Bu cami eskiden mevcut küçük bir cami veya mescit iken harap olmuş. Halk arasında dolaşan söylentiye göre: Meşhur Büyük koca Battal ağanın birkaç koyun, keçi sürüleri varmış. Allah’a yalvarmış. Ey Allahım şu kara gözlü sürülerimden bana halâl kazanç verde şu cami-i yeniden yaptırayım dermiş. Allah duasını kabul etmiş. Büyük Koca Battal ağa zengin olmuş, cami-i yaptırmıya başlamış kendisi ve karısı, çocukları amele gibi çalışıp toprak taşımışlar. Nihayet cami-i yaptırmışlar ve büyültmüşler. Bundan dolayı KARAGÖZ camisi denmiş. Antep savaşından sonra caminin bir kısım yeri caddeye alındığından, caminin dış kastelide yıkılıp biraz içeri alındığı için, kastelin kitabesi de kaybedilmiş bulunmaktadır. Ben (15-20) yıl önce kale altından geçerken burada taş yonucuları taş yonarlardı. Kırmızı mermer üzerine yazılı bir taş görünce sormuştum. Bir çocuktan satın aldıklarını söylediler. Taşın üzerindeki kitabeyi okudum: Kitabenin yazısı şöyle:

Saadet menbai ağa mehalının

Akar hayrına abı nabı selsal

Rizai Lillah içun bu çeşme sarı

yapub cami’e kıldı hayrın ikmal

Alup feyzini bu âbı nabın

Sebili hayra icra etti filhal

Gel eyle Ruhiya bir eser tarih

Yapıldı şimdi meşrepçe bu kastel

Hicri 1169

Camiin Kitabesi

sahıbülhayrat.............

Habbezâ Battal ağayı hayrı hah

etti tecdid binayı camie

Hasbeten Lillâh içun nigâh

Makbul olan hayır ehline

Baisi gufran olur bi iştibah

1169

Minare kapısı üzerindeki kitabe:

Minare menbai nûr-i hidâyet olup kaldırmış en güşti şahadet Bulundu Ruhiyâ mûcem bu tarih Ezana bâ edep iyle icabet (1169) (Kelimeler: Mekal akan su. Habbza ne güzel Battal ağa. Hayrühah-iyi istek. Hasbeten Lillâh-Allah rızasını yerine getirdi.

Nigah bakmak.

Fotoğraf: 1965 yılında Karagöz Camii, Arkada Ali Dola Camii görülmektedir.

Karagöz camisinin vakfiyesine 1171 yılında el seyyit KAMALAK oğlu Mirimiran Ali ağa şahit gösterilmiştir. Bu yazıyı merhum Ahmet Budaktan 28 Nisan 1960 tarihinde not etmiştim. Kamalak oğlu el seyit Ali ağanın Battal ağa ailesinin akrabası olduğunu büyüklerimden naklen dinlemiştim ve Rahmetli Ahmet Budak beyde uzun incelemeler yaptığını bana anlatmıştı. Bugün Türk tepede Kamalakoğlunun sarayının harabesi dillerde söyleniyor sarayını yeniçeriler yakmışlar. KAMALAK oğlu Ali ağa adında bir dayım vardı. Annemin babası Kamalak oğlu haci Emindir.