Gaziantep Kültür Dergisinin bu sayısı ile dokuzuncu cilte başlamış bulunuyoruz. Dergimizin 10 Kasım 1957 tarihli ilk sayısında; ikinci, üçüncü, beşinci ve altıncı ciltler baş yazılarında da belirttiğimiz ölçüler içerisinde, yayınlarımızı yürütmeğe çalıştık. 8 ciltlik, 2300 sayfalık Gaziantep Kültür dergisi koleksiyonlarını meydana getirmeğe muvaffak olduk. Dergimize paralel olarak yayınladığımız 43 çeşit kitap ve buroşürle birlikte, Gaziantep ve çevresindeki birçok bilgileri ve fikirleri derleyip bir araya getirmeğe büyük gayret sarfettik. Dergimiz ve kitap yayınlarımız, Gaziantep hakkında bilgi edinmek isteyenlere kaynaklık etmektedir. 1966 yılında da bilgi derleme ve sosyal araştırma çalışmalarına devam edeceğiz.

Türkiye'ye faydalı olacak fikir ve sanat adamlarının yetişmesini sağlıyacak olan ortama, Gaziantep bölgesinde yakın yollarda kavuşabilmek için, Gaziantep Millî Eğitim Teşkilâtı önderlerinin bilgi araştııma ve derleme çalışmalarına geniş ölçüde geniş ölçüde katılımlarını, gençlerimizi ilmi zihniyetle yetiştirmek için sosyal araştırma ödevlerine daha fazla önem vermelerini dileriz.

Değerli fikir ve sanat yapıtlarının meydana çıkabilmesi ve bu yapıtların halkımızın ilgisini çekebilmesi için, evvelemirdeyüksek bir kültür ortamının yaratılmasına bağlı bulunmaktadır. Yüksek Kültür ortamının meydana gelmesi içinde yurdumuzla ilgili her türlü bilgilerin derlenmesi, sosyal araştırma sonuçlarının kütüphanelerimizi doldurması, İlmî zihniyetin yurt aydınlarının çoğuna hâkim olması, halkımızın ekonomik seviyesinin yükselmesi gibi bazı önemli şartların gerçekleşmesi gerekiyor. Bu sözleri ilk defa biz söylemiyoruz. Siyasî rejimleri ne olursa olsun kültürel seviyesi yüksek toplumların, İlmî metodları benimsiyerek yükseldiklerini, kültür tarihi kitaplarından öğrenmiş bulunuyoruz. Türk Millî Eğitimcilerinin de ilim zihniyetini tamamen benimsemelerini, peşin hükümlerden, moda doğmatik fikirlerden kısa zamanda tamamen kurtulmalarını dileriz.

Büyük Türk ulusunun kısa zamanda kalkınması için, takip etmesi gerekli yolu çizen büyük Atatürk; batı demokrasisine dayanan karma ekonomiyle zemin hazırlamış ve “hayatta en hakikî mürşit ilimdir” diyerek gelecekteki yolumuzu göstermiştir. Atatürkçülüğü aşırı cereyanlara göre izah etme çabaları boşunadır. Cumhuriyet Türkiyesi fertlerinin büyük çoğunluğu aşırılıktan çekinmekte, Atatürk’ün gösterdiği orta yoldan yürümektedir ve yürüyecektir.

Hulûsi YETKİN