Sayın dinleyicilerim, hiç düşündünüzmü?

ASURLULAR ZAMANINDA GAZİANTEP ŞEHRİNİN İSMİ NE İDİ?

Bilindiği gibi Gaziantep şehrinin eskiden bulunduğu yer, bugünkü Dülük köyü civarında idi. Bundan 2800 sene evvelki Asur kaynaklarına göre: Eski Dülük şehrinin ismi (Dabigu idi.)

ROMALILAR DEVRİNDE GAZİANTEP’İN İSMİNE NE DENİRDİ?

Romalılar devrinde eski Dülük şehri önemli bir merkezdi. Dülük şehrinin tanrısının eski âlemde büyük tesiri vardı. Hıristiyanlığın yayılmasından evvel bu din Roma İmparatorluğu içinde hususi bir ehemmiyet ve kıymet kazanmış, Ren sahillerinden Büyük Biritanyaya kadar tesirini göstermişti. Bazı tarihçilere göre Dülük Şehri, Antiochie Ad Taurum isimli krallığın merkezi bulunuyordu. Şehrin adı da ayni krallığın isminin aynı idi. Antiochie Ad Taurum (Antiohya ad tavrum) da basılmış birçok paraya bugün de sık sık tesadüf edilmektedir.

BUNDAN 1736 SENE EVVEL ANTEP’İN İSMİ NE İDİ?

Milattan 228 sene sonra yapılan bir mezar kitabesinde eski Antep şehrinin ismi (Dolica) olarak geçmektedir. Eski coğrafyacılardan Batlamyusun eserinde de Dülük, (Dolica) olarak geçmektedir. Eski coğrafyacılardan Batlamyusun eserinde de Dülük, (Dolica) adını taşımaktadır. Antenin yol haritasında ise: Dolike, aramı eserlerinde Antep şehrinden Dolik deye bahsedilmektedir. Asaplar ise Dülük ve Teli Dülûk şeklinde yazmaktadırlar. Türkler ise Antep’e Dülük Baba demektedirler.

HAÇLILAR ZAMANINDA ANTEP’İN İSMİNE NE DENİRDİ?

Miladî 1081 yılından itibaren, Malazgirt zaferini takiben Anadoluyu istilaya başlıyan Türkler Gaziantep bölgesine de yerleşmiye başlamışlardı. Bu tarihlerde Urfa, Antakya, Dülükte daimi Bizans askerî garnizonları bulunuyordu. Bu havalide bulunan Ermeni şefleri Bizans İmparatorluğuna tâbi idiler. O tarihlerde Dülük kuvvetli bir Ermeni merkezi idi. Miladî 1081 yılından 1200 tarihine kadar devam eden devrede Gaziantep bölgesinde birçok sa vaşlar olmuş, şehirler sık sık el değiş tirmiş, Haçlı orduları, küçük devletler kurmuşlardı. Haçlılar devrinden bahseden eserlerde sık sık adı geçen Antep şehrine (Hantap) veya (Hatab) denilmektedir.

ERMENİCE ESERLERDE ANTEP ŞEHRİNE NE İSİM VERİLMEKTEDİR?

Malazgirt Meydan muharebesin den evvel, Ermenilerin Kars civarında Ani şehri merkez olmak üzere bir devletleri vardı, Onbirinci asırda, Terklerin devamlı hücumları üzerine Ermediler, zaman zaman Gaziantep bölgesi ile Toroslara büyük kütleler halinde gelip yerleşmişlerdi. Urfa, Antakya, Maraş, Dülük, Toroslarda Namrun, Ermenilerin önemli merkezleri idi. Ermenilerin kurduğu Ru+pen Krallığı Bizans İmparatorluğu himayesinde idi. Bununla beraber Ermediler arasıza Bizanslılara karşı da isyan etmişlerdir. Hatta bir aralık Selçukilerden Süleyman zamanında Ermeniler Türklere taraftar oldular. Kutulmuşun oğlu Süleyman da 1085 de Antakya’yı ve 1087 tarihinde de Urfayı Bizanslılardan zaptetmişti. Gaziantep ve civarı, onbir ve onikinci asırda devamlı surette Bizans, Arap ve Türk mücadelesine sahne olmuştu. Ermeni eserleinde Antep’e Ayıntaf veya Teluk ismi verildiği görülmektedir. Hikmet Turhan Dağlıoğlu’nun Antep ve Antep Kalesi isimli eserinde yazdığına göre: Ermenilerin Gaziantep’e Ayıntaf demeleri bu memleketin şiddetli müdafaasından ileri gelmiş olsa gerektir. Çünkü Antap Ermenicede düşmüyen manasına gelmektedir. Antap karak tabiri düşmeyen şehir demektir.

BUNDAN 845 SENE EVVEL YAZILMIŞ BİR ESERE GÖRE, GAZİANTEP NASILDI?

Maarif-ül Bilad isimli bir deyişle memleketler hakkında bilgiler adlı Arapça yazılmış bir kitapta bundan 854 sene evvelki Gaziantep şehri şöyle an latılmaktadır:

Ayıntap, güzel ve büyük bir beldedir. Kaya üzerine oturtulmuş bir kalesi vardır. Kalenin burçlarının hepsi beyaz ve metindir. Bu beldenin bostanları, bağları, akarsuları, ağaçları sayılamıyacak kadar çoktur. Şehir bu bağ ve bahçelerin ortasına oturtulmuştur. Yani çepeçevre ağaçlıktır. Ayıntabın meyvaları pek boldur. Hatta şehir hal kından artan ve Halep’e götürülüp satılır. Bu meyvalar: Üzüm, erik, elma, zerdali, kayısı gibi şeylerdir. Ayntabın büyük çabaları ve pazarları vardır. Bu şehre çok tüccar ve misafir gelir. Bizim zamanımızda şehirde 9 cami, 120 den fazla mescit, 20 hamam vardır. Şehir, Halep’in sağında ve yakınındadır. Halep’e üç konaktır. Rumkalenin güneyindedir. Ayntaptan bir çok alim yetiştirmiştir. Meselâ: Şeyh Ali-yül-Muînî, Fakıyh Mevlana Alaeddin, usuli fıkıh alim: Şeyh Cibil, Furu-i fıkıh alimi: Şeyh Mikâil, Şeyh Zünnün, Ibn iz-zahid-el mâkuli, Şeyh Hayrettin, Şeyh îlyas, Şeyh Fakiyh Durmuş ve başkaları gibi. Ayntap’ta hiç akrap olmaz. Bu şehirde akrabı gören bir kimse de yoktur. Hatta şöyle rivayet ederlerki, Ayntap’ın etrafındaki memleket halkı Ayntaptan toprak alıp götürürler. Ayıntap şehri Haçlı savaşlarda Frenk uslenin elinde idi. Vaktaki Nurettin buraları zaptetti, bura ahalisini toprak sahibi etti, burayı karargâh yaptı, zahire ve asker yığdı. Şehri güzelce imar etti, sonra da oğlunu bıraktı. Nurettin öldükten sonra Melik Salih Ahmet zamanında kalede güzel evler bina ettirdi ve bu burçlardan birine çok muhteşem bir köşk yaptırdı. Bu evleri ve köşkü som mermerler ve altın ziynetlerle süsledi. Etrafı şehirde bir çok arsaları imar edip, buralara çok çeşitli meyva ağaçları diktirdi. Memleket o kadar güzelleştiki o zaman Ayıntap için (Küçük Şam) denildi ve halk için bahçeli evler yaptırılıp iskân edildi. Eh lisalip muharebelerinde Ayntap müslümanlığın kalesi sayılırdı.

BUNDAN 265 SENE EVVELKİ BİR ESERE GÖRE: ANTEP HALKININ KONUŞMA DİLİ NASILDI?

Miladî 1699 tarihinde Maundrell’in yazdığı Natural History of Aleppo (Halebin tarihi tabiisi) adlı meşhur eserin de Antep bölgesi halkının konuşma dili hakkında aynen şöyle denilmektedir:

(Halepten kuzey tarafına doğru Antep’e kadar Arapça çok az konuşulur. Türkçe burada hakim dildir. Ermeniler de burada genellikle Türkçe konuşurlar, Arapça konuşmazlar ve bilmezler. Antep’in kuzeyinde ise Arapça hiç bilinmez.)

Haftanın Ansiklopedisi Sayı: 89 28 Aralık 1964