(5 inci Sayıdan devam)

Halk edebiyatımızın zengin bir dalını teşkileden ve her yaştaki insanının aynı zevki duyarak dinlediği Tekerlemelerimizi üç gurup altında toplıyabiliriz:

1- Masallara başlamadan önce söylenen tekerlemeler.

2- Çocuk tekerlemeleri.

3- Bu iki guruptan ayrı olarak muhtelif vesilelerle söylenen tekerlemeler.

1- Masallara Başlamadan Önce Söylenen Tekerlemeler: Uzun yıllardan beri devam ede gelen ve hikâyeciler tarafından her hikâyeye başlamadan Önce söylenilmesi âdet hâline getirilen bu gibi tekerlemeler, bazen saatlerce, hattâ günlerce devam eder. Burada bu gibi tekerlemelerden sadece kısa bir örnek okumakla yetinelim:

Hu diyelim huu

Şeytanın yüzüne tuu

Eski hamamın tası yok

Peştambalın ortası yok

Dinlen bu yalanın ortası yok

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynar eski hamam içinde.

Hamamcının tası yok, oduncunun baltası yok, sokaktan bir tazı geçer, boynunda halkası yok. Bu sözün önü var arkası yok, gömleğimin yanı var, yakası yok, sabır da bir kuyudur, suyu var, tası yok.

Bir varmış bir yokmuş

Allah’ın kulu çokmuş

Develer dellâl iken

Ben anamın babamın beşiğini

Tıngır mıngır sallar iken

Yittiğim gibi ikisi birden aşağı

yuvarlandı.

XXX

Anamdan doğdum yellendim

Tuzlu tuzlu çapıtlara belendim

Bir zamanlar beşiklere kondum

Tıkır mıkır ben de sallandım.

Beş yaşında gider oldum işime

On yaşında şeytan düştü peşime

On beşimde neler geldi başıma

Yirmi yaşında hür oldum

Otuzumda çevre yanım göl oldu

Kırk yaşında boz bulanık su oldu

Merdiven merdiven çıkarttı bizi

Ellide önüm yokuşa düştü

Atmışta yiğitliğin vakti geçti

Yetmiş dadını aldırmadı bize

Seksende günahçığım yazıldı

Doksanda gül rengim bozuldu

Yüz yaşında kemikçiğim ezildi

Dünya’ya gelmemişe döndüm

(Devam edecek)

M. Kâzım YANÇ