- Etilere dair, (üç cilt)

- Eski Naharina (dört çittir, son iki cildi eldedir.)

- Antep ili ve civarı

- Nizip ili ve civarı

- Kilis ili ve civarı

- Adıyaman ili ve civarı

- Besni ili ve civarı

- Kahta ili ve civarı

- Eti kralı Subbililiyuma

- Eti kralı Üçüncü Hatusil

- Eski İranlılar: Pişdadyan, Keyanyan, Eşkanyan, Sasanyan dört cilttir.

- Selefküsler devleti

- Komagene devleti

- Büyük İskender

- Birinci Dara ve İskit seferi

- Birinci Daranın satraplık bölgeleri.

- Asya ve Ases nehri

- Hasreti İbrahim ve evladı

- Tarihin izinde (Dört cilt)

- Mağara adamları (Meşhur eshabı kehf macerası)

- Tanrı hükümdarlar

- Tarih boyunca kadın hükümdarlar (üç cilt)

- Mitaniler

- Yunanlıların menşei

- Denizili kavimleri

- Hiksoslar meselesi ve Beniisrafil

- Urartu devleti (iki cilt)

- Klasik Elam ve gerçek Elam

- Nuhun gemisi ve Araratdağı

- İdris, Uziris ve Oğoz

- Tarihte takvimler

- Tarihi şehirler

- Uzak doğunun üç hekimi: Budda, Konfüçyüs ve Zerdüşt vesaire

- Bunlardan Adıyaman ve civarı, Adıyaman’da yayınlanan günlük Demokrat

Adıyaman ve Tarihin izinde Fırat gazetesinde tefrika edilmiştir. Ancak bu son eserin birinci cildi tefrika yapılmıştır. Diğer ciltlerin yayınlanması, bazı engellerle geri kalmıştır.

BU YAZIMIZDA SADECE HARFLERLE GÖSTERİLEN

KAYNAKLARIMIZIN AÇIK İSİMLERİ

(BİBLİYOĞRAFYA)

Y Ş: Şemseddin Günaltayın yakınşark adlı eserleri 1 ve 2 inci ciltleri

C. D. Kurmay Kadri Berkin Cenupdoğu Anadolu’nun eski zamanları adlı eseri

D. T. Basrı Konyarın Diyarbekir tarihi 1 inci cilt

K. T. Tarih kurumunun tarih adlı eseri 1’nci cilt

M. T. Yusuf Ziya Özerin Mısır tarihi

B.H.T. A. Faik Türkmenin Büyük Hatay tarihi 3 üncü Cilt

M. I. Diyarbekirli Said Paşa’nın Mir’atül İber adlı eseri

A. E. Arkeologya ve etnografya dergisinin muhtelif sayıları

U. D. Ülkü dergisinin dördüncü cildi, yirmi birinci sayısı

T.M.D. Müverrih Ebülferecin tarihi muhtasarüd düveli

M. I. Corci zidanın Medeniyeti îslamiye tarihinin muhtelif ciltleri (aslı beş cilttir)

T. H. Cevdet paşa’nın Tevarihi hülefasının muhtelif ciltleri (aslı oniki cilttir)

T. U. İbrahim Hakkı bey’in Tarihi umumisi üçüncü kitabı

B. T. Cevdet R. Yularkıranın tercümesi Bizans tarihi

E . Salahaddin Kandemirin Etiler adlı eseri

K. A. Şemseddin Sami beyin Kamusül alemi (aslı altı cilttir)

B.İ.T. Mevlana Şibli ve Mevlana Süleyman Nedevinin Büyük İslam tarihi (aslı on cilttir)

A.T.N. Emekli öğretmen Mustafa Güzelhan’ın Antep tarihinden notlar adlı eseri

K. M. Kitabı mukaddes

T. T. Taberi tarihi (aslı beş cilttir)

T. T. Rıza Nur beyin Türk tarihi muhtelif ciltler, (aslı oniki cilttir)

H. T. Herodot tarihi Cilt: 2 (Ömer Rıza Doğrul tercümesi)

H. S. 1314 Halep Salnamesi vesaire

TARİH DENİNCE

KISIM

1

RUM DİYARI

Eldeki kaynaklara göre Rum diyarı sözü, İslam ışığının parlamasından sonra, Suriye’nin kuzey bölgesine verilmiş bir ad olarak bilinir. Bir takım kitaplarda da Selçuklular devrinden başlar. Gerçek şudurki, bu tabirin daha eski bir başlangıcı vardır. Büyük Hatti krallığının tarihe gömülüşünden sonra bu devlete varis gibi ortaya çıkan (Muşki) lerin bayrağı altına aldıkları küçük devletlerden biri de Komuk krallığıydı. Diğerleri ise (Militen, Hanigalbat Kaska) milletleriydi. Bu beş kuvvet birliğiyle Muşki orduları, Asur hegemonyası altına girmiş olan şehirler üzerine atılmış, fakat Asur’un fatih ve cesur kral simalarından birinci Tıglatplasar (1115-1100) ın ise el sürüşüyle birlik dağıtılmış, sindirilmiş ve bu arada Komukların parçalanmasından ayrı ayrı millet gurupları ortaya çıkmışdıki, bunlardan biri de Uruma küçük beyliği olmuştur. Bu beyliğin tutunduğu alan ise, çok eski bir tarihi olan (Samsad) çevresiydi. Bu hadiseden sonra Uruma adı, bir çok defa Asur hareketlerinde geçer (D. T. 1/44). Bu sırada Komukların başında (Hatisaru) oğlu (Kiliteşup) bulunuyordu. Acaba bu Uruma sözünü, Rum için bir menşe tanıyabilirmiyiz?

Eski İslam tarihçileri arasında, araştırma ve inceleme karekteri en kuvvetli olarak (Taberi) kabul edilmiştir. Fakat ne de olsa onun da dayandığı kaynaklar, daha eski İbrani, Yunani ve Irani eserlerdedir. Rum tabiri için varacağımız kesin sonucu belirtmezden önce bir de Kitabı Mukaddese göz gezdirelim. Bu hareketimizle bizi tarihe yabancılık suçuyla boyayan belki olacaktır. Fakat hayır, bu günkü en kuvvetli tarih yazarları bile, daraldıkları zaman eski İran, Yunan ve Yahudi kaynaklarından faydalanmakta ve göze batan gedikleri doldurma çabasına düşmektedirler. Kitabı Mukaddesin (Tekvin) kısmında (36:1614) bildirildiğine göre, Yakup Peygamberin Harran’dan dönüşünden sonra kardeşi (Isu, Kenanilinden çıkarak (Sairdağı) bölgesine savuşmuş ve orada yerleşmiştir. Bu dağlık mıntıkada ise (Hurriler) barınmaktaydılar.

Yine kitabı Mukaddesin beyanına göre, Isünün iki karısı Hattilerdendi.

1 - Hatiilun kızı

2 - Havili Sa’bun kızı...

İster eski bir hikâye çerçevesine girsin, İster gerçek haberlerden sayılsın, her iki halde de rivayette tarihi izlerin bulunduğunu kabul için hiç bir engel düşünülemez, çünkü bütün bu tabirlerin yerli coğrafyamızda tanınmış izleri bu gün bile mevcuddur.

Hatoğlu

Hatuşağı

Havioğlu

Haviuşağı

Ilun

Oylun

Sa’bun

Sabun (Suyu)

Sairdağı

Teişair

Ancak Kilis’in eski kaza idaresi çerçevesi içinde bulunan bu mahaller, bu gün Suriye tarafından kalmışlardır.

Havilerin de Hattiler’den bir şube olduğu anlaşılmaktadır. Isü’nün bu karılardan bir çok evladı olmuştur.

(Devam edecek)