Geçen hafta bütün yurtta en derin bir heyecan içinde CUMHURİYET Bayramımızın XXXV. Yıl dönümünü büyük bir kıvançla kutlamış bulunuyoruz.

Evet, tarihimiz, “TÜRK gibi Kuvvetli” olmağa hak kazanarak bunu bütün dünyaya andırtan büyük ve şanlı zaferlerle doludur. Tarihe bunun gibi bir de manevî bir zafer daha kaydettiren, padişahlığa son verdirmek için hilâfeti lâğvederek büyük bir devrim yapmakla bütün dünyanın özlemini çektiği fakat birçok milletin bu nimete kavuşması nasip olmıyan CUMHURİYET idaresine biz Türkler 29 Ekim 1923 tarihinden beri kavuşmuş bulunuyoruz. Yine o tarihten beri yine birçok millete müyesser olmıyan demokrasi rejiminin yurtta tam anlamıyla gerçekleşmesine çalışmaktayız.

Bize Cumhuriyeti, o mutlu günü hazırlıyarak gerçekleştirmek uğrunda bütün varlığıyla çalışan büyük dâhi ATATÜRK’Ü bir daha anmak ve onun konuşmalarının her cümlesi ölmez birer vecize teşkil eden ‘’CUMHURİYET fazilettir” sözünü yalnız bir prensip olarak değil, hattâ bir formül olarak kayıt ve tekrar etmekle bütün dünya müvacehesinde övünebiliriz.

ATATÜRK, Hâkimiyet Milletindir, prensip düsturunu Millî mücadelelerimizden başlayarak yıllarca emekler ve fedakârlıklar sonucunda kurmağa çalışmış ve muvaffak olmuştur. Bu muvaffakiyet sebebini kendi ağzından dinlemek bir kıvanç vesilesi olur. ATATÜRK demiştir ki:

“ . . . . Bilelim ki vâsıl olduğumuz muvaffakiyet, milletin tevhid-i Kuvâ etmesinden (kuvvetlerini birleştirmesinden) ileri gelmiştir. Eğer ayni muvaffakıyâtı âtide de kazanmak istiyorsak ayni esasa istinad edelim ve ayni suretle yürüyelim.” 1922 ATATÜRK’ün büyük nutkunda ve ciltlerle kitap ve eserler meydana getirilebilecek konuşmalarında daima: millet, memleket, vatan, askerlik, kültür, terbiye, ahlâk, öğretmen ve ilk konular vardır. Bilhassa, İstiklâl ve Cumhuriyeti kendilerine emanet etliği Gençliğe ve bilvesile gelecek nesillere de birer direktif niteliğinde olan ve “Ey Türk Gençliği!” diye başlıyan hitabeleri her Türk ve aydının dimağında nakışlanmış olmakla beraber, diğer hitabe ve vecizelerini az çok hatırlasak bile, bu mütevazı dergide her alandaki vecizelerinden ancak bir kaç tane not etmeği faydalı bularak aziz hâtıralarını bu vesile İle de tekrar anmış oluruz.

- Cumhuriyet, adaletin kardeşi, hürriyet ve faziletin annesidir.

- Cumhuriyet, fazilet-i ahlâkiyeye müstenit bir idaredir.

- Efendiler, hâkimiyet-i milliye öyle bir nurdur ki onun karsısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletin esareti üzerinde kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmağa mahkûmdur.

- Gençler!

Cesaretimizi takviye ve idame eden sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye irfan ile insanlık zihniyetinin, vatan muhabbetini; fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız.

Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz tesis ettik: onu idame edecek sizsiniz.

- Türk Milleti Türkiyenin Müstakbel çocukları, bunu hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalıdır.

İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur.

Cemil GÜÇYETMEZ