Birinci dünya harbinde İtalyanların Kızıl denizde batırdıkları bir Türk harp gemisinin İtalyan müzelerinde bulunan armasının fotoğrafını Milliyet gazetesi yayınlamış bulunmaktadır.

(Yüzyıllar boyunca Türkler birçok Avrupa ülkelerinde ve bu arada İtalya’da derin izler bırakmışlardır. İtalya’da Türk etkisini, tarihi eserlerde, İtalyan diline kadar birçok alanlarda görmek mümkündür.)

Yukardaki yazı Milliyet Gazetesinin 20 Ağustos 1966 tarih ve 6730 sayılı ve ayni gazetenin muhabirliğini yapmış olan ORHAN KOLOĞLU İtalya içindeki tetkik gezilerinde ve ayrıca İtalyan Kütüphanelerindeki çalışmalarında, bu konuda elde ettiği bilgileri toplaması neticesinde yazmıştır.

Tarihin en eski çağlarından beri birçok milletlerin elinde bulunmuş olan Ayıntap, Türk İslâm Devletleri idarelerinde de tanınmış bir şehirdir. Antebi ilgilerdiren ve dikkati ceken şey bir Türk Harp gemisine (AYINTAP) harp gemisi adı verilmesidir. Bu geminin armasında Osmanlı Tuğrası ve altında Ayıntap yazılıdır. Birinci dünya harbi Rumi 1330 yılında başlamıştı. 10 Temmuz 1324’de Hürriyet ilân edilmiş, ikinci Abdülhamit tahtından 1325 de indirilerek yerine kardeşi 35’inci Padişah Sultan Mehmet Reşat geçirilmiştir. Ayıntap harp gemisinin belki Abdülhamit veya Mehmet Reşat zamanında donanmamıza katılmış olması ihtimali vardır. Abdülhamid’in sikkelerinde Rumi 1293- Sultan Reşadınkilerde 1327 yazılıdır. Birinci dünya harbinde (Süveyş) kanalı, Kızıldeniz denilen Şap denizi ve bütün Arabistan Yarımadası, Suriye, Irak, Osmanlı Türk İmparatorluğu idaresinde idi. Diğer taraftan Mısır Hıdiviyeti, Tarabulusu Garp gibi büyük vilâyetlerimiz de vardı. Bugün iftiharla göğsümüzü kabartan (Gaziantep) adlı bir harp muhribimizde vardı.

Gaziantep’in birçok evlatları birinci dünya harbi olan Seferberlikte Çanakkalede ve diğer bütün cephelerde şan şöhret göstermişlerdir. İstiklâl Savaşında Anadolu Türkleriyle birlikte Sakarya da, İnönüde, Dumlupmar meydan savaşında Yunan ordusuna saldırmışlar ve ATATÜRK’ÜN önderliği ile düşmanı denize dökmüşlerdir.

Osmanlı Devletinin harakından sonra Antep önce İngilizler, sonra Fransızlarla birleşen yerli Ermenilerle topsuz, tüfeksiz, cephanesiz bir çok mahrumiyet ve açlık için de düşmanı kendi sinelerinde boğdular, Antep’i kurtardılar, kaçırdılar. (Atatürk), Türküm diyen her şehir ve kasaba Antep’i örnek bir şehir olarak gösterdi. Mükalat olarak Büyük Millet Meclisinin kararı ile Ayıntabın adını (Gaziayıntap) olarak ilan etti. O tarihte şehrimizin adı Ayıntap idi. Şimdi Gaziantep deniyor.

Antep Milli mücadelesinin sanan da Gazi şehrimizi maiyeti erkânı ile görmeye gelen Merhum Fevzi Çakmak şehrimizin misafiri olarak birkaç gün Antep’te kaldı. Herkesin hal ve ha tırını sordu. Başında papak giyili idi.

Dönüşünde Antep’e Yunan esirlerini gönderdi. Bunlar şimdiki Jandarma Tuğaymın yeri olan askeri depoya baştan başa tâmir ettikleri gibi köpüre köpöre coşkun dalgalarla akan Alleben deresinin kenarındaki söğütlü gazinonun duvarlarını yaptılar. Daha sonra 1926 yılında Fevzi Paşa yolunu Yunan esirlerine yaptırdı. Eski yolun adı (Keller köyü) yolu idi. Keller köyünde yapılan istasyonada (Fevzi Paşa istasyonu) adı verildi. Bu istasyon yapılırken gözlerimle gördüm.

Hatay’ın Suriyeye bağlı olduğu za manlarda Suriyede Fransızlar vardı ve Hatay Fransızların elinde idi. Atatürkün emriyle Fevzi Çakmak Paşamız Antebe geldi. Beylerbeyi ve Dülük köylerinde büyük bir askeri manavra yapıldı. Toplar atılıyor, ışıldakların ışıkları geceleri her tarafı aydınlatıyordu. Gündüz Fevzi Paşanın şahlanmış at üstünde Dülük baba tepesine nasıl çıktığını, kahramanlığını, yanında merhum Kâzım Orbay’ın bulunduğunu hiç unutamam. Bundan sonra Suriye hududuna da askeri bir hareket yapıldı. Fransızlar korktu, Hatayı Türklere verdi. Hatay’a giren Ordumuzun Komutanı Şükrü Kanatlı Paşa idi. Hatay’ın kurtuluşu o za man Antep’te büyük sevinçle karşılanmıştı.

Ey Kahraman ATATÜRK, Fevzi Çakmak Paşa şimdi sağ olsaydınızda bugünkü Gaziantep’in her alanda nasıl gelişip büyüdüğünü görseydiniz ne kadar sevinecektiniz. Sizlere Allahın rahmeti durmadan yağsın. Ruhunuz şad olsun. Gönül isterki Gaziantep şehri içinde yapılan bir okula Fevzi Çakmak adı verilmesini Sayın Valimiz Muzaffer Çerezci’den dileriz. Maanoğlu köprüsünün bulunduğu, halkımızın (Narlı yolu) (Maraş yolu) veya (Fevzi Paşa yolu) dediği Fevzi Çakmak caddesinin görünür bir kaç yerine de, cadde ismini belirtir levhalar asmasını Belediyemizden dileriz.