“10-15 yıldan beri tarihe karışan Antep Çıbanı hakkında Başpınar Dergisi’nde yayınlanan bir yazıyı aynen aşağıya alıyoruz. Gaziantep halkı kanalizasyonların tamamlanmasiyle bu afetten kurtulmuştur.”

Şehrimizin bigânesi olan zevat için Antep Çıbanı korkunç esrarengiz bir afettir. Çok kimseler, bu çıban’ın fena mütalaa edilmediği ve sebebinin bilinmediği kanaatındadırlar. Halbuki bu çıban garp uleması tarafından lüzumu kadar mütalaa edilmiştir. Evvelce şunu söyleyelim ki bu çıban buraya münhasır değildir. Hindistan’da, Cezayir’de, Tunus’ta, cenubi İtalya’da, Yunanistan’da, Mısır’da, Halep’te, Bağdat’ta olduğu gibi bizim de bir çok şehirlerimiz de mevcuttur. Urfa, Diyarbakır, Antep gibi. Onun için görüldüğü şehre göre verilmiş bir çok isimleri vardır: Biskre, Jafse çıbanı, Halep çıbanı, Nil Çıbanı, ehli çıbanı ve daha umumi tabirlerle Şark Çıbanı derler. Bunun amili marazı 1903’te Amerikalı Wrigt tarafında keşfedilen Leishmanuatropica denilen iptidaî hayvancıktır. Bunları nakil eden de phlebotom denilen bir nevi tatarcıktır. Bu tatarcıklar çıbanlı bir şahsın yarasından amili marazi olarak diğer bir şahsa naklederler. Bu suretle aşılandıktan sonra bir devri tefrih geçer. Tatarcığın sokması ile çıbanın zuhuru arasında geçen zamana devri tefrih denilir. Bu devir 15 günden bir kaç aya hatta bir seneye kadar uzayabilir. Bermutad çıban vücudun açık kısımlarında yani Tatarcığın soktuğu yerlerde zuhur eder. Yüz, el, ayak, kollar ve bacaklar gibi. Yazın sıcak zamanlarında vücudun açılan diğer kısımlarında da zuhur edebilir. Antep çıbanı çıkarmak için konu komşuda, civarda Antep çıbanlı bir şahıstan alınan amili marazın vücuda aşılanması şarttır.

Çıban, ilk önce sert ve kırmızımtırak bir çıkıntı şeklinde başlar haftalarca böyle kalır. Zamanla üzeri hafif kabuklaşır ve büyür. Bazen büyüdükten sonra açılmıyarak sonuna kadar böyle devam eder ve şifa bulur. Bazen da kaşımak veya her hangi bir tahriş dolayısile merkezinden sulanır ve bu su donar, üstü sarı bir kabuk bağlar. Bu haliyle de yine açılmıyarak zayi olabilir. Fakat iş daha ileri giderek kırmızı ve sert bir zemin üzerinde kenarı oyuk muhtelif büyüklükte karha denilen çukur yaralar hasıl olur. Bu çıban bir tane olabildiği gibi müteaddit, hatta 50-60 tane olabilir. Derin karha şekline girmeyen ve cildi tahrip etmeyen çıbanlar eser bırakmaksızın zail olur. Karha şekline girenler olunca etrafı siyah, ortası beyaz nedbe bırakır, zamanla siyahlık zail olur, nedbe baki kalır. Bu çıbanın beledî olarak bulunduğu yerlerde teşhisi kolaydır. Herkes bilir, fakat bilinmeyen yerlerde yanlış teşhisler konur. Frengi ve hatta kanser teşhisi konulduğu vakidir. Bu çıbandan korunmak için temizliğe dikkat etmeye ve çok sık cibinlik kulanmak lâzımdır. Cibinlik kullanılmazsa yüz ve eller asitfenik ve perobalsami merhem sürmekte bir dereceye kadar Tatarcık ısırmasının önüne geçebilir. Temizliğe dikkat etmeyen şahıslarda Antep çıbanı daha kolay çıkar. Ve çıkınca da seyri ağır gider. Çünkü çıbana tali intan şeklinde diğer mikroplar da yerleşerek Antep çıbanının şekli seyrini değiştirir. Daha çok tahribat yapar.

Tedavi Antep çıbanının hususî tedavisi yoktur. Koca karı ilâçları çıbanı tali entane uğramasına sebep olur. Bu yerli tedavinin esası çıbanın üstüne muhafız bir tabaka yapıştırmak ve altındaki yarayı kendi seyrine bırakmaktır. Bu suretle yapılan tedavide çıbanda daha çok harabiyet hasıl olur. Fennî usullere gelince bu hususta bir çok tedavi tarzı tatbik edilmiştir. Yaranın muhitine emenin şırıngası, damardan Antimuvan şırıngası ve Diyatermi denilen bir nevi elektrik ve donmuş Asitkarbonik tedavileri gibi. Bunlar bazen pek iyi gelir. Bazen de muvaffak olmuyor. Yaranın seyrinin eskiyerek sonuna gelmesi bunların tesirini artırıyor. Son senelerde damar içine ve yara muhitine Ateprin denilen sıtma ilacı şırınga ediliyor, bundan bazen iyi neticeler almıyor. Bunların hepsini şahsen tecrübe ettim, fakat benim tedavi hususunda en son kanaatim, Antep çıbanına hiç bir şey yapmamak ancak temiz tutmakdır. Günde bir iki defa alkol ile silerek açık bırakmaktır. Bu suretle ekseriya çıban açılmaksızın yani karha denilen çukur çıbanlar hasıl almaksızın kendiliğinden iyi oluyor. Ve hiç bir eser bırakmıyor. Bunlara rağmen açılırsa temiz ve (müneddip, merhemlerle tedavi edilir. Antep çıbanı çıkaranlar ne kadar telaş ederlerse o kadar ziyan görürler.

Dr. Mecit BARLAS