—3—
“Îttim (söylenişi : yittim) kapı açıldı, kırmızı hakık (akik) saçıldı,, . — Nar.
“Hamam : kubbesi tamam, içinde bir kız oturur, babası imam”
— Hamam tası, kil.
“ İki tas, birini kaldır, birini bas” Kalender oğlu hasta imiş, bülbülü kafeste imiş” . — Saat.
Kara amma Kartal değil, uçar amma kuş değil, iki eli yerde değil. İki eli boş.” . — Tomuzlan böceği
Karşıdan bir ay doğmuş onu görenler olmuş, annesi kundakta iken kızının kızı olmuş”. —Gül
“Kat kat döşek, bunu bilmeyen … (eşek)”. — Soğan
“ Kendi gider hindi gibii kuyruğu var sındı (öz türkçe bir söz olup. Arapça söz olan: makas anlamındadır. Sınmak mastarından gelir.) gibi. — Kırlangıç
“Kırmızı duvara ak güverçin oturttum,, . — Diş.
“Kuyruğu uzun kumbara, zahire taşır ambara” . — Kaşık.
”Kardan beyaz, şekerden tatlı, kadınlar bilir tadını, erkekler bilir adını— Sakız.
“Katmer oğlunurricatırı ne kadar olsa-.götürür,, . — Köprü.
"Kırmızıdır kan deği^yazıdır (— yazılıdır) kur’an değil,, . —.Şeftali.
“Kaleden düşer kırılmaz, suya düşer kırılır,, . — Sigara (cigara) kağdı.
“Karadağdan şelek indirir, . — Ustura.
“Karatavuk, karnı yarık,, . — Baca. (Bir kaç 'türlüsü daha var).
Yahut: (Karnı yarık karatavuk) . —Baca.
Bir misal tekerlemesi
“Kalkın kalkın kalkalım,”
“Öksüzü öksüze çatalım”
“Hırsız sekiz biz dokuz”
“İnşallah (inşallah) birini tutarız”.
“Mavi atlas, iğne batmaz, makas kesmez”. — Gök kubbesi.
“Mesele mesele mendil atar, dil atar, damak tutar”. — Anahtar.
“Sabahtan akşama kadar et yer, sonra ağzı havada sabaha kadar durur,, . — Meses — öğendire.
“Uzun kuyu, dumul suyu,, . — Silâh.
“Yağlığa (mendile) konmaz, bazarda (pazarda) satılmaz, dadına (tadına) doyulmaz” . —Uyku.
Metel metel (mesel) mengil (mingil) çatal, dil atar, damak tutar” . — Buhağı (bukavı). Bundan önce de iki türlüs vardır.
“Nurganada (X) bir ağaç, ne dalı var, ne budağı; üstünde bir kuş var (öter), ne tüyü var, ne tozağı” . — Mum.
“Teşti teşte kapakladım, kırağını.saçakladım,, . — Göz. Başka çeşit bilmecesi de var)
Tükenmezden yük tuttum, kuzlamaza yükledim, satılmaza indirdim,, . — Toprak, katır, cami.
Uçar sekeler, konar sekeler, yürür sekeler, çıkar sekeler, iner sekeler, girer sekeler”. — Karça.
“Ufacık tefecik, bir pençecik” —Para
Üstüm nur, nâmet (nimel), altım kızıl kıyafet” . — Mâsara — mahsara
“Yük üstünde kıllı yumak”. —Kedi
“Yer altında gümüş düğme”. — Çiğdem. (Daha önce de geçti.)
Yer altında yağlı kalmış kamış (ve bazan: kayış) . — Yılan
ALFABETİK SERİDEN UNUTULAN SÖZLER:
“Bir güzel kız, anası Leylim hatın, babası kütük koca (hoca) “. — Üzüm
„Bir kutum var, içinde yedi türlü otum var” . — İçli köfte.
“Pazardan aldım bîr fil, başına soktu (bazan: şokundu) bir gülr
cansızdan canlı doğar, ya (doğrusu: gel, demekledir) manasını bil” .
— Yumurta. (Daha Önce de var),
“Bîr yanında kar yağar, bir yanında tolu» . — Çıkrık.
“Bir duvarda kemik dikili,, . — Diş.
“Benim bir kötü horozum var, daima yayılır» . — Ustura— Traş bıçağı
“Benim bir oğlum var, (daima) kuyruğu dik durur.” —Köpek
Bir İki Tekerleme:
Bir söz söylemeli amma, saçmalamamalı.
“İbiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmişmi, mahkemeleşmemişmi?
Kırk küp, kırkı da kulpu kırık küop.
“Şu testihi imamelemeli mi, imamelememeli mi?
—BİTTİ—