10 Kasım l963 günü Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim genel müdürlüğü program geliştirme bürosu tarafından Gaziantep İlköğretmen Okulu salonunda “Eğitimde yeni yollar” konulu bir konferans verilmiş ve iki otobüs İçinde bulunan sergiler halka ve öğretmenlere açılmıştır

İlköğretim genel Müdürlüğü program geliştirme bürosu eğitim sergisi müşaviri Halil Refet Tanıştık, Temmuz-1963 başından beri faaliyette bulunan serginin gayesini anlatmış, İki otobüste bulunan konuları özetlemiştir. Buna göre birinci otobüste:

İyi bir öğretmenin ne yapacağı, iyi bir öğretmenin çalışmalarını öğrencileriyle beraber nasıl plânlayacağı iyi bir öğretmenin toplum kalkınmasında nasıl önderlik edeceği, iyi bir öğretmenin mesleki sorumluluğunu nasıl bileceği;

İkinci otobüste: Hazırlık, ünitenin plânlanması, amaçlara doğru çalışma ara değerlendirmeler, tekrar küme çalışmalarına ve bireysel etkinliklere dönüş, ve genel değerlendirme gibi ünite çalışmalarının yedi basamağı bulunmaktaydı.

Halil Refet Tanışık bundan sonra sözü İlkokul programlarına getirmiş, şimdiye kadar uygulanan programların yetersiz ve sakat taraflarını misaller vererek belirtmiştir. Son asrın icaplarına göre ileri memleketlerde uygulanan ilkokul programlarının dikkate alınarak Yurdumuzun özelliklerine göre hazırlanmış olup halen 114 deneme okulunda uygulanan 1962 İlkokul program taslağına da temasla bu programın getirdiği ve getireceği yenilikleri yine geniş misaller vererek anlatmıştır. Bu konuda ezcümle:

“Bir yandan deneme Okullarında çalışan meslekdaşlarımızın yollarını aydınlatarak verim ve başarılarını arttırmak, öte yandan eski programı uygulayan büyük öğretmen kitlesine yeni mesleki gelişmeler hakkında bilgi vermek amacı güdülmektedir.

Geçen sene, bütün Türkiye İlkokul öğretmenlerinin fikirleri sorularak yeni bir (İLKOKUL PROGRAMI TASLAĞI) düzenlendi. Çünkü, Yurdumuzda ve dünyada vuku bulan temelli değişikliklerin programda yer alması kaçınılmaz bir zorluk olmuştu. Milli Eğitim Şurası, ve Türkiye Milli komisyonu da Okul programlarımızın yenilenmesini tavsiye etmişlerdi. İşte yeni İlk Okul program taslağı bu tavsiye ve zorluklardan doğdu. Taslak 14 ilimizin 114 deneme okulunda 1962-1963 ders yılından itibaren denemeye konmuştur. Denemenin beş yıl sürmesi uygun görülmüştür. Bu beş yıl içinde daha da olgunlaştırılarak en mütekâmil hale getirildikten sonra bütün Yurda teşmil edilecektir.

300 sayfalık kıymetli bir eser olan program taslağı, esnek bir çerçeve programı niteliğini taşımaktadır. Yeni taslak, Devletin temel programıdır. Çevre özelliklerine ve öğrencilerin yetenek ve isteklerine göre bu çerçeveyi öğretmen doldurup değerlendirecektir.

İLKOKUL PROGRAM TASLAĞININ

GETİRDİĞİ YENİLİKLER:

1- Türk Milli Eğitiminin amaçları, daha güzel düzenlenip deyimlenmiştir.

2- İlköğretimin amaçları, yeni ve başarılı bir bölümdür. Çünkü 1948 programında böyle bir bölüm yoktur.

3- İlkokulun eğitim ve öğretim ilkeleri, eski programdaki dağınıklık ve yetersizlikten kurtarılarak tamamlanmış, neticelenmiş ve değiştirilmiştir. Bu ilkelere rehberlik ve özel eğitim ilkeleri de eklenmiştir.

4- Öğrenci, eğitim ve öğretimin ekseni olmuştur. Her şey onun ilgi, ihtiyaç ve isteğine göre ayarlanacaktır.

5- Öğrenci etkinliği ve öğretmen rehberliği artık kesin olarak gerçekleştirilmiştir.

6- Konuların işlenmesine, bulunulan yerde ve zamandan başlanılması şart koşulmuştur. Böylece çevre, eğitim çalışmalarının kaynağı haline getirilmiştir. Çocuk çevreyi, her yönden tanıyacak, çevrenin ihtiyaç ve proplemlerini kavrayacak, sonra da ihtiyaçları giderecek ve proplemleri çözecek güce sahip olacak, nihayet çevresini geliştirip güzelleştirecektir.

Bu anlayışla, müfredat yükü oldukça hafifletilmiştir. Birinci devrede her sınıfta 30 a kadar olan ünite sayısı 6-7 ye indirilmiştir. İkinci devrede ise gereksiz konular atılmış, bazı konular da kısaltılmıştır.

8- Öğretimde toplulaştırma, ikinci devre sınıflarına da teşmil edilmiştir. 1948 programında bağımsız olarak okutulan tarih, coğrafya, Yurttaşlık bilgisi dersleri (Toplum ve Ülke incelemeleri) adı altında birleştirilmiş; Tabiat bilgisi, aile bilgisi, ve tarım-iş dersleri de (Fen ve tabiat bilgileri) adı ile tek ders haline getirilmiştir. Yazı dersi, Türkçe bütünü içine alınmış, öğrenci bir dersin araçlarını seçmekte ve kullanmakta serbest bırakılmıştır.

9- Türkçe deresinde, inşada da yer verilmiştir.

10- Birinci sınıfta ilk okuma-yazmada küçük ve büyük harflerin bir arada öğretilmesi istenmiştir.

11- Ünite ve günlük plânların öğrencilerle birlikte yapılması tavsiye edilmiştir.

12- Sabahleyin derslerden önce 30 dakika kadar “Paylaşma ve plânlama”, derslerden sonra kırk dakika kadar (Değerlendirme) için zaman ayrılmıştır. Paylaşma: Akşam paydosundan sonra ertesi günü Okula dönünceye kadar, çocukların gördükleri, duydukları okudukları, yaşadıkları ilginç şeyleri sınıfta anlatmaları, böylece birbirlerinin bilgi, görgü ve anlarından faydalanmalarıdır. Paylaşma, çocukların deşarj olmalarına imkân vermesi bakımından da önemlidir. Plânlama ise, o günkü sınıf faaliyetlerinin konusunu, zamanını ve çalışma şeklini günlük iş planı halinde kısaca tahtaya yazmaktır. Değerlendirmede, günlük çalışmaların gözden geçirilmesi, bazı özetler yapılması ve ertesi günü işlenecek konunun seçilmesi gibi etkinliklerdir.

13- Bütün sınıfların zille derse girip çıkmalarına son verilmiştir. Çünkü artık her ders kırk dakika ve her teneffüs yirmi dakika değildir. Ders süreleri her sınıfta konunun ve çocukların durumuna göre ayarlanacaktır. Bu bakımdan, bazı sınıflar derste iken, bazı sınıfların da teneffüse çıkmalarında bir sakınca görülmemektedir.

14- Taslak, öz ve arı Türkçeyle yazılmıştır, öğretmenlerin de buna uymaları gerekli görülmüştür.

15- Derslerde gerektikçe takrir, soru-cevap, aynı konuyu bütün öğrencilerin ayrı ayrı hazırlanmaları gibi bilinen metodlar da kullanılmakla beraber elverişli ünite ve konuların küme çalışmaları şeklinde işlenmesi ileri sürülmüş ve bunun faydaları üzerinde önemle durulmuştur.

16- Çevreye uyarlığı yönünden müfredattan istediği konuları yıllık plânına almakta, istediği konuları eklemekte, bunları dilediği gibi sıraya koymakta, işlemekte, değerlendirmekte, süresini ayarlamakta, özetlek endi sınıfındaki bütün çalışmalarında öğretmene geniş bir serbestlik verilmiştir.

17- Öğretmen-Veli münasebetlerinde yaklaşmadan daha ileri anlamda kaynaşmak, yardımlaşmak ve işbirliği yapma istenmiştir. Kültürlü velilerin sınıfta bireyler ve kümelerle meşgul olmaları, çocukları eğitsel gezilere götürmeleri, sınıfın ihtiyaçlarını sağlamaları, öğretmenin bulunmadığı zamanlarda sınıf çalışmalarını yönetmeleri, çocuklara bazı beceriler kazandırmaları, sergi ve müsamere hazırlığına katılmaları gibi...

18- Taslakta, birleştirilmiş sınıflar tekniğine de geniş yer ve önem verilmiş, uzun çalışmalar ve çizelgelerle durum iyice aydınlatılmıştır. Birleştirilmiş sınıflı köy okullarında birinci devre A gurubu, ikinci devre de B grubu diye adlandırılmıştır. Hayat bilgisi, toplum ve ülke incelemeleri, fen ve tabiat bilgileri derslerinin, her grup bir sınıfmış gibi hepsine aynı zamanda okutulması esası konmuştur. Diğer derslerin de konu ve zaman bakımından mümkün olduğu kadar bir arada işlenmesi gözetilmiştir.

19- Yine birleştirilmiş sınıflı köy okullarında sınıf derecesine ve Okula geliş yıllarına bakılmaksızın, Öğrencilerin derslerden seviye gruplarına ayrılmaları uygun görülmüştür.

20- Her çocuğun yüzü gibi birbirine benzemeyen beden yapısı, zekâsı istidat ve yeteneği, bilgi ve ihtiyacı saptanarak ona göre geliştirilmesi gerektiğine önemle işaret edilmiştir.

Modern eğitimin “ÖĞRENMEK DEĞİŞMEKTİR” “BİLMEK YAPMAKTIR” şeklinde özetlenen genel amacı, çocukların öğrendiklerini günlük yaşayışlarında uygulamaları ile gerçekleşecektir. Böylece öğrencilerin, temiz çalışkan, güler yüzlü ve tatlı dilli, nazik ve kibar, söz ve davranışlarında olumlu, Ulusal ülkelere ve Türk ahlâkının ilkelerine bağlı, demokrasi kurallarına uyar, görev ve sorumluluğunu yapar, sağlığını korumasını bilir, kazalara karşı tedbirli, boş vakitlerini değerlendirir, verimli ve başarılı birer Yurttaş olarak yetiştirilmeleri sağlanacaktır.

Aziz meslekdaşlarımızın, genç kuşakları bu üstün değerlerle yetiştireceklerine candan inanıyor ve güveniyoruz.” sözleriyle konuşmasını bitirmiştir.

Konferans ve sergi her bakımdan faydalı ve ilgi çekici olmuştur.