Karahavayı ben, bundan 27 yıl evvel bir düğünde tanıdım. O zaman ben, 8 yaşlarında bir çocuktum. Karahava kadın olmasına rağmen sesi erkek gibi idi. Elinde bir zilli tef vardı. Her iki yanında; zilli def ve darbuka çalan yardımcı kadınlar bulunuyordu. Karahava’nın sesi güzel değildi. Fakat o kadar ahenkli def çalışı ve söyleyişi vardı ki, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bugün olmuş gibi hatırlıyorum.

Karahava, davranışıyle bütün düğüne hakimdi. Çok ciddi bir görünüşü vardı. Karahava çalıp söylerken, misafir kadınların oynayışı ve düğünde bulunan bütün kadın ve çocukların tempo tutuşunu unutamıyorum. Kocası evine gelinin ilk geldiği anlarda söylenen (Aldır Abesi) diye başlıyan gelin karşılama havasının ahengi, bende ilk folklor merakının uyanmasına ve halkı candan sevmeme başlıca sebeplerden biri olmuştur. imcam eşi Firdevs Yetkin’den tesbit ettiğim Karahavanın gelin karşılama havasını aynen aşağıya alıyorum. Ne yazıkki nota bilmediğimden sadece cümleleri yazabiliyorum İl Radyosu sanatkârlarımızın bu havayı yeniden canlandırmalarını temenni ederim:

1

Aldır abesi

Mordur libası

Ağa babası

Sevdiğim

Canım Hoş geldin

Sen sefa geldin

2

Ellerde yüssük

Kolda bilezik

Her yerin nazik

Sevdiğim

Canım Hoş geldin

Sen sefa geldin

3

Gederim yola

Bakarım Aya

Bir hanın

(yumuşak) maya

Sevdiğim

Canım Hoş geldin

Sen sefa geldin

4

Geydiğin yeşil

Eteğin döşür

Takıp yakıştır

Sevdiğim

Canım Hoş geldin

Sen sefa geldin

5

Geydiğim alder

Al dudak baldır

Saracak maldır

Sevdiğim

Canım Hoş geldin

Sen sefa geldin

6

Geydiğim Atlas

İnneler batmaz

Yalınız yatmaz

Sevdiğim

Canım hoş geldin

Sen sefa, geldin

7

Geydiğim beyaz

Geceler ayaz

Buda miraz

Sevdiğim

Canım hoş geldin

Sen sefa, geldin

8

Geydiğim sarı

Sallansan bari

Canımın canı

Sevdiğim

Canım hoş geldin

Sen sefa, geldin

9

Geydiğim sarı

Saraydım bari

Ağanın yarı

Sevdiğim

Canım hoş geldin

Sen sefa, geldin

10

Geydiğim mordur

Ukçurun tordur

Gelinlik zordur

Sevdiğim

Canım hoş geldin

Sen sefa, geldin

11

Kalem kaşında

Çarşı başında

Onbeş yaşında

Sevdiğim

Canım hoş geldin

Sen sefa, geldin

Karahavayı seyretmek ve dinlemek için, annemin davet edildiği bütün düğünlere, ben de gitmeyi candan arzu ederdim.

Karahava, Şirinnar türküsünü de çok iyi canlandırır ve düğün evini coştururdu. Firdevs Yetkinden tesbit ettiğim Karahava Şirinnarınm sözlerini aynen aşağıya alıyorum:

Karahava:

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Gelin olduğun gece

Ağlarım yane yane

Dinliyenler ve oynayanlar :

Şirin nar dane dane Gel güzel döne döne

Karahava :

Tesbahına mercanım

Nereden geliyn canım

Cesette bir canım var

Satar sana harcarım

Dinliyenler ve oynuyanlar:

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Gidin bulutlar gidin

Yarıma selam edin

Yarım tatlı uykuda

Uykusun halal edin

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Giderim dur diyen yok

Kebap oldum yiyen yok

Ayrılık kögnegini

Benden başka giyen yok

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Urfanın demir tahtı

Yağmur yağdı sel aktı

Urfanın güzelleri

Beni derde bıraktı

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Bugün ayın ondördü

Kız saçını kim ördü

Ördüyse yarım ördü

Şahat getir kim gördü

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Habbabımın kıçları

Çıkamam yokuşları

Selam söylen yarıma

Kâmil beyin kuşları

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Giderim elinizden

Kurtulanı dilinizden

Yeşil başlı ördek olsam

Su içmem gölünüzden

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Giderim bende bende

Bir ayvanı kaldı sende

Ayva gibi sarardım

Hiç insaf yokmu sende

Şirin nar dane dane

Gel güzel döne döne

Çocukluğumun düğünlerinde, erkekler ayrı, kadın ve çocuklar ayrı bir yerde toplanırlardı. Karahava, daha önceleri düğünlerde maşta imiş, aş döşer, erkeklerden kaçmaz, kılınç oyunu oynarmış. Karahavanm fakirlere karşı eli cömertmiş.

Karahavanın Gaziantepe nerden geldiğini tesbit edemedim. Fakat Karahavanın Gaziantep evlenme âdetlerini en iyi şekilde canlandıran bir çalgıcı olduğunda kendini tanıyanlar ittifak ediyor. Tarihini pek hatırlamıyorum, birgün, Karahava ölmüş diye duymuş ve içim sızlamıştı.

Fotoğraf: Gaziantep Milli kıyafetiyle bir Gaziantepli (Ahmet İnco)