[1]

KİTAPLAR:

Kıymetli genç şairlerimizden Basri Gocul, Türk Millî Destanı veyahut Oğuzlama adını verdiği eserini yayımladı. 48 sayfadan ibaret olan bu eser, 24x14 boyutundadır. Nesir izahlarıyla beraber manzum parçalardan müteşekkildir.

Eser, incelendiği zaman uzun bir çalışmanın mahsulü olduğu görülmektedir. Öğretmen Basri Gocul, ön sözünde diyor ki:

“Çocukluğumda başlayan şiir yazma hevesimin yıllar sonrası bir “Sabit fikir,, haline gelmekliği uğraşmamı gayretlendirmek zaruretini doğurmuş ve bu zaruret, bana, övündürür geçmişli kahraman milletimizin Millî Destanı’nı ömrüm boyunca işlemek kararını verdirmiştir.

Mitolojimize ait araştırmaların yeni, memleketimizdeki folklor derlemelerinin eksik ve dilimizin henüz durulaşma devrinde olması karşısında çatıştığım çok yönlü zorluklar, çalışmamı dilek üzere verilendirmeme enginlik eylemişse de azmimi hiçbir zaman kıramamıştır.

Bugün kıvrana kıvrana açıklayabilirim ki elimde bulunan (Oğuzlama Oğuzname) isimli (10.274) mısralık epopenin “Dede korkut epizotlarını tamamiyle içine alan ikinci cildi, gönüllü emekçiliğini ettiğim kutlu gayenin hakikatleştiğine inandıracak bir görünüştedir.

Büyük soyuma küçük bir armağanım olan eserimden örnekler sunacağım. İlk broşürü yayınlıyorum.

Şimdilik bu yolu tutuşum, işimden anlar kişilerin düşünce ve görüşlerini öğrenmek içindir. Herhâlde de çok faydalanacağım eser. Dede korkut kitabı tarzın da yazılmış. Çoğunluğu manzum kısım teşkil ediyor. Esere ilâve edilen öğretici mahiyetteki nesir yazılar da nazım kadar önemli bir mahiyet arz etmektedir. Hele sayfa sonlarına lügat karşılıklarının ihmal edilmeyerek katılması çok isabetli olmuştur.

Kitabı daha iyi tanıtmak için birkaç şiiri buraya almayı çok yerinde buluyorum; bu parça ne kadar güzel.

Bir Savaş Tasviri

Naralar atılıp, gemler salınıp

Cenge tutuşuldu Vakti alatandır

Kâfirle Müslüman seçilmez oldu,

Şimdi yazı yüzü töz ve dumandır.

Durmadan işliyor yay, kılıç kargı.

Tolgalar, cebeler kıpkızıl kandır!

Gene ağlayacak bir çok analar,

Çün yere düşenler tümen tümendir.

Hey beyler hey alplar! kopmuş mu ola

Savaşın böylesi hayli zamandır?

Bu şiir koçaklama vasfına lâyıktır.

Ayrılık:

(Esen kaaall) sesleri

Ova:

(Dizgini saaall) sesleri

Yollar:

(Sağı aaal!) sesleri

Yokuş:

(Kamçıyı çaaal!) sesleri

Orman: Kınlan dal sesleri.

Naralar:

Uçuşan kartal sesleri.

Gece:

Nal sesleri!..

Şu “Kopsama" yı da beraber okuyalım:

Hey hey!

Han’ın ulu ünlüsü,

Erin gözü kanlısı

Güzelin ak tenlisi Oğuzelinde olur!..

Hey hey!

Dağın yüksek başlısı:

Atın kalkan döşlüsü;

Güzelin yay kaşlısı

Oğuzelinde olur!...

Hey heyl

Otağın nakışlısı;

Irmağın akışlısı;

Güzelin sekişlisi

Oğuzelinde olur!

Hey hey!

Bey’in güler yüzlüsü,

Ozan'ın bol sözlüsü,

Güzelin çok nazlısı

Oğuzelinde olur!

Millî edebiyatımız için mühim bir hizmet olacak bu işte yazarın daha başarılı olmasını dileriz. Ön sözündeki vaatlerinin gerçekleşmesini dört gözle bekliyoruz.

Ziya Güner

Fotoğraf: Gaziantep’in tarihi kalesinden bir görünüş.


[1] Eserin fiyatı bir liradır; (Basri Gocul: Öğretmen-Mudurnu) adresinden tedarik edilebilir.