Bu mutlu ve kutlu gün millî tarihimizi süsleyen başarılarımızın en önemlilerinden biridir. Bu şerefli tarihin ifade ettiği mana derin ve göğüs kabartıcıdır.

23 Nisan Türk ulusunun yapıcı, yaratıcı kabiliyet ve zekâsının en güzel bir Örneğidir.

23 Nisan büyük ve ihtiyar bir imparatorluğun ölümü ile, genç dinç bir devletin doğumunu damgalayan tarihî bir dönüm noktasıdır.

Büyük harbi takip eden kara günlerin korkunç sahneleri arasında Osmanlı ricali merhamet dilenerek ölü bir imparatorluğu yaşatmıya çalışırken Ebedî şefimiz ve büyük Atamız Andoluda Türk ulusunu düşmüş olduğu felâketten ancak yeni bir Türk devleti kurmak suretiyle kurtarmanın kabil olacağını düşünüyor ve söylüyordu.

Yine Atamız vatanımızı şerefsiz, âdi politikacılara boyun eğmekle değil Milli bir kuvvete dayanarak fedakâr ve kahramanca döğüşerek kurtulacağını söylüyordu. Bir taraftan yurdun değerli kumandan ve devlet adamlarını Ankarada etrafında toplayarak yeni Türk devletinin temellerini atmağa hazırlanıyordu. Atamız bu hareketleriyle bir kaç ay sonra, Osmanlı imparatorluğuna galip devletler tarafından tebliğ edilecek olan Sevr muahedesini de öldürmüştü.

19 Mart 1920 de Ebedî şefimiz milletin hâkimiyet ve istiklâlini temsil eden bir meclisin vücuda, getirileceğini bütün vilâyet ve Kolordu kumandanlıklarına bildirmiş ve seçim için lâzım olan bir talimâtnameyi de emirlerine bağlamıştı. Süratle yapılan intihapla Cumhuriyet hükümetimizin ilk saylavları Ankarada toplandılar.

Atatürk 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisinin ilk celsesini inkılap tarihimiz için çok kıymetli bir nutukla açtılar. Meclisin çalışacağı Milli program izah ederek yeni Türk devletinin takip edeceği yolu açık bir şekilde çizdiler.

Eski Osmanlı ve îslâm siyasetlerini de büyük bir vükufla tenkid ettiler. İlk celseler çok heyecanlı ve münakaşalı bir şekilde devam etmiş ve nihayet millî varlığımız ve benliğimize hâkim olacak dört mühim esas ile bir hatıra mukaddes bir umde olarak Kabul edilmiştir.

I— Hükümet teşkili zaruridir.

II— Muvakkat kaydile bir hükümet reisi tanımak ve yahut Padişah kaymakamı ihdas etmek caiz değildir.

III— Mecliste mütekâsif Millî iradeyi bilfiil vatan mukadderatına hâkim, tanımak esas umdedir. Türkiye Büyük Millet meclisinin fevkinde bir kuvvet mevcut değildir.

IV— Meclis teşriî ve icraî salâhiyetleri nefsinde toplamıştır. Meclisten ayrılacak bir heyet Meclise vekil olarak hükümet işlerini görecektir. Meclisin reisi bu hükümetin de reisidir…

Halife ve Padişaha körükörüne bağlı bazı softa zihniyetli kimselerin çok nazik bir zamanda ilk meclisimizde vaki olan itirazlarına Atatürk ve arkadaşları, pek mahirane verdikleri bir cevap ile bu gibilerin ağızlarını kapatmışlardır. Bu cevap ‘’hatıra” olarak yukarıdaki dört maddeye ilâve edilmiştir.

Hatıra:

“Padişah ve Halife altında bulunduğu tazyikten kurtulduğu zaman meclisin tanzim edeceği kanunî esaslar dairesinde vaziyet alır”

Hatıra adını taşıyan son madde ile Saltanat ve Hilâfet tamamen Büyük Millet Meclisinin nüfuzu altına girmiş olmakla beraber Ankarada Millî hükümet te kurulmuştu. Yalnız o zaman vaziyet icabı bu yeni Türk devletine “Cumhuriyet” adı verilmesi münasip görülmedi. Fakat kabul ettiği esaslara göre tamamen Cumhuriyet adını alabilecek olan bu devlete; (Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti) denildi.

24-25 Nisan 1920 de Ebedî Şef Meclis ve Hükümet reisiliğine seçildi. 2 Mayıs 1920 de Büyük Millet Meclisi çıkardığı bir kanun ile 11 vekilden mürkkep ilk icra heyetini teşkil etti. Millî hükümetin Erkânı harbiye riyasetine Millî Şefimiz İsmet İnönü, Müdafaai milliye vekâletine de Büyük erkâni harbiye reisi Fevzi Çakmak getirildi.

23 Nisan işte bu gibi Millî heyecanlarımızın en yüksek günlerini yaşadığımız anların çok mukaddes hatıralarını taşır. Büyük Atamız ulusal egemenliğimizin kurulduğu bugünü Çocuk bayramı olarak yeni nesle armağan etmiş olması en esaslı ve isabetli inkılâplarımızdandır. Bütün Türk çocukları ve gençleri bu mutlu günleri sevinç içinde kutlularken bizlere bugünleri yaratan Millî kahramanların adlarını da saygı ve sevgi ile anmağı unutmamalıdır. Bu, hepimiz için ulusal bir borçtur.