Giriş

Ortadoğu ülkelerinin merkezi sayılacak coğrafî bir mevkide Gaziantep yöresi yer almaktadır. Akdeniz ülkeleri ile Ortadoğu ve Doğu ülkeleri arasında ticarî alışveriş fazla olduğu devirlerde, ana ticaret yolları üzerinde bulunan Gaziantep yöresi şehirlerinde, ticaret, sanayi ve kültürel alanda büyük gelişmeler olduğunu, tarih belgeleri bize haber vermektedir.

Ülkeler arası ticaretin hızlı olduğu Etiler, Roma, Selefkuslar, Bizans, Atabeyler, Memlûklar zamanlarında, Osmanlıların gelişme çağlarında, Gaziantep ili şehirlerinde, büyük kültür kuruluşlarının faaliyet gösterdiğini, tarihi kaynaklar doğrulamaktadır.

Atabeyler, Memluklar ve Osmanlı devrinde yazılmış vakayinameler, tarih kitapları, şer’i mahkeme sicillerine göre, Gaziantep şehrinde eğitim alanında aynı anda öğretim yapan 15 yüksek öğretim kuruluşunun birden faaliyet gösterdiği zamanlar olmuştur.

1) Cumhuriyet devrinden evvel Gaziantep ilinde Türk Millî eğitim durumu:

Anadolu Selçuklu devleti tarafından 1084 yılında ele geçirilen Gaziantep yöresine, büyük kütleler halinde Türk oymakları yerleştirilmiştir

1084 yılından bu yana akıp giden 900 yıllık zaman parçası içinde, Gaziantep yöresine çeşitli devletler gelip geçmiştir. Bir çok istilâlara rağmen, 1034 yılından bu yana Gaziantep yöresinde devamlı Türk kültürünün hâkim kaldığını tarih kaynaklarından öğreniyoruz.

Türk halkının devamlı desteğini sağlayan Antep Medreselerinden mezun olan binlerce Türk aydınının, Türk kültürünün Gaziantep yöresinde 900 yıldan beri hâkim kalmasında başlıca rol oynadıkları anlaşılmaktadır.

Gaziantep müzesinde saklanan, son 400 yıllık tarihimize ışık tutan, 171 büyük cilt haline getirilmiştir Gaziantep Şer’î mahkeme sicillerinde yer alan yüzlerce belge, Gaziantep Halkının millî eğitim çalışmalarına hayatî önem vererek destek olduklarını belirtmektedir. Biraz varlığa kavuşan Atalarımızın, ilk öğretimden yüksek öğrenime kadar faaliyet gösteren birçok kuruluşların yaşaması için vakıflar kurdukları, bağışlar yaptıklarını Şer’î mahkeme sicilleri aydınlatmaktadır.

Cumhuriyetten evvelki Gaziantep Millî Eğitim konusunda daha geniş bilgi, İl yıllığı Kültür bölümü medreseler maddesinde ele alınmıştır.

2) Kurtuluş savaşında (1918-1922) Gaziantep’te Millî Eğitim durumu:

1918 yılında Antep özel idaresi (Muhasebe-i Hususiyesi) öğretmenlerin aylıklarını dahi ödeyemez duruma geldiğinden, Gaziantep’te mevcut okullar arka arkaya kapanmaya başlamıştır.

Antepli Türkler tarafından 1894 yılında kurulan (Maarif-i Mahaliye) isimli özel maarif derneği, 1919 yılında, mevcut okulların idare ve masraflarını üzerine almıştı. Kurtuluş savaşı boyunca Türk okulları, Maarif-Mahalliye derneğinin modern çağ anlayışı içinde olan idaresi ve maddî yardımı ile varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Özel bir dernek olarak Maarifi Mahalliye derneğine paraler 1911 yılında Gaziantepte kurulan (Ayn’ül Maarif Cemiyeti) nin, bugünkü modern zihniyetle açtığı Antep Dar’ül Mualliminden (Öğretmen okulundan) mezun olan ülkücü öğretmenler yetişmişti. Kurtuluş savaşında Antep Türk okullarının idaresini ele alan bu ülkücü öğretmenler, Cumhuriyet devrinin ilk devrelerinde kilit noktalarını tutacak ülkücü aydınlar yetiştirmişlerdir.

İngiliz işgali zamanında (15.1,1919 5,11.1919 zaman diliminde), Antep şehrinde, Reşadiye okulu, Selimiye ve Orhaniye ilk okulları, Maarifi Mahalliye yönetiminde öğrenime devam ettiler.

5.11.1919-25.12.1921 Fransız işgali devresinde, halk tarafından seçilen idareciler tarafından yönetilen Reşadiye okuluna (Halk mektebi) ismi verilmişti.

Antep şehir içi savaşlarında Etraf şehir cepheleri kumandanlığı yapan Özdemir beyin öncülüğü ile Karanazar hanında şehit çocukları için bir ilk okul faaliyet göstermişti.

1911'de Antep Maarifi Mahalliye derneği tarafından kurulan Dar-ül-Harir (İpekçilik) okulu, daha sonraki yıllarda (Ticaret idadisi) ismi altında öğrenime devam ederken, 1922 yılında 9 sınıflı Sultanî halini almıştı.

Gaziantep Sultanisi 1923 yılında Gaziantep orta mektebi ismi altında yeniden teşkilatlandı. 1922 yılında (Gazi) ve (Yeni Turan) isimli ilk okullar ile şehit çocuklarını himayesine alan kız ve erkek yetim okulları da faaliyet halinde idiler.

3) Cumhuriyet Devrinde Millî Eğitim Alanında, Gaziantep İlinde Devlet Ve Halk İşbirliği:

Cumhuriyetin ilk yıllarında Gaziantep şehrinde bir tek orta okul vardı. Cumhuriyet, Gazi, 1 Erkek mektebi (Sakarya), Bekirbey isimli ilk okullar öğrenim yapmakta idiler. 1927 de Şehit Şahin bey ve Şehit Kâmil, 1933 yılında Bostancı, Kurtuluş ilk okulları açılmıştı. Gaziantep’te ilk lise Cumhuriyetin onuncu yılında öğrenime başlayabilmişti.

Cumhuriyetin ilk yılında, eski bir şehir olan Kiliste de, 1914’den beri faaliyet gösteren Kilis orta okulu, Kemaliye ve Cumhuriyet ilk okulları öğrenim yapmakta idiler.

Kiliste 1924 yılında Yedi Aralık, 1925 de Şehit Sakıp ilk okulları açıldı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Gaziantep ilinde şehir ve köylerde mevcut 26 ilk ve orta okulda, 72 öğretmen, 1.500 öğrenci bulunmakta idi. 6 Yaşından büyük Gaziantep’lilerin ancak yüzde 8’i okur yazardı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara hükümeti, Millî Eğitim alanında merkezi idare esasını kabul etti, okulların idaresini özel derneklerin elinden aldı. Ankara hükümetinin emirleri ile, Gazianteplilerin yaptığı ve o zamanki Türkiyenin en zengin derneklerinden biri olan (Maarif-i Mahalliye) cemiyetinin milyonlar değerindeki gelir getiren özel gayrimenkulleri teker teker satıldı, dernek değıtıldı Cumhuriyetin ilk yirmi yılında Gazianteplilerin Millî Eğitim alanında genellikle seyirci kalmalarına bu durumbaşlıca etken oldu.

Gaziantep Millî Eğitim hayatına el koyan Cumhuriyet hükümetleri ise, Cumhuriyetin ilk 20 yılında, malî imkânsızlıklar sebebiyle, Gaziantep ilinde bir tek okul binası bile yapamadı. Mevcut okullar eski Antep evlerinde öğrenime devam ettiler. Yer yer açılan Ulus okulları (Halk mektepleri) aracılığı ile Gaziantepliler okuma yazma öğrenmeye önem verdiler. 1923’de %8 olan okur yazar nisbeti yirminci yılda %15 nisbetine çıktı.

Gaziantepli Türklerin ekonomik güçleri arttığı ölçüde, geçmiş yüz yıllarda olduğu gibi, Cumhuriyet devrinde de, Millî Eğitim çalışmalarına yardımcı olduklarını, belgeler göstermektedir.

Türk şehirleri içinde Kurtuluş savaşında en fazla hasara uğrayan ve en çok şehit veren şehir Gaziantep olmuştu. 70.000 top mermisi altında 8.000 bina harap olmuş, şehir içi savaşlarında can veren Antep’li sayısı, Sakarya ve Başkumandanlık meydan savaşlarında can veren şehitlerimizin sayısından fazla olduğunu, Genel kurmay yayınları doğrulamaktadır. Ticaret ve sanayi alanında başlıca iş kollarını elinde tutan Ermeni azınlığı da savaştan sonra Gaziantep’i terk etmişti. Cumhuriyet devrinden evelki son elli yıl içinde: Girit, Yemen, Kafkas, Trabulusgarp, Balkan, Irak, Filistin, Mısır, Suriye, Çanakkale, Galiçya, Fransız-Ermeni saldırı savaşları birbirini takip etmişti. Ardı arkası kesilmiyen devamlı savaşlar sonucunda, Gaziantep köy ve kasabaları birer harabeye dönmüşlerdi, çalışabilir nüfusun büyük kısmı ya ölmüş veya hasta idi. Sağlıklı kalanlar da eğitimden yoksun bulunuyordu.

Cumhuriyetin ilk yirmi yılında savaşların son bulması, yollarda mal ve can güvenliğinin sağlanması, sağlık tetbirlerinin artırılması, askerlik müddetinin kısaltılması, gibi birçok olumlu şartların yardımı ile Gaziantep halkı, harplerin meydana getirdiği yaraları sardılar, Milli eğitim çalışmalarına daha fazla ilgi duyacak bir ortama girdiler.

Gaziantep mahalli basınında en önemli yeri, Cumhuriyetin 20 ilâ 30’ncu yılları arasında Milli eğitimle ilgili haber ve yazılar yer almıştır. Halkın Milli Eğitime olan ilgisi her geçen yıl daha da artmış, devletten yeni okullar istenmiştir. 1942 yılından itibaren Gaziantep’te, devletin modern anlamda okul binaları yapmaya başladığı, yeni yeni okullar açtığı görülür. Cumhuriyetin 30’ncu yılından itibaren, Gaziantep iş adamları ve halkının, Milli Eğitim alanında devlete fiilen daha fazla yardımcı olmaya başladıkları müşahade edilmiştir.

Coğrafi mevkii sebebiyle, Ortadoğu ülkelerinin ticaret yollarının kesiştiği bir bölgede bulunan Gaziantep, Cumhuriyetin otuzuncu yıllarında batı ve doğuya giden ana kara yollarına kavuşmuştu. Doğu illeri, Birecik köprüsü ve kara yolu ile Gaziantep’e bağlanmıştı. Ana kara yollarının yapılması, Gaziantep’te ticaret ve sanayi alanında hızlı ilerlemelerin doğmasında başlıca etken oldu. Ticaret ve sanayinin gelişmesi, çevre illerden Gaziantep’e büyük bir göç olmasını doğurdu. Gaziantep nüfusunun hızla artması, Gaziantepli aydınları telaşlandırıyordu. Cumhuriyetin otuzuncu yılında Gaziantep’te okur yazar oranının yüzde 24 olması, üzüntülere sebep oluyordu. Mahalli basında her gün heyecanlı tenkit yazıları çıkıyordu. Hızlı nüfus artışı, ekonomik kalkınma, halk ve devleti Milli eğitim konusunda işbirliğine zorladı, devlet Gaziantep’te daha fazla okul açmaya başladı

1952 yılında Gaziantepli iş adamlarından Cemil Alevlinin (Mehlika Alevli) ilk okulu binasını yaptırarak Milli Eğitime bağışladığı görülür.

1955 yılında Gaziantep ilk okul yaptırma derneği faaliyete geçmiştir. 1957’de Karşıyaka Şahinbey ilk okulu binası, 1961 de Ahmet Çelebi ilk okulu ikinci katı, 1962 de Yavuzlar tik okulu ikinci katı, 1964’de Aliye Ömer Battal Bey İlk okulları binalarının tamamı Gazianteplilerin desteği ile çalışan ilk okul yaptırma derneğinin gayretleri ile yapılmıştır.

Gaziantep İlk okul yaptırma derneğine paralel olarak arka arkaya birçok dernekler faaliyete geçmiştir. Okul aile birlikleri, ilk ve orta okul öğrencileri koruma dernekleri birliği, Muhtaç çocukları koruma dernekleri, Okul ve liseleri yaptırma ve onarma konusunda otuzdan fazla dernek, il çapında teşkilatlanmışlardır.

Gaziantep Kültür Derneği (1947-1962) yıllarında yüksek öğrenim gençlerine borca para vererek 200 öğrencinin yüksek tahsil mezunu olmasını sağlamıştır.

1961 yılında Gaziantep İmam Hatip okulu yaptırma derneği, modern bir binayı öğretime hazır hale getirdi

1961 yılında kurulan Gaziantep koleji açtırma ve yaşatma derneği, Gaziantep’li iş adamlarının desteğini sağladı. İngilizce öğrenim yapan, ilk orta ve lise kısımları bulunan, Cumhuriyet devrinin ilk özel koleji 1963 yılında Gaziantep’te açıldı. Kâr gayesi gütmiyen özel kolej modern bir binaya kavuştu. Kolejin yüksek kısmı açılması için 1973 yılında hazırlıklara girişildi.

Nizipli iş adamlarından Ali Alkan, Nizip Akşam sanat okulu binası. Ali Alkan orta okulu binasını yaptırdı. Kiliste Selahattin iyigün bir ilk okul binası, Gaziantep’te Cemil Alevli 1963 yılında Atsız ilk okulunu, Nizipte İslam Sayın bir ilk okul binası, Gaziantep’te 1965 yılında diş doktoru Cemil Karslıgil (Karslıgil) ilk okulunu, Nizip’te Salih Ekmekçi bir ilk okul binası, Gaziantepte Hacı Durdu Yetkin Şekerci 1971 de bir ilk okul binası yaptırmış, Milli Eğitime bağışlamışlardır. 1972 de Emine Ulusoy ve 1973 de Nezihe Atay tarafından yapılan bağışlarla Gaziantep’te iki ilk okul binası yapılmaktadır.

1968’de Gaziantep’te özel Şefkat kreşi ve ana okulu özel teşebbüs olarak faaliyete geçmiştir

1973 de Amerikan hastahanesinde Eğitim ve Sağlık vakfı tarafından özel sağlık okulu açılmıştır.

Gaziantep mahalli basınında Cumhuriyetin son on yılında, Gaziantep’te yüksek öğrenim kuruluşlarının kurulması arzusunu taşıyan yazı ve haberler, en önemli yerleri tutmuştur Gaziantep halkı, eski yüz yıllarda olduğu gibi, Cumhuriyet devrinde de Gaziantep’in yüksek öğrenim müesseselerine kavuşmasını candan istemektedir. 1965 yılında Gaziantep’te Teknik okul, Eğitim Enstitüsü ve diğer yüksek okulları yaptırma derneği kurulmuştur. Halkın bağışlarını topluyan dernek arka arkaya birçok teşebbüslerde bulunmaktadır.

1971 yılında Gaziantep’te Eğitim enstitüsünün ilk sınıfının faaliyete geçmesi, Orta doğu Teknik Üniversitesine bağlı Makina fakültesinin açılma çalışmaları, Gaziantep aydınları arasında büyük ilgi ve memnuniyetle karşılanmıştır.

Cumhuriyetin ellinci yılında, Türkiye devleti, Akdeniz, Doğu ve Ortadoğu ülkeleri ile sıkı ticaret ilişkileri kurmak için büyük gayret gösteriyor.

Ortadoğu ülkeleri arasında ticari alışveriş arttığı nisbette, ortadoğunun merkezi durumunda bulunan Hatay, Gaziantep, Çukurova, Urfa yörelerinde, büyük nüfuslu ticaret, sanayi ve kültür şehirlerinin doğup geliştiğini tarihi belgeler haber vermektedir. Türk devletinin ekonomik alanda kalkınması için, Ortadoğu ve Akdeniz ülkeleri ile ticaret bağlarını sıklaştırması kaçınılmaz bir şarttır. Önümüzdeki yıllarda, coğrafi mevkii sebebiyle hızlı gelişmelere sahne olacağını sezen Gaziantepli iş adamları, son yıllarda bilhassa sanayi alanında birçok hazırlıklara girişmişlerdir. Hızla elişen ticaret ve sanayiye paralel olarak Gaziantep’e gelip yerleşen nüfus artmaktadır. Cumhuriyetin 50’nci yılında Gaziantep’te mevcut birçok okullar, hızlı yatırımlara rağmen, ikili ve hatta üçlü öğretim yapmaktadır. Cumhuriyetin 40’nci yılında Gaziantep ilinde okur yazar oranı %35 idi. Milli Eğitim alanında, Cumhuriyetin ilk 40 yılında görülmemiş büyük yatırımlara Cumhuriyetin son on yılında Gaziantep ili sahne olmuştur.

Son on yılda Devletin büyük yatırımlarına rağmen, Gaziantep ilinde 1973 yılında okur yazar oranı yüzde elli nisbetini yeni açmış bulunmaktadır.