İlk verildiğim mektepte sınıfa girdiğim anda onu sevmiştim. Evet ilk nazar, ve ilk lahzede...

Elbetteki sarı saçları masmavi parlak gözlerile bana gülen sekiz yaşındaki Şadan ne cici ne hoş bir yavru.

Onda diğer çocuklardan bambaşka bir sokuluş ve yakınlık var. Ona karşı içimde bir şeylerin kaynadığını hissediyorum.

* *

*

Şadan annesinin beni tanıdığını ve görüşmek istediğini söyleyince hayret ettim. Nasıl demek o benim tanıdığım bir kimsenin çocuğu idi!.. Sordum

annesinin adı “Sacide” imiş.

Sacide, Sacide.. Bu isimde bir tanıdık bir türlü hatırlıyamıyorum. Nihayet muhayyelem on bir sene evveline gitti. Oradaki nisyan perdelerini birer birer kaldırarak alttan Sacide ablayı çekti çıkardı..

Evlerine gittim. Çökmüş yanakları, fersiz yeşil göz ile karşıma çıkan

bu genç kadın Sacide idi?...

Onu böyle karşımda çok değişmiş görmek beni müteessir etti. Açılan kollarına kendimi attığım zaman gözlerimden yanaklarıma acı yaşlar süzülüyordu.

* *

*

Sacideyi ben ne kadar severdim. O bana yenge, abla olacaktı.

On bir yıl evvel dayımın nişanlısı idi.. Zavallı dayım kendisini günden güne Ölüme yaklaştıran meşum hastalıkten kurtulmak için İsviçreye giderken feci bir tren kazasından ölmüştü.

Sacide abla uzun zaman yasını tutmuş çok istırap çekmiş, fakat nihayet halasının yanında sıkıntılı yaşamaktan bıkmış ve evlenmek mecburiyetinde kalmıştı. Fakat kalbini ve aşkını yalnız “Süreyya” ya vakfettiğinden kocasına yalnız vücudunu verebilmişti. Kocasını mesud etmek için çalışmıştı.

O sırada ben tahsil için (....) den ayrılmış uzun müddet sonra da ondan, hiç bir haber alamamıştım.

Meğer tali ve tesadüf onu ve beni yıllardan sonra yabancı bir memlekette

karşılaştıracakmış

İlk muallim olduğum yerde karşıma çıkan kanı sıcak sevimli yavru

bahtsız dayımın, bahtsız nişanlısının çocuğu imiş meğer... Sacide abla ile bir

çok konuştuk...

Kocası onu ihmal ediyor gece yarılarına kadar sefahet âlemlerinde

dolaşıyormuş. Ne yazık...

Sacideyi dayım ne kadar severdi. İstikbal için ne büyük hulyaları

vardı. Uğursuz yıllardan sonra onu tekrar görmek hiç te istemezdim.

Leman URAL