 185 litreye düşmüştür.

1972 yılında mevcut su kuyusu ve menbalardan günde 32.486.4 ton, yılda 11.857.536 ton su üretilmiştir.

1973 yılının diğer aylarında ortalama olarak saniyede 185 litre su üretileceği kabul olunursa, günde ortalama 15.984 ton, yılda 5.834.160 ton su üretilecek demektir. Şehir su şebekesi 1973 yılında kişi başına günde 47 litre su verebilmektedir. Küçük sanayinin hakim olduğu Gaziantep'te kişi başına günde en az 225 litre suya ihtiyaç vardır.

11) Gaziantep Belediyesi su şebekesi uzunluğu, su abone sayısı, abonelerin su sarfiyatı:

1956 da Birecik köprüsünü işletmeye açılması ve 1968 den sonra da Çukurovadan elektirik gelmesi üzerine Gaziantep şehrinde arka arkaya iki defa nüfus patlaması olmuştur. Hızla artan nüfus, su sarfiyatını da hızla artırmıştır.

1968 de 20.345 aboneye 4.578.396 ton su satılmıştır. 139.498 metre su şebeke uzunluğu vardı. 1972 yılında abone sayısı 33.040’a, satılan su 7.630.400 tona çıkmıştır. Şebeke uzunluğu 174,366 metreyi bulmuştur.

12) Gaziantep su şebekesine bağlı su depoları:

Gaziantep’te toplam 8150 m2 hacminde 6 su deposu vardır. Kurbanbaba su deposu 3500 m3, en eski su deposu 1600 m3, Çıksorut 1500 m3, Düztepe 700 m3, Hacibaba 459 m3, Aydınbaba 400 m3 hacmindedir.

Hızla tepelere doğru yayılan Gaziantep şehrinde su depoları kâfi gelmiyor. Tepebaşı-Kayacık gibi tepelerde bulunan evlere günlerce su akmadığı oluyor ve suyun eşit dağıtılması mümkün olmuyor.

13) Belediye su şebekesi zayiatı 33-35 arasında değişmektedir.

1960 yılında Belediye İşletmeler Müdürlüğü tarafından yapılan gözlemlerde, Gaziantep şehrine günde 8.850 m3, yılda 3.200.000 m3 su verildiği halde, işletmenin 1960 yılında 1 yıllık su tahakkuku 1.801.620 M3 olduğu görülmüştür. Şehir su şebeke zayiatının muhtelif yıllarda yapılan hesaplara göre yüzde 33-35 arasında değiştiği hesap edilmiştir.

14) Gaziantep halkının yüzde 20’si su ihtiyacını özel kuyulardan karşılamaktadır.

İstatistik genel müdürlüğünün nüfus sayım sonuçları yayınları, Belediye işletmeleri kayıtları, mahallelerdeki özel tetkiklerden, Gaziantep halkının yüzde 20 kadarının özel kuyulardan içme ve kullanma suyunu temin ettiği anlaşılmıştır.

15) Gaziantep 12 yıl sonra Türkiye'nin dördüncü kalabalık şehri olacaktır.

Resmî gazetenin 27.11.1972 günlü Türkiye kalkınma 3 Beş yıl plânının 270’nci sayfasında yer alan istatistiklere göre: Türkiyede nüfusu 200.000’ni geçen 8 büyük şehir içinde Ankaradan sonra nüfusu en hızlı oranda artan şehir Gaziantep’tir, önümüzdeki 12 yıl içinde büyük şehirlerin nüfus artış hızları aynı oranda kaldığı takdirde, 1985 nüfus sayımında 634.000 nüfus ile Gaziantep şehri, Adana ve Bursa şehirlerinden de kalabalık olacaktır.

İller bankası tarafından yayınlanan Gaziantep Kent bütünü kitabının 35’nci sayfasına göre: Türkiye büyük şehirleri içinde doğum oranı en fazla şehir Gaziantep’tir. Kaba ölüm oranı en az olan şehirler arasında Gaziantep bulunmaktadır. 13.5.1973 günü yapılan seçmen kütüğü sayımı sonucunda Gaziantep şehrinde 276.834 kişi yaşadığı hesap edilmiştir. 1970-1973 devresinde Gaziantep şehrinde nüfus: ayda ortalama 1.698 kişi, yılda ortalama 20.376 kişi artmaktadır.

16) Gaziantep şehri civarındaki belde ve köyler halkı da büyük bir su darlığı içinde kıvranmaktadır.

Türkiye istatistik 1971 yıllığına göre: Türkiyenin 67 vilayeti içinde kapladığı alan bakımından Gaziantep çiftçisi sebzecilikte beşinci, meyvacılıkta onuncu, bağcılıkta birinci, baklıyatçılıkta altıncı, zeytincilikte yedinci, fıstıkçılıkta birinci ildir. Türkiyenin birçok ilinde Devlet Su işleri tarafından sulama tesisleri yapıldığı halde, Gaziantep çiftçisi Topraksu ve YSE nin ufak çapta olan yardımları dışında, herhangi büyük bir desteği olmadan, iftihar edici sonucu çalışkanlığı sayesinde almıştır.

Gaziantep ilinde köylerden şehire doğru hızlı bir göç olmasına rağmen Gaziantep tarım alanlarında son sayımlara göre nüfus eksilmeyip çoğalmaya başlamıştır. 1965 nüfus sayımında nüfusu onbinden az belde ve köylerde yaşıyan 276.329 kişi iken, 1970 sayımında 287.641 kişiye çıkmıştır.

Gaziantep ilinde mevcut 599 köyden 165 köyde sulu ziraat yapılabilmektedir. Gaziantep düz alanları sulandığı takdirde sulu ziraat yapılan köy sayısı 421 köye çıkacaktır.

Gaziantep ilinde yaşayan tarımcı ailelerin dörtte üçü sulu tarım yapılan köylerde yaşamaktadır. Sulu tarım alanlarında arazi, mülkiyet bakımından çok küçük parçalara bölünmüştür. Köy işleri bakanlığı köy envanter etüdlerine (KÎKEE) ye göre: Gaziantep çiftçi ailelerinin yüzde 72 si 0-50 dönüm arasında değişen küçük işletme sahipleridir.

Gaziantep yaylasının her hangi bir yöresinde bulunan yer altı akar suyunu boruyu alarak Gaziantep şehrine verdiğimiz takdirde, onbinlerce çok az gelirli çiftçi kardeşlerimizi açlığa mahkûm edeceğiz demektir. Aynı zamanda senede ortalama 20.376 kişi artan Gaziantep şehrine, çevre köylerden getirilecek su, geçici bir tedbir olacaktır.

Çevre köylerden getirilecek suyun doğuracağı birçok zarar, Kültür Derneği (Su dosyasında) 155 sayfalık raporlar halinde izah edilmektedir. Bu raporların bir özeti Sabah gezetesinde yayınlanmıştır. Gaziantep şehrinin çevresindeki tarım alanlarının susuz kalması sonucunda Gaziantep şehrinde büyük kıtlık ve pahalılık olduğu tarih belgelerinde sık sık geçmektedir.

17) 20 milyar keşif bedelli Aşağı Fırat projesinin Gaziantep iline sağlayacağı faydalar:

Devlet su işleri tarafından Güneydoğu Anadolu illeri tarım alanlarını Fırat nehrinden alınacak su ile sulama projesi olan (Aşağı Fırat projesi) önümüzdeki yıllarda gerçekleştiği takdirde, coğrafi mevkii icabı Gaziantep yaylası şehirlerinde, çok büyük ticaret ve sanayi merkezleri doğacağı uzmanlar tarafından belirtilmiştir.

18) Mizmilli ve bağlama kaynaklarından, Gaziantep şehrine su getirilmesi fikrinin tarihçesi:

1958 yılında metrekareye 347 kg yağış düşerek büyük bir su sıkıntısı olmuştu. Yaz aylarında birçok evler susuz kalmıştı. Mahalli siyaset adamlarımız Gaziantep şehrinin su davasını devletin ele almasını ısrarla istemiye başlamışlardır. 1961 yılında Gaziantep’e 40-50 km uzaklıkta olan, Narlı civarında bulunan Mizmilli ve Bağlama kaynaklarından su getirilmesi fikri siyasi çevrelerce benimsenmişti. 1963 yılında Devlet Su işleri etüt ve plânlama dairesi tarafından bir proje ve kanun tasarısı hazırlanarak T. Büyük Millet meclisine sevkedilmişti. Tasarı Mecliste yıllarca bekledi. 1968 yılında Kartalkaya barajının inşaatı başlayınca, Bağlama ve Mizilli projesinden vazgeçildi.

19) Kartalkaya barajından Gaziantep şehrine su getirilmesi projesi:

Devlet Su işleri tarafından 1968-1976 yılları içinde inşaatı yapılması plânlanan Kartalkaya su depolama, baraj, kurutma ve sulama projesine göre, Maraş ilinde Aksu üzerinde bir baraj inşa edimektedir. Fazla bilgi Sabah gazetesinde neşredilmiştir. Dergide de ayrıca neşredilecektir.

Kartalkayadan Gaziantep şehrine su getirilmesi projesi, 1968-1972 yılları arasında, mahallî siyaset adamlarımızın devamlı müracaatları sonucunda, nihayet 3 Beş Yıllık Kalkınma plânına aldırmak mümkün olabilmiştir. 1972 yılı yatırım programında 5 milyon, 1973 yılında 30 milyon lira ayrılmıştır. 72K050020 proje nolu Gaziantep içme, kullanma ve endüstri suyu birinci merhale rojesine göre: İnşaat 1972-1975 yılları arasında yapılacak, 215 milyon lira harcanacaktır. Gaziantep şehrine su, 2x1400 milimetre çapında ilkel gerilmeli 51 kilometre uzunluğunda betonarme boru ile getirilecektir. Kartalkaya barajından Gaziantep şehrine su verilebilmek için, Kartalkaya barajı su seviyesinin halen 700 metre (kod) olan yüksekliğinin 200 metre yükseltilerek 900 koda çıkarılması plânlanmıştır. Resmi gazetede yer alan bilgiler böyle olmakla beraber, 4 yıl içinde bitirileceği planlanan Kartalkayadan su getirilmesi projesi çalışmalarında, müddetin yarısı olan 2 yıl geçmesine rağmen, henüz kazma vurulmamıştır. Bu durum, inşaatın uzun yıllar gecikeceğini göstermektedir. Kartalkaya’dan Gaziantep’e su getirme işinde çalışan teşkilât, henüz faaliyete geçmemiştir. Aylardan beri Gaziantep şehrinde 77 mahalle birden susuz kalmasına rağman, çalışmalar henüz söz safhasından çalışma safhasına geçmiş değildir. 1958 yılından bu yana geçen 15 yıl içinde sadece kanun tasarısı kabul edilerek yıllık çalışma programlarına aldırılmıştır. Türkiyede mevcut yüzlerce belediye, Devlet su işlerinin kendi şehirlerine su getirmesi için sıraya girmiştir. Devlet Su işlerinin Gaziantep şehrine önümüzdeki 7-8 yıldan evvel su getiremiyeceği, DSİ teşkilatında çalışan bazı uzmanalr tarafından ısrarla iddia edilmektedir.

20) Fırat nehrinden Gaziantep şehrine su getirilmesi fikrine taraftar uzmanlar ne diyorlar?

Fırat nehrinden Gaziantep şehrine su getirilmesine taraftar 5 uzmanın raporuna göre: Fırat nehrinde her zaman su vardır. Fırat nehri, Türkiyenin yarı alanının sularını toplamaktadır. En kurak yıllarda dahi suyu akar. Gaziantep ve Maraş aynı iklim bölgesine dahil iki ildir. Gaziantep ilinde kuraklık olursa, Kartalkaya su havzasında da kuraklık olmaktadır. Kartalkaya barajından istifade eden tarımcıların sayısı hızla artmaktadır. Kartalkaya baraj suyundan istifade konusunda ileri yıllarda ihtilaf çıkabilir. Fırat nehri suları sahipsizdir, sınırlarımızdan dışarı akıp gitmektedir, ihtilâfı olmaz.

Adıyaman-Urfa illeri arasında akan Fırat nehri üzerinde kurulacak bir barajla Gaziantep ili ovalarını sulamak ve beldelerinin su ihtiyacını karşılamak, Kartalkaya barajından daha ucuz ve kolay olduğu ısrarla iddia edilmektedir.

Fırat nehrinden Gaziantep şehrine acele su getirilmesi fikrine taraftar olan uzmanlar ise, pompaj suretiyle 9 ay içinde Fırat nehrinden Gaziantep şehrine su akıtmanın çok ucuz ve kolay olduğunu ısrarla belirtmektedirler. Fırat nehrinden Rus uzmanlar tarafından 90 kilometre uzakta bulunan Halep şehrine su getirildiği ve Halep şehrinin yeşillikler içinde boğulduğu bildirilmektedir. Bir iki yıl içinde Batmandan tskenderuna bir çok dağ aşılarak akaryakıt akıtan Türk mühendislerinin, 40 kilometre uzaklıkta bulunan Fırattan Gaziantep şehrine su getirme işinin çok kolay olacağını açıklamaktadırlar. Daha geniş bilgi Sabah gazetesinde yayınlanmıştır. Bu konuda 455 sayfa tutan 7 rapor Kültür derneği (Su dosyası)nda bulunmaktadır.

21) Gaziantep’e 1 yıl içinde suya kavuşturmma projelerinden birini, Gaziantep Belediyesinin benimsemesi gerekiyor.

Her ay ortalama 1.700 kişi artan ve nüfusu hızla 300.00 kişiye yaklaşan Gaziantep şehrinde, en yağışlı yıllarda dahi su sıkıntısı olacağı, bu yazıda belirtilen bilgilerden açıkçası anlamk mümkündür. 41 yıldan beri Gaziantep’in su sorunu konusunda araştırmalar, rapolar, projeler, Gaziantep Kültür derneğinde 3.500 sayfada bir araya getirilmiştir. Kısa bir özet, 60 sayfa olarak Sabah gazetesinde yayınlanmıştır.

Türkiye hükümetleri, yapacağı işleri 5 yıllık kalkınma plânları ile tesbit etmekte, yıllık programlar tatbik etmektedir. Pek nadir hallerde program dışına çıkılmaktadır. Binden fazla belde, şehirlerinin su işini devletin halletmesini beklemektedir. Biz Gaziantep’liler, 1958 yılından bu yana 15 yıl uğraşma sonucunda, devletin Gaziantep’e su getirmesi için kanun çıkarmasını sağlıyabildik. Henüz inşaata başlanmış değildir. Hızla devleşen Gaziantep şehrinin 5-8 yıl susuz yaşamasına imkân yoktur. Biz Gaziantep’lilerin özel teşkilatlar kurarak, Gaziantep şehrinin su davasını en geç 1 yıl içinde kesin surette çözmekten başka bir çaremiz kalmamıştır. Gaziantep halkı, özel teşkilâtlar kurma fikrini benimsemiştir. Hergün birçok hemşehrimiz, (bir dernek kurulmasına öncülük edersen, her türlü yardımı yaparız) diyorlar. Gaziantep suyu konusunda binlerce sayfa tutan bilgiyi derleyen bir araştırıcı ve aynı zamanda bir hukukçu sıfatıyla, Gaziantep şehri su davasını bir derneğin halletmesine imkân göremiyorum. 1 yılda Gaziantep’e ucuz ve bol su getirmeyi plânlıyan 5 uzmanın görüşüne göre: Herşeyi devletten beklemek zamanı geçmiştir. Gaziantep’liler, kendi imkânları ile bol suya 1 yıl içinde kavuşabilir. Evvelâ Gaziantep Belediyesi su işini candan benimsemesi ve su konusunda bir kamu teşkilâtı kurması gerekir, ikinci iş olarak aynı zamanda özel hukuk hükümlerinden istifade için (Gaziantep’e su getirme anonim şirketi) nin Belediye tarafından kurulması zaruri görülmektedir. Şirket, Belediyenin kefaleti ile Bankalardan gereken krediyi de sağlıyabilir. Üçüncü bir kuruluş olarak da (Gaziantep Su vakfı) kurulmalıdır. Su vakfı halkın bağışlarını değerlendiren bir kuruluş olacaktır.

Gaziantep şehrine en kolay su getirilmesi işi, raporlara göre: Nizip ilçesinde Belkıs harabeleri civarında bulunan 770 rakımlı Zergil tepesinden mümkün olabilir. Fırat nehrinden Pompaj suretiyle alınacak suyun, Zergil tepesinde yapılacak bir depoda dinlendirileceği, ikinci depoda temizleneceği plânlanmıştır. 41 kilometrelik betonarme boru ile Güreniz vadisi boyunca suyun kendiliğinden akarak Gaziantep şehri yakınlarına getirileceği belirtilmektedir. Gaziantep şehri yakınında yüksekliği 1.000 metreyi geçen Taşbaşı gibi bir tepe üzerindeki depoya terfi ettirilecek suyun Gaziantep şehrine kolaylıkla dağıtılacağı görüşü, yüzlerce sayfalık raporlarda izah edilmektedir. Ayrıca 2 uzman da Bağlama ve Mizilli kaynaklarından su getirme işini plânlanmıştır.

22) Kısa zamanda bol suya kavuşabilmek için Gaziantep Belediyesi seçimlerinde, su davasını halletmeyi benimseyen ekipleri iş başına getirmekten başka çare kalmıyor.

1968 Belediye seçimlerinde, Adalet partisi içinde iki görüş belirmiştir. Devlet Bakanı Kâmil Ocak’ın savunduğu fikre göre, Gaziantep şehri su davasını devlet halledebilir. Benim öncülük ettiğim fikre göre ise, 1961 anayasası mevzuatt ve tatbikat, devletin Gaziantep şehri su davasını çok geç halledeceğini göstermektedir. Kısa zamanda su davasını hal için Belediyenin davayı benimsemesi ve özel teşkilatlar kurması zarureti vardır.

Gaziantep halkı ile sıkı teması olan A. P. li delegelerin büyük çoğunluğu, yalnız su davasında değil her konuda Belediyenin güçlendirilmesi gerektiği görüşünde oldukları için, benim belediye başkanı olmamı destekliyorlardı. Devlet bakanı rahmetli Ocak ise benim davranışımı bir onur meselesi yapmıştı. Halbuki ben bir hukukçu sıfatıyla gözler önünde cereyan eden gerçekleri ifade ediyordum. Rahmetli, yüzüme karşı: (suyu bir avukat ve halkmı getirir? hükümetmi ve bu hükümetin bir bakanı mı getirir?) diye barbar bağırmıştı. Belediye reisi denemesinden evvel sabahlara kadar uyumamış, Şehreküstüde delegelerle arka arkaya yaptığı toplantılarda, Gaziantep’in birçok davasını hükümetin halledeceğine söz vermiş, eski belediye yönetimine taraftar gurubun az farkla da olsa seçimi kazanmasını sağlamıştı. Rahmetli Ocak, ölümünden iki ay evvel karşılaştığımızda: (Sen haklı imişsin Hulusi, Meclisten bir kanun geçirmek, deveye hendek atlatmak kadar zormuş) demiş ve gönlümü almıştı. 1968’den bu yana 5 yıl geçti. Gaziantep’in birçok ana davaları gibi su davası da sürüncemede kaldı. Hızla nüfusu artan Gaziantep’in su ihtiyacını geçici tedbirlerle karşılamak mümkün değildir. Su meselesini çok acele ve kesin şekilde halletmek gerekiyor. Belediyeyi güçlü hale getirmek için, büyük davaları halledeceğim diyen ekibe imkân verilmesinden başka çare kalmamıştır.