C. Cahide Hürmetlerimle
Özledim, görmeye, çoktan seni, lâkin gelemem
Yol uzun, hasret acı, kalbimi sarmıştır elem
İsterim tatlı kokun, ruhuma olsun merhem
Neylesem koşmak için ben sana yurdum bilmem
Kim bilir şimdi baharın ne letafet saklar
Güllerin neş’e saçar; kuş sesi durmaz çağlar
Bir yeşil örtüye her halde büründü bağlar
Her yanından da hayat fışkırır ey nazlı diyar
Gezdiyim yerleri hülyada dolaştım yine ben
Cenneti Tanrı da benden özenip aldı desen
Haklısın sevgili yurdum, yok eşin yok ki hemen
Ağlasın senden uzaklarda bütün ömrü geçen
Hele mehtaplı, füsunlu gece sardıkça yeri
Alıyor, her yanı ninni ile binlerce peri
Ovalardan akıyor bolca kuzu nağmeleri
Bu doyulmaz gecenin gelmemelidir seheri
Dağ, ova, göl nesi varsa şu tabiat vermiş
Her yana Başka güzellikle zarafet vermiş
Toprağın altına da haylıca servet vermiş
Tanrı dünyada bize böylece cennet vermiş
Hazarın gölgesine sakladın elmas [1]yolunu
Sana aşık mı Fırat boynuna sarmış [2]kolunu
Pancara sağ yanını, gölcüğe verdin solunu
Başına taç gibi giydinde güzel sembolünü
Harputun gerçi harap oldu fakat vardır adı
Nice yüz yılları koynunda doğupta yaşadı
Bilmedi kadrini nankör çocuğun kavramadı
Göklere şan verecektir yine bir gün kanadı
Seni Tasvire kalem fırça kiyafet etmez
Bir ilahi güzeli öğmeye kudret yetmez
Her yanın başka cihan, saysada şi’irim bitmez .
Hasretin şimdi yanardağdır içimden gitmez.
Hulusi YETİŞKİN
[1] Hazar dağlarının ardında saklanan bakır ve krom madenlerine inilmiştir.
[2] Elâzığ’ın şimalindeki 2000 metre irtifaındaki tarihî harputa telmihtir.