Bir müddet evvel, bir yazımda Arapçanın. “istif’al” ve infi’al” baplarındaki “ist” ve “in” prefiksferinin Türkçe olduğunu ileri sürmüştüm. Bu defa, o iki maddeye yeni ilâveler yapacağım. Türkçe ile karşılaştırdığım’ diller Fransızca, İngilizce, Arapça, Farsçadır. Aşağıdaki satırlar okunduğu zaman görülecektir ki Türkçemizdeki bir takım ekler, bu "dört yabancı dilde de -aynı vazifeleri ifa etmek şartile- mevcuddur. Almanca, Itayanca gibi diller hakkında da bu mütalaanın doğru olduğunu, arasıra muttali olduğum bazı kelimelerden anlamakta isem de hiç bilmediğim o dillerden bahsetmeyerek yalnız Türkçe ile yukarıda adı geçen dört yabancı dilden misaller göstereceğim:
I- İstek eki:
1— Arapçanın “istif‘al” babındaki “ist” ekinin Türkçe “iste” maddesile alâkası apaçık olduğu gibi, “İst” ekinin Arapça bir file eklenmesile beraber kelimenin manasında evelce mevcud olmayan bir “istemek” mefhumu artar. Binaenaleyh ilâve edilen bu “ist” in “iste” den başka bir şey olmadığı anlaşılır.
-“Fetva, tefsir,-mağfiret” gibi kelimelerin evveline “ist” eklenmekle manaya “istemek” mefhumunun nasıl katılmış olduğu aşağıdaki misallerden anlaşılır:
İstifta': fetva istemek
İstifsar: tefsir istemek
İstiğfar: mağfiret istemek
II- Mutavaat “n” si:
Türkçe mutavaat eki oian n
yi hatırlamak için:
Arı: arınmak
Çekmek: çekinmek
Kaşımak: kaşınmak
gibi misalleri düşünmek kifayet eder.
2- Bu ek, Arapçada da aynı vazifeyi görür. Meselâ: uferd, celî gibi kelimeler, bu eki alınca aşağıdaki şekillere girerler; bunların Türkçeleri de yine “n” li mutavaat olarak kartlarındadır:
İcfirad: ferdlenmek
İncilâ : celîlenme, açıklanma
3— Türkçe mutavaat “n” sinin Fransızcada da bu işi yapabildiğini şu misaldan anlayoruz:
“toxique„ zehir ve zehirli demekken kelimemin başına “in” getirilmekle meydana çıkan “intoxication” kelimesi mutavaat manasını da haizdir: zehirlenmek… Görülüyor ki Türkçesi de , “n” li bir mutavaattır. ...
Bu kelimenin başındaki “in”, “interieure, interne„ den kısalmış bir prefiks halinde manaya “içeriye almak” mefhumu ilâve eder. Zaten mutavaat ta budur: Fiil, failin şahsına müessir olur. Yâni içinde kalır. “İnmek” deki uin„ ile hayvanların “in„ i de bu .“iç” mefhumile alâkadar değil midir?
Burada İngilizce uin„ in “içinde” demek olduğunu nasıl hatırlamayız
Nihayet Güneş-dil teorisine göre “n” , sujenin en yakın muhiti
olarak tesbit edilmemiş midir?
4- İngilizce “intoxication” Fransızca arkadaşının aynı olduğundan
bu m’sal de “n” nin, İngilizcede mutavaat yapmak hususundaki rolünü izah etmiş olur.
lll— Ne fi “m” si:
Türkçe fiillerde, nefi edatı “me ma„ dır: Gelme, oturma gibi. •
5— Arapçada da aynı edat fiillerde nefi edatı olarak • kullanılır:
Ketebe : yazdı
maketebe: yazmadı
yektübü : yazıyor
mayektübü: yazmayor
6— Farscada da bazan nefi, bu edat ile yapılır:
Bad : olsun
mebada: olmaya ki
gûy : söyle
megû : söyleme
7— Fransızcada “in” in fonetik icaplarla değişmiş bir şekli olan
“imu yine nefi edatıdır*.
, Possible : mümkün
Impossible : gayrimümkün
8— İngilizcede dahi aynı edat,, ayni vazifeyi görmek üzere kelimenin
başına getirilir; başka.misallere , r tercihan yukarıdaki Fransızca misalin İngilizcesini göstereceğim; ki harfi harfine birbirlerine benzerler:
Possible : mümkün
Impossible : gayrimümkün
Gerek Fransızcada gerekse İngilizcede böyle “in—im„ li epeycekelime vardır.
Bu sekiz madde de görülüyor ki “ist, n, m„ ekleri Türkçede kelimenin sonuna geld;ği halde Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizcede
başa eklenmektedir.
IV— Nefi “n„ si:
“ne„ maddesi Türkçede ei kerrer
olarak kullanılırsa nefi ifade eder:
“ne geldim, ne gördüm’ gibi.
9— Aynı, şey, İngilizcede de vardır:
Neither.. nor
ile yapılır. Her iki kelimenin evvelinde “n” vardır. Ayrıca İngilizcenin nefi edatı “no, not” ve prefisks olarak “in”dir misaller:
Mither he, noryou: no o, ne siz.
No doubt : şüphesiz
Not possible : mümkün değil
Inimitable : taklit kabul etmez.
10— Fransızca fiillerde nefine...
pas ile yapılır.. Bunun bazan yalnız
“ne” si kullanılır:
Je parle : söylüyorum
je ne parle pas : söylemeyorum
Prefiks olarak “in” İngilizcede olduğu gibi Fransızcanın da nefi
ekidir; yukarıdaki kelime, Fransızcada da vardır:
Inimitable : taklit kabul etmez.
Fransızcada uhayır” manasına olan “non” yu ve diğer bir nefi kelimesi olan “ni” yi de unutmamak lâzımdır.
11— Farsçanın nefi edatı da
“ne, na” dır.
Huda nekerde : Allah etmesin
Nahoş : tatsız
Misallerinde olduğu gibi
V – Sıfat “K” si:
Türkiye “k” eki sıfat olmayan bir kelimeyi sıfat yapmaya da yarar: silik , kırık… gibi.
12— Fransızcada “k” sadasını çıkaran “que” son eki de bir kelimeyi sıfat haline getirir:
Science : ilim
Scientifique : İlmî
Volcan : volkan
Volcanique : volkanik
13— İngilizcede aynı sadayı çıkaran “c” son eki dahi aynı vazifeyi yapar. Fransızca için intihap ettiğim misaller, İngilizce olarak ta mevcuddur:
Science : ilim
Scientific İlmî
Volcano : volkan
Volcanic : volkanik
14— . Arapçadaki yayi nisbi de bir sıfat ekidir: İlmî, bürkânî... kelimelerinde olduğu gibi. Bu “î” Türkçenin “ik” inden yumuşamış bir şekildir. Filhakika aslı “ik” olan bir takım eklerimiz vardır ki zamanla ağızlarda yumuşak bir şekil alarak evvelâ uiğ„ haline gelmiş; sonra da sadece “î“ veya “i” kalmıştır. Meselâ silik sıfatının sonundaki- “ik” Gaziantep lehçesinin bazı tabirlerinde “I” olmuştur: (Arısili) misalinde olduğu gibi. Buradaki “arı” nın aslı da “arık” dır. Kezalik bugün (diri) şeklinde kullandığımız kelime, eski metinlerde (dirik) olarak görülmektedir. Bundan dolayı Arapça Nisbet yasını da Türkçe “k” ye bağlamak lâzımdır.
15— Farsçada da Arapçada olduğu gibi nisbet yası vardır: “ilmî” nin sonundaki Mî” Farsça da olabilir. Farkları şudur ki Arapçanın “ya” sı şeddeli, Farsçanınkî şeddesizdir.
VI— Nisbet “al” ı:
Türkçede nisbet eki olarak kullanılan “al” için misaller: “top” dan “topal”; “çatmak” dan “çatal”... Bunun “ul ül, ıl, il, el” lileri ve bunların evveline “s” getirilmiş şekilleri de vardır: Kumsal, kızıl, güdül, yoksul… gibi.
16— Bu ek Fransızcada Nisbet eki olarak kullanılır:
Roi : Kral
Royal : şahane
Commerce : ticaret
Commercial : ticarî
17— İngilizcede dahi vaziyet aynıdır; aynı kelimeler de vardır!
Royal, Commercial
VII— “man” eki:
Türkçede -kocaman, şişman, Türkmen, kölemen, evcimen., gibi
kelimelere gelmiş olan “man” eki, girdiği kelimeye, onunla sıfatlanan (adam) manasını katar.
18— İngilizce “man” kelimesi adam manasına olmakla beraber bazı kelimelerde ek olarak ta kullanılmaktadır.
Dust : süprüntü
Dustman : çöpçü
Coach : araba
Coachman : arabacı
VIII— Hasılı masdar “ş” si:
Türkçede “ş” hasılı Masdar yapmaya da yarar: gidiş, geliş… gibi. 19— Farsçada dahi aynı ek, aynı işi yapmıya hizmet eder:
Gûy : söyle
Gûyiş : söyleyiş
Rev : git
Reviş : gidiş
IX— Birinci şahıs “m” si:
Tükçede izafî ve filî zamirlerin birinci şahısları için ek “m” dir
kitabım, söyledim., gibi.
20— Farsçada dahi bu yerlerde “m” kullanılır:
Kitabem
güftem
21— Fransızcada kelime ve edat olarak birinci şahsı gösteren ekseri unsurlar hep “m” lidir;
moi : ben
mon : benim
me : beni, bana
22— Ingilzcede dahi böyledir:
I am : ben, im
my : benim
mine : benimki
me : beni, bana
Türkçe ile dört yabancı dil arasında müşterek ek olarak şimdilik aklıma gelenleri yazdım. Bu iş üzerinde fikir yormak isteyenlerin daha başkalarını da bulacakları tabiîdir.
Yazan : Ömer Asım AKSOY