Halkevlerinin amacı. Gaziantep Halkevinin açılışı. Gaziantep Halkevi Şubelerinin çalışmaları. Halkevlerinin kapanmasına sebep olan olaylar. Gaziantep Kültür Derneği’nin doğuş sebepleri. Gaziantep Kültür Derneği’nin bilgi kaynakları meydana getirmek için çalışma çabasına sebep olan olaylar. Halkevlerinin bıraktığı boşluğu doldurmaya garet eden mahalli dernek ce kurumların bugünkü çalışmaları. Derneklerin canlanabilmesi için lüsumlu unsulardan en önemelisi nedir?

Hulusi Yetkin

1931 Yılında Türk Ocaklarının kapatılması üzerine; Atatürk tarafından 19 Şubat 1932 günü ilk defa 14 adet halkevi yurdumuzun muhtelif şehirlerinde açılmış bulunuyordu.

Halkevlerinin amaçı: (Milli birliği sağlamak için, millî değerlerimizi işlemek, devrimleri geniş halk hayatı içinde kökleştirmek; vatandaşların duygu, düşünce ve bilgisini yükseltmek; vatandaşları millî ülkü çerçevesi içinde sımsıkı toplamaktı.)

24.6.1932 tarihinde bugünkü Öğretmen Okulu Konferans salonunda yapılan bir törenle Gaziantep Halkevi açılmıştı. Bundan otuz yıl önce kurulan Gaziantep Halkevi yirmi yıla yakın müddetle bölgeye kültür ışığı saçmıştı. Millî birliğin kuvvetlenmesinde, devrimlerin yerleşmesinde, güzel sanatların araştırma ve yayın sevgisinin, kütüphaneciliğin, sosyal yardım ve köy çalışmalarının, tiyatro, müze ve sergillerin faydaları fikrinin halk arasında arasında yayılmasında Halkevimizinde büyük rolü olmuştur. Bugünkü Gaziantep’te kültürel alanda göıülen hemen her hamlenin altında, Gaziantep Halkevinin kurduğu temel vardır. Meselâ, bugünkü Gaziantep Kültür Dergisi, Halkevi organı Başpınar’ın gittikçe gelişmekte olan bir devamından ibarettir. Başpınar dergisi yayınlanırken ben bir ilk okul ve oıta okul öğrencisi idim. Başpınarı her ay babamın elinde gördükçe ilgilenir, seve seve okurdum. Başpınar kapanınca çok üzülmüştüm. Tahsilimi tamamlayıp Gaziantep’e dönünce, Başpınarı yeniden canlandırma gayretine girişmiştim,

1932 yılında faaliyete geçen Gaziantep Halkevi idare heyetinde Ömer Asım Aksoy, Şakir Sabri Yener, gibi hemşehrilerimiz vardı. Bu hemşehrilerimiz Gaziantep Halkevi’nin açık olduğu müddet içinde daima birinci planda hizmet etmişlerdir. Ali Nadi Ünler, Ali Yetkin, Ahmet Muhtar Göğüş, Sabrı Güzelbeyoğlu gibi hemşehrilerimizin de Gaziantep Halkevi çatısı altında hizmetleri çok fazladır

Gaziantep Halkevi, bugünkü Öğretmen Okulu binası ve konferans salonunda açılmıştı. Antep Savaşından önce bu bina kilise idi. 1932 yılından itibareen Cumhuriyet Halk Partisi il merkezi ve aynı zamanda Halkavi olarak kullanıldı. Gaziantep Halkevi ozaman tek parti olan C H.P. il teşkilâtının himayesinde bulunuyor, gelirini mahallî idareler sağlıyordu Hukuken Bağımsız bir varlığı yoktu. C.H.P. nin bir parçası idi

Gaziantep Halkevi 9 şube halinde çalışıyordu. Örnek ve üstün çalışması ile bütün Türkiye Halkevleri içerisinde ilk akla gelenimden biri olmuştu.

1) Dil, Edebiyat, Tarih Şubesi

Bu şube Gaziantep dili, folkloru, örf ve âdetleri tarihi hakkında birçok araştırmalarda bulunmuş, elde ettiği bilgileri kitaplar halinde toplamış, birçok inceleme yazılan Halkevi organı Başpınar dergisinde, C.H.P. nin mahalli organları olan gazetelerinde geniş ölçüde neşredilmiştir.

C.H.P organı gazeteler: 1930 ila 1940 tarihleri arasında

(Gaziantep): 1940 ila 1946 yıllarında

(Yeni Gaziantep); 1946 ila 1949 yıllarında

(Güney Postası); 1949 ilâ 1953 yılları arasında (Gaziyurt) idi. Bu gazeteler birçok mahallî bilgi kaynakları ile doludur. Bu gazetelerden ellerinde mevcudu bulunan hemşehrilerimiz, Kültür Derneğine bedeli mukabilinde bu gazeteleri verirlerse Gaziantep Kültürüne büyük bir hizmet etmiş olacaklardır.

Gaziantep Halkevi dil, edebiyat ve tarih şubesinin çalışmaları bütün Türkiye halkevlerine örnek olmuştur Bir çok bilgiler derlendiği gibi halkın kültürünü artırıcı yayınlarda hazırlanmıştır. Ömer Asım Aksoy, Şakir Sabıi Yener, Hikmek Turhan Dağlıoğlu, Ali Nadi Ünler, Başpınar dergisinde Cemil Cahit Güzelbey gibi araştırıcıların gatreti ile birçok bilgi yazıları vücuda getirilmiş, tetkikler yapılmış, Gaziantep hakkında bilgilerin geniş ölçüde ilk defa tesbitine Gaziantep Halkevi Dil, Edebiyat, Tarih Şubesi muvaffak olmuştur. Son beş yıl içinde Gaziantep Kültür Derneği Kültür Şubesinin hızla yayınlar yapabilmesi halkevinin meydana getiıdiği ilk kaynakların yardım ile mümkün olmuştur. Bu şube yüzden fazla konferans tertip etmiştir. Onbinlerce vatandaş bu konferanslardan faydalanmıştır. Birçok anma törenleri yapılmış, dil bayramı kutlanmıştır. Türk büyükleri anılmıştır.

Fotoğraf: Gaziantep Halkevinde Büyük Hizmeti Bulunan Ömer Asım Aksoy

Fotoğraf: Gaziantep Halkevinde devamlı himet edenlerden Şakir Sabri Yener’in gençlik fotoğrafı

2) Ar (Güzel Sanatlar) Şubesi:

Resim Sergileri açılmış, müzik kolu müzik dersleri; keman, piyano, mandolin dersleri ve yüzden fazla müzik konseri, marş öğretimi yapmıştır. Koro kurulmuştur. Şirinnar ekibi kurulmuş, folklor geceleri tertip edilmiştir. Bu şubede Ferit Ginolun hizmetleri çoktur.

3) Gösteri Şubesi:

Okul müsamereleri de dahil olmak üzere halka yüzden fazla temcil verilmiş; tiyatro tekniği dersleri ve bir salon hazırlanmış, Gaziantep’in ondördüncü yıldönümü filme alınmıştır.

4) Spor Şubesi:

Futbol, voleybol, jimnastik ve atletizm müsabakaları, tenis, gülle atma, kır gezileri ve koşuları, pinpon, güreş, boks, at yarışları yapmak gençlik bayramlarına katılmak, 1938 yılında Çınarlı Spor külübünü kurmak, civar şehirlerle futbol temasları yapmak bu şubenin çalışma alanını teşkil etmiştir.

Bu şube Gaziantep sporunun gelişmesinde büyük rol oynamıştır. 1933 ilâ 1938 yılları arasında Gaziantep’deki bütün spor faaliyetlerini tek başına Halkevi yürütmüştür, Halkevinde bir kapalı spor salonu açılmıştır. Bu şubede M. Ali Budak’ın hizmeti fazladır.

5) Sosyal Yardım Şubesi:

Haftada bir gün fakirlere parasız muayene ve bedelsiz ilâç verilmiş, fakir ilkokul çocuklarına öğle yemeği, kitap, defter, kalem, silgi, para, elbiselik dağıtılmıştır. Köylülere sıhhi öğütler ve konferanslar verilmiş; diş bakımı isminde bir eser neşredilmiştir. 1943’de Halkevi Polikliniği kurulmuştur.

6) Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi:

Bu şube İngilizce, Fransızca, Almanca, Türkçe kurslar açmış, iki zehirli gaz kursu açılmış, cezaevinde okuma yazma kursları devamlı yürütülmüş, biçki dikiş kursunda fakir kızlara parasız ders verilmiş, bütünlemeye kalan lise öğrencilerine dersler verilmiş, kurslar açılmıştır. Ticarî defter tutma usulu kursu, daktilo kursu ve el işleri kursu açılmıştır. Okuma ve yazma bilmiyenler için birçok okuma yazma kursu açılmıştır.

7) Kitapsaray ve Yayın Şubesi:

Bir kütüphane kurulmuş, bu kütüphanede kitap sayısı 1945 yılında 6000’ni geçmiştir. Kütüphaneden onbinlerce vatandaş istifade etmiş, Halkevlerinin kapatılması üzerine bu kütüphanenin dağıtılması, bölgemizde kültür hareketlerinin gerileme sebeplerinden biri olmuştur. Kültürel savaşta kültür ordusunun cephane deposu vazifesi gören ve bölgemizin en büyük kütüphanesinin darmadağın edilmesine sebep olanları, Antep kültür tarihi hiçbir zaman affetmiyecektir

Fotoğraf: Gaziantep Halkevinde devamlı hizmeti bulunan ve bugün Gaziantep Belediye Başkan vekili ve Gaziantep Kültür Derneği Başkanı Mehmet Ali Budak’ın 1944 yılında çekilmiş bir fotoğrafı

Fotoğraf: Gaziantep Halkevi Dil, Edebiyat, Tarih şubesi faal üyelerinden soldan sağa doğru: Ali Nadi Ünler, Ömer Asım Aksoy, Şakir Sabri Yener ve diğer bir üye Nuri Gökçe (1935)

Yayın şubesi tarafından 1933’den 1947 yılına kadar tam 14 yıl içinde 34 kitap ve büroşör neşredilmiştir. Kitap yayınlarının 27 adedi 1938 yılına kadar yayınlanmıştır. 1942’den soma kitap yayını yavaşlamıştır. Bu yayınların bir kısmı halkın duygu, düşünce ve bilgisini yükseltmek için çıkarılmış çeşitli konulardadır. Yayınların yarıdan fazlası ise Gaziantep Tarihi, folkloru, dili, sosyal yapısı gibi mahalli tetkik eserleridir. Bunlardan Halk evi Buroşürü, Gaziantep Büyükleri, Hasip Dürrî, 16’ncı Asırda Antep, Garp ve Şark Kaynaklarına göre Antep ve Antep Kalesi, Antep köyleri, Antep dili ve göreneği, Halkevi konuşmaları, Elbeyli Türkmenleri arasında, Gaziantep Meşahiri ismini taşıyan eserler ilk akla gelen Gaziantep hakkında önemli bilgi kaynaklarıdır. Maalesef bu eserlerden az sayıda basıldığı ve cömertçe dağıtıldığı, kütüphanelere dağıtmanın ihmal edildiği anlaşılmaktadır. Bugün Gaziantep hakkında kaynak eser arayan araştırıcılar, kütüphanelere başvurduklarında Halkevi yayınlarına pek az rastlamaktadırlar. Bu mahzuru gidermek için, Gaziantep Kültür Derneği zaman zaman Halkevi neşriyatının en çok arananlarını tekrar basmaya çalışmakta ve Kütüphanelere yerleşmesine gayret etmektedir:

Halkevi Yayın şubesinin en büyük bir hizmeti de aylık Başpınar dergisini 1939 yılından 1949 yılına kadar yayınlamasıdır. Dergi Gaziantep kokmaktadır. Başpınar bilhassa Gaziantep folkloru ve tarihi, Gaziantep Büyükleri ile ilgili inceleme yazıları ile doludur. Dergi ilk yıllarda 24 sayfalık çıkmışsada İkinci Cihan Harbi sıralarında kâğıt yokluğundan sayfa adedi 8 rakamına kadar düşmüştü. Bugün koleksiyonu çok nadir bulunan Başpınar, Gaziantep Kültür Dergisi’nin kaynaklarından biridir. Kültür Dergisine zaman zaman Başpınar’dan aktarma yapılmak suretiyle Başpınar’da hapsolmuş bilgi ve fikirler gün ışığına çıkarılmaktadır. Derginin yürütülmesinde ençok Şakir Sabri Yener ile Cemil Cahit Güzelbeyin emeği geçmiştir.

Halkevi yayınları Halkevi binasında bulunan C.H.P. Matbaasında basılmıştır.

8) Köycülük Şubesi:

Köylülere şehir işlerinde yardımcı olunmuş, demir pulluğa köylüleri alıştırmağa gayret edilmiş, köy meydanlarına asılmak üzere bayraklar dağıtılmış, on köy nümune köyü olarak ele alınmış ve örnek köylerin sağlık, bayındırlık, temizlik ve kültür işlerinde rehberlik yapılmıştır. Köy gezilerinde sağlık, ziraat, devrim konusunda hasbihallerde bulunulmuş, güreş gibi oyunlar tertip edilmiştir. Pamuk ziraatı konusunda bir buroşür yayınlanmıştır.

9) Müze ve Sergi Şubesi:

Her yıl ve fevkalâde olarak yerli mallar sergileri açılmış, Antep’in eski eserleri, kıyafetleri halkevinde toplanmış ve taştan olanları Halkevi koridorlarında vatandaşlara devamlı teşhir edilmiştir. Eski eserler konusunda tetkik gezileri tertip edilmiştir.

Gaziantep Halkevi, şube çalışmaları dışında, Halkevi salonunda otuzdan fazla balo ve gardenparti verilmesine yardımcı olmuş, milli bayramların daha canlı geçmesine çalışmış, üç miting tertip etmiştir.

1946 yılında Türkiyemiz çok partili devreye girmişti. Bazı Halk Partili yazarlar tarafından Halkevleri C.H.P. ye mal ederek Halkevi çalışmaları devamlı bir iftihar vesilesi yapılmaya başlandı. Bu övmeler, zamanın muhalefet partilerinin Halkevleri aleyhine cephe almalarına önemli bir sebep oluyordu. Diğer yandan Halkevi çalışmalarında vazife alanların çoğu particilikle fazla ilgileri bulunmuyan aydınlarımızdı. Bilhassa devletten maaş alan öğretmen ve memurlar halkevinde vazife alanların büyük çoğunluğunu teşkil ediyordu. CHP. nin iktidarı kaybetme belirtileri arttıkça, birçok memur ve öğretmen Halkevlerinde çalışamaz duruma geldiler. C.H.P. çok partili devrenin icaplarına uyup, Halkevlerini bağımsız kültür müesseseleri haline getirmek fedakârlığını göstermesi gerekirdi. C H.P. bu fedâkârlığı gösteremedi. Çeşitli sebeplerle, 1950 yılına doğru Halkevlerinde vazife alan aydınlarımız süratle azaldı. 1950’de C.H.P. iktidarı kaybetti. Yeni iktidar, Halkevlerinin gelir kaynaklarını kesti, mahalli idareler yardımını durdurdu. Yeni iktidar, Halkevlerini bağımsız hale getiren bir kanun kabul etmiyerek, Türk kültür çalışmalarını çok önemli bir teşkilâttan mahrum bıraktı. Ayrıca, 6195 sayılı 16 12.1953 tarihinde yürürlüğe giren (C.H.P. nin haksız iktisaplarının iadesi hakkında kanun)’la Halkevlerinin kullandığı bina ve eşyalar hâzineye intikal ettirildi.

Fotoğraf: Gaziantep Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkevi Binası (1934)

Gaziantep Halkevinde vazife almış birçok aydınlarımız, Halkevlerinin son yıllarında ve Halkevlerinin kapanmasından sonra boş durmadılar ve birçok kültürel teşekküllerin doğumunda büyük rol oynadılar. Gaziantep’te kültür hareketlerinin başka isimler ve bağımsız teşkilatlar altında yürütülmesine çalıştılar. Meselâ, Gaziantep Halkevinde hizmetleri ile tanınmış Şakir Sabri Yener, Mehmet Ali Budak, Cemil Cahit Güzelbey, yıllardan beri Gaziantep Kültür Derneği Yönetim Kurulunda vazifelidirler. Ömer Asım Aksoy, Kültür Derneği’nin Yayın kolu çalışmalarında önemli hizmetleri vardır

1947 yılına doğru Halkevlerinin son demlerini yaşadığı kanaati Gaziantepli aydınlar araasında yerleşmiye başlamıştı. Halkevlerinin gördüğü vazifeyi görecek, Gazianteplilere mahsus bir dernek kurulması fikrini bazı hemşehrilerimiz benimsemişti. Bazı yüksek tahsildeki gençlerimize yardımcı olacak bir derneğin kurulmasını arzu ediyorlardı Kültürcüler ile yüksek tahsil gençliğine yardım taraftarları bir araya gelip (Gaziantep Kültür Derneği)’ni 22.8.947 tarihinde kurdular Halkevinin bıraktığı boşluğu bu derneğin dolduracağı ümidi vardı Meselâ Halkevi yayınlarının 34 numaralısı olan 1947 yılında basılan (Yükseliş) isimli kitapta Öğretmen M.Tevfik Uner, yeni kurulan Kültür Derneği’ni heyecanla savunuyor, gençleri dernek çatısı altında birliğe davet ediyordu. Sanki Halkevleri adına, 1947 tarihli 34 sayılı kitap, bir babanın çocuklarına vasiyeti gibi (işte ben ölüyorum, sizler birlik olup ülkümüzü yaşatın) demek istiyordu.

1947 ilâ 1958 yılları arasında Gaziantep Kültür Derneği Yönetim kurullarında Gaziantep şehrinin birçok değerli aydınları sıra ile ve gurup gurup vazife aldılar. Bu idarecilerin kültürel alanda yapmak istedikleri birçok tasavvurları vardı. Kültürel alanda zaman zaman hamleler yapıldı. Her hamle aydınların çoğunun ilgisini çekemiyor ve halka fazla fayda sağlıyamıyordu. Dernek idarecileri ister istemez faaliyetlerini, yüksek tahsil öğrencilerine yardım faaliyetine inhisar ettirmek zorunda kalıyorlardı,

1957 yılında ise Kültür Derneği idare ellerini inatçı kültürcüler ele almışlardı. Bunlar arasında bende vardım. Bir Kültür Derneği’nin bilgi araştırmaları ve yayınlarıyle en başta uğraşması gerektiğine inanıyordum Fakat buna rağmen mevcut bilgiler ilede kültürel faaliyetlerin yapılacağım zannediyordum. Bu zan ile eski Halkevini hatırlatan faaliyete giriştik. Folklor temsilleri, tiyatro ve müzikli konserler, Gençlik birlikleri, kurs faaliyetleri, şiir yazma yarışması, geziler, öğrenci kursları, yazı yarışmaları, Çocuk Sesi ve Gençlik Sesi gazetelerinde edebiyat ve fikir yazıları ile dolu yayınlar, edebiyatla ve fikir mahsulleri ile ilgili kitap ve buroşür yayınları, şiir okuma yarışmaları, Kıbrıs mitingi, resim ve fotoğraf sergileri, çeşitli konferanslar, anma toplantıları sık sık birbirini takip ediyordu. Gaziantep Kültür dergisinde fikir ve sanat yazılarına geniş yer verilmeğe çalışılıyordu. Bu arada Gaziantep bölgesi hakkında bilgi derleme ve yayınlama işinede önem veriyorduk. 1958 ve 1959 yıllarında kültürel faaliyetlere inatla devam ettik. Fakat bütün gayretlere rağmen halka büyük ölçüde faydalı olamadığımızı anlıyorduk Aydınlarımızın çoğunun bu faaliyetlerimiz ilgisini çekemiyordu İlgisizlik enerjimizi kırmadı. İlgisizliğin sebeplerini araştırmaya koyulduk Aydınlar faaliyetlerimizi batıdaki örnekleriyle mukayese edince pek basit ve yetersiz buluyorlardı. Hakları vardı.

Fotoğraf: Başpınar Dergisinde Büyük emeği olanlardan Cemil Cahit Güzelbey

Kültür Derneği’nin meydana getirdiği kültürel gösteriler, geniş bilgi kaynaklarına dayanmıyan fikren üzerinde işlenmemiş, bir iki kişinin gayretiyle meydana getirilmişti. Batılı sanat ve fikir eserleri ise çok sağlam bilgilere ve fikirleri işliyen fikir mahsullerine dayandığı için gerçekten başarılı idiler.

Kültür Derneği, 1957’den itibaren Gazianteple ilgili bilgi ve fikirleri toplayıp yayınlama ve kütüphanelere yerleştirme işine önem vermişti. 1957 ila 1959 yılları içinde derneğin giriştiği kültürel çalışmaların neticeleri, derneği bilgi toplama ve yayın işine daha çok önem vermiye şevketti. 1959 yılı sonlarına doğru, Kültür Derneği şubelerinin çeşitli kollarında çalışan üyelere, cemiyetten gördükleri ilgisizlik sebebiyle yılgınlık gelmiye başladı, birçoğu çalışmaları terkettiler. Yayın kolunda çalışan üyeler de ilgisizlikle karşılaşıyordu, bunların cesareti kırılmadı. Çünkü, çoğu bu çalışmaları zevk için yapıyordu veya benim gibi düşünüyorlardı. Ben, yayın kolunda topladığımız bu bilgilerin kuru, halkın ilgisini çekecek derecede işlenmemiş olduğunu düşünüyordum. Bilgiler, toplanır, derlenir, ilmi bilgi haline getirilir, fikri ve sanat çalışmaları ile işlenirse, memlekete faydalı ilgi çekici olur kanaatinde idim. Biz, yılmadan bu çalışmaları yürütürsek, zamanla aydınlarımızın ilgisini çekeceğimize inanıyordum. Buna rağmen, başarısızlığımızın sebeplerini, derneğimizin kurulduğu yıldan beri giriştiği faaliyetleri, mahalli dernek çalışmalarını, diğer şehirlerimizde faaliyette bulunan dernek ve devlet teşkilatlarının başarısızlığa uğrama sebepleri üzerinde araştırma yapıp neticeler çıkarmıya çalıştım. Daha iyi netice alabilmek için bizzat parti teşkilatlarında ve hatta spor cemiyetlerinde, Gaziantep Kız Enstitüsü Öğrencileri Koruma Derneği gibi teşekküllerin idare kurullarında vazifeler aldım. 1962 yılına kadar bu incelemelerim, devam etti. 1957 yılında dernek yönetim kurulunda vazifeye başlarken mevcut olan kanaatim kuvvetlendi Biz Türkler İlmî zihniyete sahip değildik, İlmî çalışmıyorduk. Dernek çalışmalarını İlmî zihniyetin ışığı altında, mümkün olduğu kadar ilmi metodla yürütmek gerektiği kanaatine kesin olarak vardım.

Fotoğraf: Gaziantep Halkevi Kütüphanesi’nden bir köşe (1935)

Türkiye ile ilgili her türlü bilgiler toplanıp derlenmeden, derlenen bilgiler yayınlanmadan, yayınlanan bilgiler kütüphanelere yerleştirilmeden, kütüphanelerden istifade eden fikir ve ilim adamlarımızın ve sanatçılarımızın meydana getirecekleri eserlerle yurdumuzda kesif bir fikir ve sanat havası yaratılmadan, Türkiye’nin davalarının halline imkân olmadığını anlıyordum. Müsbet bilgiye dayanan kesif bir fikir ve sanat hayatı yaratılmadan milletimizin ana davalarının hallinin mümkün olamıyacağı gün gibi meydanda idi. Sözün kısası İlmî zihniyetle, İlmî çalışma yolu takip etmeli idik. Maalesef bu zihniyeti Türk üniversite mensuplarının büyük çoğunluğu dahi taşımadığını üniversite tahsilim sırasında müşahede etmiştim Çoğumuz kuru kuruya batı taklitçiliği yapıyoruz. Batı eserlerinin; geniş bilgi, fikir ve sanat kaynaklarından istifade edilerek meydana getirildiğine dikkat etmiyoruz. Türk fikir ve sanat eserlerinin, yetersiz oluşunun sebebinin geniş bilgi ve fikir kaynaklarından mahrum olarak meydana getirildikleri gerçeğini hatırlamak istemiyoruz. Üstelik birçok aydınlar, Türk fikir ve sanat eserlerini batılı eserlerle mukayese etmek saflığına düşerek aşağılık duygusuna kapılıyorlar Her millet gibi Türk milletininde İlmi zihniyetle hızla yükseleceğini unutuyorlar. Sözün kısası devletimiz ve mevcut teşekküllerimiz, geniş ölçüde bilgi toplama, derleme, araştırma, yayınlama, kütüphanelere yerleştirme faaliyetini girişmeleri gerekiyor Bu iş yapıldımı fikir ve sanat hayatının gelişmesi için lüzumlu şartlar sağlanmış olacak, fikir ve sanat hayatı geliştikçe Türkiye’nin her sahada yükselmesi için askarî şartlar vücut bulacaktır.

Bütün bu sebeplerle ben ve arkadaşlarımız, kendi çapımızda ve gücümüzün yettiği nisbette, içinde yaşadığımız bir yurt köşesinin her türlü bilgilerini derlemeye çalışıyor, bilgileri topluyor, yayınlıyor ve çoğu kuru, ham, işlenmemiş, İlmî olmadığını bildiğimiz birçok tatsız, zor okunur, bilgileri, kütüphanelere yerleştirmeye çalışıyoruz. Gaziantep Kültür Derneği’nin 1957 yılından beri gittikçe daha fazla takip ettiği yeni yol işte bu fikirlere dayanmaktadır. Dernek 1961’den beri bütün faaliyetlerini bilgi toplama, derleme, yayınlama ve kütüphanelere yerleştirme işine hasretmiştir. İstisna olarak, batının en iyi bilgi filmlerini halkımıza göstererek, bilgilerinin artmasına yardım etmek amacı ile Halk eğitim kolumuzun faaliyetlerine derneğimizce büyük önem verilmektedir.

Gaziantep Halkevinin kapanmasından sonra, Gaziantepli aydınlar tarafından birçok dernekler kurularak, Halkevlerinin bıraktığı boşluk doldurulmaya çalışılmıştır.

Son yıllarda Gaziantep Kültür Derneği, Gaziantep Halkevi’nin Dil, Edebiyat, Tarih Şubesi ve yayın şubesinden daha geniş bir faaliyet göstermektedir.

Gaziantep Müze Müdürlüğü’nün bugünkü durumu, Gaziantep Halkevi müze şubesi faaliyetinden çok ilerdedir.

Gaziantep Yardım Sevenler Derneği, Gaziantep Belediyesi, Gaziantep Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı Çocuk Yuvası, Kızılay Gaziantep Şubesi, Gaziantep ilk ve orta dereceli okullar öğrencileri koruma derneği gibi teşekküllerin faaliyetleri; Gaziantep Halkevi sosyal yardım şubesinin faaliyetlerini kat be kat geçmiştir.

Gaziantep Belediyesinin himayesi ile Şehir, Şehitler ve Çınarlı kütüphaneleri, Halkevi Kütüphanesi’nden daha zengin hale getirilmişlerdir.

Spor alanında da birçok spor klüplerimiz kurulmuştur. Halk dershaneleri konusunda Halk Eğitim Merkezi iyi çalışıyor

Gaziantep Türk Amerikan Derneği, Gaziantep Halk Oyunları ve Halk Türküleri derneği, Türk Kültür Derneği Gaziantep Şubesi, Gaziantep’i Tanıtma ve Turizm Derneği, Gaziantep Filarmoni Derneği, Gaziantep Türk Mûsikisi Derneği, Gaziantep Kütüphaneler Tesis ve Yaşatma Derneği, Gaziantep Tiyatro Severler Derneği, Gaziantep Sanatseverler Derneği, Gaziantep’teki bir çok ilk ve orta öğretim okulları, Halk Eğitimi Derneği Gaziantep Şubesi Gaziantep Halkevi’nin bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışmaktadırlar. Yukarda yazdığım bütün dernekler son on yıl içinde kurulmuşlardır. Dernek idarecileri candan çalışmak istemekte iselerde bu derneklerin hepsi istenilen başarıyı gösteremiyorlar. Derneklerin çoğu kısa zamanda başarısızlığa uğrayıp faaliyetlerini tatil etmek zorunda kalıyorlar. Bu duruma Türkiye’nin diğer bölgelerinde de aynen raslanmaktadır. Derneklerimizin ve devlet teşkilatının canlanması halkımıza ve yurdumuza gerçekten yararlı olabilmeleri için, temine çalışmamız gereken en lüzumlu unsurun yukarıda uzun uzun bahsettiğimiz İlmî zihniyet olduğuna inanıyoruz. İlmî zihniyetle hareket edip, yurdumuzla ilgili bilgileri toplayıp ilmi bilgi haline sokmadan, bu bilgileri yayınlayıp kütüphanelere yerleştirmek suretiyle fikir ve sanat hareketlerinin hızla gelişmesi için müsait zemini hazırlamadan; yurdumuzda mevcut dernek gibi teşkilatlarının yurdumuzu kalkındıramıyacakları gerçeğine candan inanalım. Bazı ilim yuvalarımızın üzerinde yazılı Atatürk’ün (hayatta en hakikî mürşit ilimdir) sözünü gerçekten kalbimize işliyelim ve bu söze gerçekten uyalım.

Not: Bu yazı Hulûsi Yetkin tarafından yazılmıştır. Gaziantep Halkevi Buroşürü ve Başpınar Dergisinde mevcut fotoğraf ve yazılardan istifade edilmiştir.

Fotoğraf: Halkevi Sahnesinde verilen temsillerden Kahraman Piyesinden bir an (1935)