Ağız yer, yüz utanır. (x). (A. S.).

Ağlamak

Ağlamıyan çocuğa meme vermezler (yok).

Ağlarsa anan ağlar, bir gözü yanan ağlar. (Ana sevgisi)

Ağlatan Mevlâm bir gün güldürür. (Teselli).

Ağlayanın malı, alanı güldürmez, (öksüz, yoksul, kimsesizin malını yeme hakkında).

Ağrısız baş olmaz.

Ağustosta suya girsem; balta kesmez buz olur. (Talihsizlik hakkında).

Ağız

Ağıza acı olan, yüreğe (kalbe) tatlıdır. Fr. (A. S.).

Ağzı kapananın kesesi açılır.

Ağzı kulağına yakın. T. ( d. m.).

Ağzı kulaklarına kadar varır.

Ağzımdakini kırarsam, dokuzu kalır. T. (D. M.) Aslı bir koca karı masalından gelir.

Ağzına bir had tayin et ki, ziyade yaşasın. Os. (A. S.)

Ağzını açacağına, gözünü aç.

Ağzının dolmasından,: Ömer diyeceğin belli idi.

Ağzının suyu aktı.

Ağzını poyraza açsın. (Fırsatı kaçıranlar hakkında). T. (A. S.)

Ağzile kuş tutsa, gene nafile! (gözden düşme)

Ahkâm zaman île değişir. (Ar.) A. S. (Bi takallüb iz zaman eyyam tetebeddel ül ahkam)

Ahlâk

Ahlaksızla oturanlar yava yava onların huylarını alırlar.

(X) Divanı Lügt-üt Türk’te: Şu darbımesel yazılıdır:

“Ağız yisa göz uyazu”.

(Ağız yese göz utanır) anlamındadır.

Ahmak

Ahmağa cevap sükûttur. (Sükût ahmağın cevabıdır— ahmağa cevaptır.)

Arapçada: Es- sükût-ü- cevab-ül- ahmak. Yahut: cevabül-ahmak es- sükût.

Ahmağın sözü ahmağa, akıllının sözü akıllıya hoş gelir.

Ahmakların çalımı, sabun köpüğüne benzer.

Aile

Aile arasında muhabbet, vatan hissinin esasıdır Os. (A. S.)

Ailece (familyaca, evcek) Arınmalıdır. (Yahut: kirli çamaşırı hep (hepsini) birden yıkamalı. (Arınmalı arıtmalı. Er. (A.S)

Ailenin saadeti, kadının hizmet ve faaliyetine tabidir. Os.

Aile yuvası, genç kız için bir çıraklık ocağıdır.

Ak-Akça

Ak akça kara gün içindir.

Akmak

Akacak kan damarda durmaz, (kazalar hakkında).

Akar su, pis tutmaz.

Akar suya' dayanma, el oğluna inanma.

Ak

Ak ayranı ite dökerler, kara biberi ete dökerler. (Her şeyin yarıştığı).

Akı (ağı) karadan seçti. Yahut: Ak ile karayı seçti. T. (D. M.)

Akça

Akça akıl öğretir, don (giyecek, çamaşır, kıyafet anlamında), yürüyüş … Fransızcada (ton) ı hatırlatır.

Akçanın gümüş oldoğunu bilmiş.

Akçası ak olanın, bakma yüzünün karasına.

Akıl

Akıl akıldan üstündür arşa kadar.

Akılları mezada vermişler, gene herkes kendi aklını almış (yahut beğenmiş)

Akıllı adam fırsatı kaçırmaz.

Akıllı bir adam. hiç bir şeyi, hatta fazileti bile, ifrata vardırmamalıdır.

-Arkası var-

Yazan: Cemil GÜÇYETMEZ