Gaziantep’in içme suyu Pancarlı’dan çıkar. Pancarlı, şehrin takriben 15 kilometre batısında bir yerin adıdır. Eskiden bu su ta Menbarn’dan şehre kadar, üstü kapalı bir su yolundan gelirdi. Suyun yolu üzerinde ehemmiyetlice bir tepe vardır. Suyun şehre gelebilmesi için bu tepenin altından bir tünel açılmıştır. Fakat bu tünelin açılabilmesi için bu tümseğin tepesinden suyun seviyesine kadar inen, muhtelif mesafelerde 10 kuyu açılmıştır ki bu muazzam bir iştir. Şehre geldikten sonra da şehirdeki üç tepe yine birebirine geçme derin kuyular kazılarak su, bu kuyularla şehrin bir başından öbür başına götürülmüştür. Yani dağların altı bir fennî harika kabilinden delinmek suretiyle memleket suya kavuşturulmuştur. Bugüne kadar halkta hâkim bir kanaat: bütün bu muazzam harikayı Kadı Mahir efendinin yaptığıdır. Halbuki bu büyük işi bir tek memurun yapmasına ne onun memuriyet hayatı ne de şahsı ömrü kâfi gelemez. Bu gayet tabii bir gerçektir. Hem de bunu Kadı Mahir efendinin yaptığına dair elde bir sağlam vesika da yok. O halde bu işi memleketin kendisi, kendi belediyesi, kendi parası yapmıştır, öyleyse Kadı Mahir Efendinin yaptığı iş nedir? işte bize bunu aydınlatan bir vesika geldi, Vesikayı, kıymetli hemşerimiz sabuk Temyiz Mahkemesi Hukuk Dairesi reisi Bay Sait Barlas-ki Milletvekilimiz Cemil Sait Barlas’ın babası ve Kıymetli doktorumuz Mecit Barlasın da büyük kardeşidir - Temyiz mahkemesindeki vakfiyelerden birinden çıkarak doktora yollamıştır. Doktor da bana verdi. Gaziantep tarihinin karanlık bir köşesi i aydınlatması bakımından çok büyük değer taşıyan bu tarihî vesikayı aynen neşrediyoruz. Bu husustaki himmetlerinden dolayı da Sait Beye şükranlarımızı sunarız.

(Arkası gelecek sayıda)

Ş. Sabri YENER