ÂLEM

Âlemin yaşaması gerek. Fr. (Dm.): İl fqut que tout le mande vive.

ALÇAK

Alçacık eşeğe kim olsa biner. (Gönül alçaklığını bayağılaşacak dereceye indirmemeli).

Alçacık eşek, semeri gevşek. (Tek. şek. DM.).

Alçak dağları sen mi yaratan? (Kibirli adam ise kibirin manasızlığı).

Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konar. (Tevazuun ve zıddının farkı).

Alçak yere (yerde) yatma, sel alır; yüksek yerde yatma yel alır, (ihtiyatın gerekliği).

ALDATMAK

Aldadayım (aldatayım) deyen aldanır. (Aldatmak istemenin zararı)

Aldatıcıya (aldadana) bir buçuk aldatıcı. Fr. (MD.) a trompeur, tırompear et demi.

ÂLET

Âlet işler el döğünür; baht işler, kul öğünür

ALIN

Alın yazıları aynı kalemden çıkmışsa, o kalemi kullanan kâtibin yazılarındaki bu kadar değişiklik neden.?

ALMAK

Alıcı aslan, borçlu sıçana benzer. (Teşbih ve mukayese). Borçluluğun kötülüğü.

Alımı aldım, morumu soldurdum. (işini gücünü tamamlayan).

Alırken akış, verirken yokuş! (Tek. şek. DM.). Bir çeşidi da Fransızcada:

Alırken dost, verirken düşman!: Ami au preter, ennemi au prendre , (Borç ödemenin güçlüğü).

“Alırlar hissei ibret temaşayı tabiatten!” Her şeyden ibret al!

Alışmış, kudurmuştan beterdir. (Kötü huylara alışmanın zararı).

Âlicenap bir kadın kendi saadetini başkasının tahfifi eleminde duyar. (Kadınlık).

Alinin borcu Veliden sorulmaz. (Borcun fenalığı).

Alacakla verecek ödeşilmez

ALLAH

Allah adamın gözünü çıkarmaz.

Allaha dayan, metin ol, ve hiç durma, yürü! Os. (A.S.)

Allahın barmağı yok ki gözünü çıkarsın (fenalık yapanlar için)

Allaha kimse karşı gelemez. Fr. (A.S.): Contre Dieu nul ne peut.

“Allaha sığın şahsı halimin gazabından”

“Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir”.

Zıya paşa

Yazan: Cemil GÜÇYETMEZ