12 Ekim 1964 pazartesi günü İskenderun, Maraş ve Gaziantep’ten gelerek Maraş şosası Kapıçam bölgesine toplanan kahraman Ordumuz mensuplarını, yakından görmek amacıyla askeri tatbikata giden Ali Niyazi Uygur'u bir trafik kazasında kaybetmiş bulunuyoruz. 14 Ekim 1964 çarşamba sabahı Gaziantepli eski muhariplerle birlikte sevinç içinde tatbikata giden Ali Niyazı Uygur, tatbikat dönüşünde Başpınar civarında bir askeri cibin devrilmesi sırasında hayata gözlerini kapamıştır. 15 Ekim 1964 günü devlet hastahanesinden alınan cenazesi, askeri ve belediye bandolarının çaldığı hazin havalarla, kendisini tanıyanların gözyaşları arasında aile mezarlığına götürüldü.

Ali Niyazi Uygur, Gaziantep'in Bey Mahallesi Recep Ağa Sokağında Rumî 1308 miladi 1892 yılında doğmuştu. Babasının adı Haci Kadirdi İlk tahsilatını Antepte yapmış, bir müddet medresede okumuştu. 1912 yılında Antep’te açılan öğretmen okulu ile Halep ilk Öğretmen okuluna devam etmişti. Birinci dünya savaşının sonunda Gaziantep İngilizler tarafından işgal edilmişti. Antepteki yerli ermeniler çok aşırı taşkınlıklara başlamışlardı. Birgün Çınarlı camisinin önünde geçen bir ermeninin okunan ezana ve Türklüğe küfrettiğini gören Ali Niyazi, kendini tutamamış ve Ermeniye iyi bir dayak atmıştı. Hadise yerine bir İngiliz devriye kolu yetişerek Ermeniyi elinden zor kurtarmıştı. İngilizlerin yerini Eransızlar alınca, şehir içinde kurulan Ruvayı milliye teşkilatında Ali Niyazi de ödev almıştı. Çınarlı semtinde semt reisi yardımcılığı yapmıştı. Gaziantep şehir içi savaşlarının en çok yapıldığı çınarlı cephesinde, büyük yararlıkları görülmüştür. Doğup büyüdüğü çınarlı semtini karış karış biliyordu. Ermenilerin yeraltından tünel deldiklerini ve Türk müdafiileri havaya uçurmak istediklerini sezen Ali Niyazi, Türklerinde mukabil tüneller delmesini ve ermenilerin gayretlerinin boşa çıkmasını sağlıyanların başında gelmiştir. Batalhüyükten ve kolejden Çınarlı cephesini bombardıman eden düşmana karşı, en ufak bir korku belirtisi göstermiyen Ali Niyazi, semt efradının ve çetelerin maneviyatlarını yükseltmek için çok çalışmıştır. Gazlı bezlerle Ermeni evlerinin yakılmasında ön ayak olmuş ve bu suretle evlerden Türklere karşı yapılan ateşi durdurmuştur.

Savaştan sonra 1922 yılında ilkokul müfettişliği yapmıştı. 1924’de Darül eytam yetimler okulunda öğretmen olan Ali Niyazi, Okul müdürü Hamdi beyle geçinemediğinden meslekten ayrılmıştı. Gaziantep Mâliyesinde 17 yıl şerefle çalışmıştı 1.4.947’de emekliye ayrılmıştı. Bey mahallesi ihtiyar heyetinde, muhtarlıkta seve seve çalışmıştı. 1947’den ölümüne kadar istidacılık yaptı. Gaziantep Eski Muharip ve mücahitler derneğinin çok çalışkan bir üyesi olarak senelerce bu derneğe hizmet etti.

Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği 66 nolu kanuna göre, bir kırmızı istiklâl madalyasını gururla taşırdı. Madalya numarası 3400 idi. Eski Muharipler derneğinin 27 numaralı üyesidir. Derneğin bir binaya kavuşmasında Ali Niyazi Uygurun da emeği geçti. Son zamanlarda dernek muhasebesini kendisi tutuyordu.

Ali Niyazi Uygur pek ateşli bir milliyetçi idi. Her millî günümüzde, birçok millî anma toplantılarında ilk göze çarpan Hem şehrilerimizden biri olurdu. Millî günlerde konuşmalarını dinliyen yaşıtları, eski günleri hatırladıklarından heyecanlanırlar ve kendisine karşı saygı duyarlardı. Bu millet fertleri doğuştan askerdir derdi. Her türke karşı sonsuz bir sevgi ile bağlı idi. Kimseyi inciltmez, çok mütevazi görünüşlü, içi vatan ve millet sevgisi ile dolu bir ferdimizdi. Her vatandaşın fikrini hürmetle karşılıyan, çok partili hayatı benimseyen, çok dürüst karekterli, değerli öğretmen ve muharip Ali Niyazi Uygur'a tanrıdan rahmet, dilerim Nur içinde yatsın.

Mustafa GÜZELHAN