Verimli tepelerimizi düşünüyorum

Tarifsiz özlemlerle çatlamış dudakları

Sonra- Güneydoğu’da ki evimizi düşünüyorum

Baba ocağımı kardeşlerimin aydınlık yüzlerini

Kaynayan tenceremizi

Anamın eli değmiş yemeklerimizi

Bir yerim akıp gidiyor oralara

Sonra seni düşünüyorum

Yokluğumun karanlığında çaresizsin biliyorum;

Yediğiniz yemekler diziliyor boğazınıza

Özleminizle eriyorum, bitiyorum.

Kalbim bir Antep kilimi gibi

Renk ve aydınlık içinde

Yün çoraplardaki nar kırmızısını

Maviyi, sarıyı olduğu gibi görüyorum

Uzaktayım ama

Gaziantep’le dopdoluyum

Boşuna değil sarhoşluğum.

Şimdi pazar yeri ne şenlikler içindedir kimbilir?

O kahve, o kuşların bulutların öpüştüğü kahve

Cama eğilmiş yeşil bir dalı

Sonra çarşıdan geçen insanları

Seyretmeliyim diyorum

Entarileri bayram yeri misali

Uzak köylerden gelmiş

Boyunları altınlı kadınları

Bir sergide seyretmeliyim diyorum şu anda

Turuncunun en olmuşunu

Kaysılar örneğin

Sonra yeni camii de ki

Geçmişten bir selam gibi sallanan

Pırıl pırıl yemenileri

Antep dokumalarını seyretmeliyim, öpmeliyim

Diyorum.

Siz şimdi alleben, deseniz değil mi?

Ben sizden uzaktayım görünürde

Ama kalbim bodur fıstıkların gölgesinde.

Abdullah Edip ÇİTÇİ