Bundan onbir yıl evveldi. Atatürkün 19’ncu ölüm yıldönümü günü idi. Hükümet konağı karşısındaki Park sokaktaki evimden çıkmış, törene gitmek için, yeni yazıhane açmış Avukat Hulûsi Yetkinin önünden geçerken, vitrinde bîr dergi gözüme ilişmişti. Derginin kapağını, Atatürkün başını gösteren bir heykel fotoğrafı kaplamıştı. Derginin üst kısmında (Gaziantep Kültür Dergisi, Aylık dergi, sayı: 1, 10. Kasım 1957) yazılı idi. Heycanlanmıştım. Başpınar dergisi kapanalı 8 yıl geçmişti. Ne zaman Gaziantepte yayınlanmış bir yeni dergi görsem ümitlenir ve uzun ömürlü olmasını içimden temenni ederdim. Dergiyi seyrederken, kapıya gelen Hulûsi Yetkin, beni içeriye davet etmişti. Yetkin: (hocam) diyordu, (siz derginin adına bakmayın, Başpınar yeniden yayınlanmaya başladı sayılır. Kültür dergisini Gaziaateple ilgili kitap ve buroşür yayınları da takip edecek, bir araştırma kolu kuracağız, siz hocamında yardımlarını dilerim) demişti. Bu sözlere o zaman inanmamış, bir genç tek başına ne yapabilir? diye düşünmüş ve fakat genç avukatın sözleri hoşuma gitmiş, kötümserliğimi gizlemiş, genç avukatın cesaretini kırmak istememiştim. Anadoluda bir derginin uzun yıllar yaşamasının ne kadar zor olduğunu, iyi biliyordum. Tek parti devrinde malî bakımdan devletin yardımı ile yaşıyan Gaziantep Halkevi dahi 1933-1947 yıllarında yani 14 yıl içinde 34 kitap ve buroşür yayınlıyabilmişti. Yine Halkevinin yayınladığı (Başpınar) dergisi 1939-1949 yılları arasında bir kısmı çift sayı olmak üzere 108 sayı çıkabilmişti. Başpınar, yalnız Gaziantepde değil, belkide Anadoluda yayınlanan en uzun ömürlü dergilerden biri idi. Başpınarda Gaziantepin folkloru ve tarihi ile ilgili birçok bilgi ve edebiyat yazıları yayınlanmıştı. Başpınar, Gaziantepli araştırıcı ve derleyicileri bir araya toplamıştı. Halk evi yayın şubesi: Halk evi buroşürü, Gaziantep Büyükleri, Onaltıncı asırda Antep, Garp ve Şark kaynaklarına göre Antep, Elbeyli Türkmenleri, Gaziantep Meşahiri gibi değerli eserlerin yayınlanmasına ön ayak olmuştu. Halkevi devrini, araştırma ve yayın alanında yeniden canlandırmak istiyen ve tek başına faaliyete geçen Yetkine inanmak güçtü. Her şeyden önce para lazımdı bu iş için. Devamlı ve düzgün işliyen bir teşkilât kurulması gerekiyordu. Araştırma ve bilgi dergilerinin okuyucuları da az olurdu, amma, memleket kültürüne kaynak olacak olan bu temel yayınların devamlı yaşaması için Yetkin, her yıl mali imkanları nasıl ve nereden sağlıyacaktır. Aklıma cevaplandırılması gereken birçok soru geliyordu, fakat genç avukatın tatlı ümidini kırmamak için susmayı tercih etmiş, yardım vaad ederek yazıhaneden ayrılmıştım.

Yıllar birbirini izlemiye başlamıştı. 1953, 1959, 1960 Kültür dergisi her ay yayınına devam ediyor, ikinci baskılar yapıyor, koleksiyonlar meydana getiriliyor, arzu edenler koleksiyonları bulabiliyorlardı. Kütüphanelere yerleşen dergiye pareleİ olarak kitap ve buroşür yayınları da birbirini takip ediyordu.

Eski halkevciler Kültür Derneği araştırma ve yayın kollarında bir araya gelmişlerdi. Yayın kolunun malî işleri Yetkinin omuzunda idi. Yetkin ne edip ne edip gerekli parayı sağlıyor, araştırma ve yayın işleri aksamadan devam ediyordu. Bugün 1968 yıla Kasım ayının onuncu gününe gelmiş bulunuyoruz. Aradan 11 yıl geçmiş. Elimin altında onbir kocaman ciltlik Kültür Dergisi koleksiyonu 131 sayı ile duruyor. Yayın kolunun 52’nci kitabı matbaada baskıda Yayınlanan kitap ve buroşürler içinde beşinci baskı yapanlar dahi var. Derneğin kitap deposunda binlerce fotoğraf, onbinlerce Gazianteple ilgili gazete ve der giler geniş yer kaplıyor.

Araştırma kolu onbir yıl içinde bir çok derlemeler ve araştırmalar yapmış, Gaziantep masalları, savaş hatıraları, Gaziantep yemekleri gibi birçok konularda yarışma ve anketler düzenlemiş, kütüphanelerde taramalar yaptırmış, hülasa Gaziantep’i her yönü ile didik didik incelemiş. Bu arada Gaziantep’i Tanıtıyoruz dergisinin de yaşamasına yardım olsun diye her sayısından yüzer adet satın almış, hertürlü araştırma ve fikir faaliyetlerini teşvik etmiş, fikir alanında yeni değerleri tanıtmaya çalışmıştır. Dernek, 1968 yılında Gazianteple ilgili bilgileri danışma merkezi haline gelmiştir. Bütün bu çalışmalarda bir kuruş ücret almadan hergün başrolü oynuyan ve işlerin devamlı yürütücüsü Yetkinin bu fedakârlığını gelecek nesillerin minnetle anacağına inanıyorum. Yüzbinlerce yurttaşın yaşantısı, Yetkin’in gayreti ile unutulmaktan kurtarılmış, yazı halinde basılmış ve gelecek kuşaklara intikal etmesi için kütüphanelere yerleştirilmiştir. Gaziantep bölgesi kültür seviyesinin gelişmesi için Halkevi zamanında atılan ilk temel kaynak lar, Kültür derneğinin son 11 yıllık faaliyeti ile pekleştirilmiş, Halkevi çalışmaları dahi unutulmaktan kurtarılmış Halkevi yayınlarının ilişmediği birçok yeni konular ilk defa Kültür derneği araştırma ve yayın kolları tarafından ele alınmıştır.

Kültür derneği, Gaziantep tarihinin aydınlığa kavuşması ve gerekli malzemenin toplanması için büyük gayret sarfetmiştir. Kültür dergisinde bu konuda birçok yazılar çıktığı gibi, (Gaziantep Mahalli Maarif Tarihi), (Gaziantep kitabeleri), (Ayıntap tarihinden notlar), (İncilipınar), (Gençlere başarı yolu), (Gaziantep evliyaları), (Küçük Hafız ve Mustafa Yavuz), (Gaziantep Şeri mahkeme sicilleri), (Gaziantep Tarihi ve davaları) gibi isimler altında Gaziantep tarihi ile ilgili eserler yayınlanmıştır.

Gaziantep tarihi konusunda Gaziantep savunması kısmına, Kültür derneğince özel bir yer verilmiştir. Bu konuda Kültür dergisinde yüzlerce yazı ve bilgi yayınlanmıştır. Kitap ve büro şür yayınları içinde: (Türk verdünü Gaziantep), (Kurtuluş Destanı), (Şehit şahin), (Gaziantep savaşı hatıralarından derlemeler), (Gaziantep Savunmasında Şehit şahinin yeri, Gaziantep Türkçülüğü), (Karayılan), (Mustafa Yavuz), (Şehit Mahmut Söylemez), (Şehit Kâmil) eserleri de Gaziantep savunmasını dile getirmektedir.

Dernek yayınları içinde folklor yazıları geniş yer kaplar, Kültür dergisine bir bakıma folklor dergisi de diyebiliriz. (Gaziantepte derlenen türküler ve maniler), (Keşiş dağı arpalık), (Gaziantep dolaylarında Türkmenler ve baraklar), (Gaziantep folklorundan notlar), (Gaziantep Halk bilgisi derlemeleri), (Ezo gelin), (Gaziantepte derlenen halk masalları), isimli dernek tarafından yayınlanan kitaplar da baştan başa folklor bilgileri ile doludur.

Gaziantep şivesi, Gaziantepli lûgatçiler, edebiyatçıların hatıra ve eserlerinede geniş yer verilmiştir: (Haşan Aynî ve Nazm’ül Cevahir), (Hasip Dürrî), (Şeyh Ahmet ve Nazm ül Leal üzerine), (Gaziantep şiirler antolojisi), (Gaziantep övgü antolojisi), (Gazianteple ilgili seçme manzumeler) gibi dil ve edebiyat konusunda kitaplar yayınlanmıştır.

Halkevinden ayrı olarak Gaziantep Kültür derneği yayınlarında ekonomik yazılar çok geniş yer kaplar, bilhassa Kültür dergisinde son yıllarda yayınlanan yazıların çoğunun konusu ekonomik ve yurt kalkınması ile ilgilidir. Bu yazılar fikir yazılarından ziyade bilgi veren yazılardır. Ayrıca (Gaziantep Bağcılığı ve bağ ürünlerinin değerlendirilmesi) gibi ekonomik konularda eserler de yayınlanmıştır.

Kültür derneği yayınlarında yalnız Gaziantep şehri ve çevresi değil, diğer ilçe ve yakın illerde mümkün olduğu kadar araştırma konusu yapılmış, halkın kültürünü artırıcı bilgi ve fikir yazılarına da yer verilmiştir. Meselâ (Atatürk Kilitte) isimli kitap, Kilis ilçemizi her yönü ile tanıtmaktadır. (Gaziantep Tarihi ve davaları) kitabında Gaziantep bölgesi bir bütün alarak ele alınmıştır.

Yazımı uzatmamak için burada kesiyorum. Bu yazımı basılmak için Hulusi Yetkine verdiğim zaman Yetkin bana hitaben: (Hocam, sizin gibi, Şakir Sabri Yener, Cemiİ Cahit Güzelbey, Uğurol Barlas, Mehmet Solmaz gibi araştırıcılar olmasa idi, Gaziantep Belediyesi, Milli eğitim bakan lığı yayın müdürlüğü gibi araştırma ve bilgi yayınlarının değerini takdir eden üniversite mensupları ve teşekküllerimiz bulunmasaydı, Gaziantepli aydınlar yayınlarımıza karşı ilgi göstermeseydiler, ben onbir yıldan beri sarfettiğim çabayı imkânı yok gösteremezdim, araştırma ve yayın kolları Gaziantep’i ve vatanı sevenlerin eserleri sayılır. Amacımız, Türkiyenin bir parçası olan Gaziantep bölgesinde Kültürel kalkınma için kaynaklar ve temel bilgiler hazırlamak kültürel gelişmeyi hızlandıracak havayı getirmektir. Hocam, bu sözleri da yazınıza eklemeniz mümkün müdür?) dedi. Bende ekledim. Bu mutlu yıldönümünde aramızdan ayrılmış bulunan değerli araştırıcılar Cemil Güçyetmez ile Şükrü Erdoğana da tanrıdan rahmet dilerim.

Cemil Cahit GÜZELBEY