Nâfi Efendinin bu divanı kendi el yazması olup yegâne nüshadır. Şiirleri orta derecede olmakla beraber güzelleri de çoktur. Şairimiz tarih düşmeye pek meraklıdır. Atının, katırının ölüm günlerini, dahi şiirlerinde kaydetmiştir.

Manzumelerinde Antep’e ait bir çok hadiseleri ve yerleri tasvir etmiştir ki bilhassa Antep tarihi ve coğrafyası bakımından çok kıymetlidir.

Hemşerimizin bu kıymetli eseri bu gün, Kayseri Ziraat Bankası Müdürü Fahri Bilge’nin hususî kütüphanelerindedir. Fahri Bey bu kitabı İstanbul’da sekiz ay bir takipten sonra sahaflar vasıtasıyla sahibine istenildiği parayı vermek suretiyle elde etmiştir. Fahri Bey kitabı nasıl elde ettiğini anlatırken, (Bu divan hatırıma geldikçe uykusuz kaldığım geceler çoktur) diyor.

Nâfi Efendi manzumelerinin başına oldukça etraflı başlıklar da koymuştur. Meselâ 277 inci sayfadaki bir keside şu başlıkla başlıyor:

“Sabıka Sadı azam Hurşit Paşa Halebüşşehba valisi iken Antep’ten Halebin suyunu müzdat için Antep'e teşriflerinde bilcümle vücuhu belde ve ayân ile hini istikbalimizde bu kaside-i garra yazılmıştır. Diyor ve kasideyi şöyle bitiriyor:

Cevheri nazmım kasadandan ne gamdır Nafia

Bir müşiri kümbahş oldukça ana müşteri

Hoşça sarfa’imiş bu emsali bir üstadı sûhan

Kadri zer zerger şinasel kadri gevher gevheri

Üç yüz küsur sayfadan ibaret olan kitap tarihsizdir.

Şefik TÜRKER