Bakımsız olan Başpınar Gazinosunun meşhur lahmacununu iştah ile ne kadar yediğimi hatırlayamıyorum. Nihayet şehre kaç kilometre kaldığını, bu muazzam beldenin imalat ve sair mahsulu ile Otel Lokanta isimlerini gösterir gece ve gündüz okunabilecek fosforlu reklâm levhalarını burada çok aradım. Yolumuza devam ettik. Baş karakola gelinceye kadar asfalt yolun her iki tarafında göreceğimi tahmin ettiğim reklâmlar ile Gaziantep’in isim levhasını bile göremedim.

ASRLAN YELESİNDEN-ŞEHİRLERDE GİRİŞ KAPILARINDAN heyecan yaratır. Bu güzel şehrin üç kapısından biri: Adana-Kilis-Malatya yollarının birleştiği Başkarakol, İkincisi Urfa-Nizip-Yavuzeli yollarının birleştiği Köprübaşı, Üçüncüsü: Oğuzeli Kilis-Akçakoyunlu yolunun birleştiği Şehreküstü yeni karakolu önüdür.

Birinci kapı olan Başkarakola gelen bir turist şimdiki trafik lâmbasının yerinde: Gaziyurdun bekçisi olan büyük bir asker heykelinin elindeki kanlı süngülü tüfeği ile şehrin giriş kapısını gösterir bir tarzda heybetli duruşu ve yanında milli kıyafetli, gözleri yaşlı yavrusu ile birlikte mermi taşıyan bir yerli kadın heykeli ve her üç kapıya geceleri elektrikle aydınlanmış bir tarzda yakışmaz mı?

Buradan itibaren Atatürk Bulvarından ilerlerken bu geniş asfalt yolun noktası olan kırıstal kahvesinin önündeki çiçekliğin tam ortasında ULUS’taki gibi Büyük Ata’nın at üzerindeki heykeli ile bu şehre verdiği güzellik beratını geceleri elektrikli olarak bulunması,

Bundan sonra ilk karşımıza çıkan mübarek şehitlerimizin tam önünde: Kahraman Büyük Şehit Şahinbey’in milli kıyafetli, yarasından akan kanı ile düşman kanına boyanmış süngülü tüfeği elinde olarak büyük heykelin altına kendi sözü olan; DÜŞMAN CESEDİMİ ÇİĞNEMEDEN ANTEP’E GİREMEZ mısrağı ile bu muazzam heykelinin her zaman elektrikli olarak donatılması neden olmasın?

Eserlerin bekçisi Arslanlar bu muazzam hükümet konağının kapılarının yanında neden olmasın? Bu güzel binanın R.Oto parkı olan geniş sahanın tam ortasında yeşillikler arasında Kadıköy de olduğu gibi büyük bir boğa heykeli ne muazzam olur. Adliyenin önünde bulunan çiçekliğe Taksim Belediye parkındaki gibi GEYİK KURT-KUZU ARSLAN heykelleri konsa Arslan ağızlarından akan billur gibi sular geniş bir havuzda toplansa, renkli balıklar yetiştirilse, bankaların yaptırdıkları kanepelerin yorgun turist otursa nefis çiçekler arasında dinlense geceleri gençlik parkı gibi elektrikle donatılsa.

Geniş olan İstasyon Meydanı’nın tam ortasında: Çankaya köşkündeki Büyük Atanın pelerinli beyaz heykelinin aynısı yapılsa ve yanına elektrikli olarak NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE mısrağı nasıl olur?

Emlâk kredi bankasının renkli neon reklam lâmbalarını bütün bankalar örnek alsa, otel, sinema, lokantalar ile mağazalar bunun gibi yanar söner renkli reklâm lâmbalarını yapmaya mecbur edilse belediyenin caddelerdeki lâmbalarına ihtiyaç azalmaz mı?

Tahta kepenkli, açık veya vitrinsiz ticarethanelere gerek sıhhî ve gerekse bu güzel şehrin inkişafı bakımından hemen son verilse ve VELİÇ mağazası bunlara reklâm olarak mecbur kalınsa,

Türkiye’nin yedinci kalabalık şehri olan bu güzel diyarda bir ailenin oturabileceği içkisiz gazinolara ne kadar ihtiyaç vardır?

Maraş kalesi restora edildi. Üzerine otomobil çıkacak şekilde yolda yaptırıldı. Antep kalesinde sinema, lokanta, gazino ve çocuk bahçesi yapılıp elektriklerle süslense, etrafındaki yabani otla temizlense, çapalansa çim tohumu ile menekşe ve bodur çiçek tohumları dört bir etrafına serpilse gökyüzünde bir cennet olmaz mı?

Asfalt için hazırlanmış olan mıcır havara taştan yaptırıldığı için tebeşir gibi erimekte, mozayık gibi beyazlaşmakta ve yer yer delinmektedir. Halbuki asfalt için sert siyah taştan mıcrıh hazırlanmış olsa ne kadar ömürlük bir yol olacağı muhakkaktır. Bu sırada asfaltın yanlarında suların akacağı su yolları kapatılmasa sellerin asfalta pislikleri yayılmayacaktır. Kaldırımlar yapılsa ve her mülk sahibine kendi hududunu parke yapınası tebliğ edilse veya Belediye bunları mülk sahiplerinin nam ve hesabına yaptırsa kaldırım çamurları yok olacaktır. ÇatıIardan gelen yağmur suları ve delik olan boruları yapılsa halk kaldırımda ıslanmamış olmaz mı, caddenin manzarasını bozan soba borularına bir son verilse dükkanlardaki güneşlik tentelerin kirli ve yamalı olmayıp bir sistem üzerinde yapılırsa, cadde üzerindeki cemekânların sık sık temizliği benimsense, bütün iş yerlerinin garsonları temiz beyaz önlüklerini giyse, gazoz şişeleri ile cam ve porselen işleri ile kaşık çatallarının faydalanması ile büyük gezi şehrin inkişafı maddiyatsız ve çok kolay olmaz mı?

Başkarakol’dan Şehreküstü’ye kadar bir yabancının su içeceği akar bir musluğu bulmak imkânsızdır. Başkarakola Kıristal’in önüne, Hükümet Konağının önüne, Karagöze, Elmacı Pazarına ve Şehreküstü’ye ve buna benzer yerlere akar bir musluk ile münasip yerlere kapalı çöp kutuları konsa halkın yerlere tükürülmesini ve yerlere öteberi atmamasını hoperlörlerle ilân etsek caddelerde temiz olmaz mı?

Erol GÜCEYLİOĞLU