Cemil Cahit Güzelin geçen sayımızda bahsettiği bu manzum tarihi vesikanın asıl nerede olduğunu bilmeyoruz. Yalnız suretinin kapağında şu yazıyı okuduk:

,,Antebin Hazreti Ömer tarafından fethi manzumesi, Lohan köyünde bulunmuştur.” [1]

Aslını çok kaybetmiş olan manzumenin başındaki başlık ta şöyledir:

Hâzâ Cengi fethi Ayıntab

Manasu ,,Bu manzume, Antebin fethi çengine dairdir.”

Manuzumenin anlattığı fetih macerası bir mukaddime ile başlayor ve sonra cenk safhasına geçiliyor.

Bunu manzumenin kendi dilile anlatalım. Şöyle ki.

,,Hazreti Muhammed Beka mil- kine göçtükten sonra Sıddik Halife oldu. O da ecel dolusunu içti yerine Ömer geçti. Adaleti dünyayi tuttu, heybetiden iblisler kaçtı. Her iklim Melikinden bac alırdı. Kisranın kasrına bile haraç salardı, (alırdı) Ömer, bir gün Şah ilinde bir Hisari ve Halep kurbinde bir mürğızari işitti. Yüce taştan yapılmış bu hisarın handekleri derin, burcu barlari mühkemdi. Bu şehrin adı (Anter) dir. Havası güzel, yelleri safalıdır. Cihanda bir misali bulunmaz. Methine mecal yoktur. Bağ ile bostanı acayip sebzelerle doludur. Her tarafı gül gülüstan, ile bezenmiştir. Çiçekler türlü türlüdür. Yaz ve kış eksik olmıyan bol yemişleri şekerden lezizdir. Çeşmelerinden akan suları buzdan soğuktur. Her yerde bir pınar akıyor. İçi dışı üzüm, incir, armut, ayva gibi meyvalarla doludur. Kırmızı güller etrafını almış, her yer sümbül ile reyhane boyanmış. Güzelleri salınıp gezerler. Görenlerin hemen gönlünü ezerler. Sanki bir ay parçasıdır her biri, misli ancak cennette bulunur Huri.

Bahar geldikte cuş eden suları, meleşen koyun ile kuzuları vardır. Nice elvan çiçekleri açılır. Hakkın nimetleri yere saçılır. Mor benefşeler kokuyor; her dereden bir su akıyor. Al kırmızı çiçekler saçılmış; sanki dağlarına bir halı açılmış.

Şıkıklar türlü nakışla bezenmiş; enva türlü çiçekler düzenmiş. Ağaçlarında bülbüller efgan ederler; kumrular destan okurlar.

Yazan: Ş. Sabri YENER

(Devam edecek)


[1] Lohan, Antep köylerinden biridir.