Tabiatta fırtına, belirtileri göründü mü etraftaki canlıları, endişe, korku, telaş ve bir sıkıntı kaplar. Çünkü; Fırtana neler yapmaz, kocaman ağaçları kökünden söker, devirir, binaların altını üstüne getirir, hayvanları acı acı bağırtır, güzelim çiçek ve bitkileri bir anda kurutur, yok eder.

Bununla beraber Ruh fırtınalarının yanında, tabiat fırtınalarının zararları hiç mesabesinde kalır.

Ruh fırtınalarının, şahişlere, ailelere, topluluklara yaptığı felâketlerini bir düşünmek bile tüyleri ürpertir. İnsanların dimağlarını, benliğini, sinirlerini sarstırır. Böyle çok tehlikeli bir afetin belirtisi duyulur duyulmaz önemli çarelerini aramak insaniyetin en büyük bir vazife ve ödevdir. Tabiat fırtınalarını, gayri müsait hava ve durumlârın birbiriyle çarpışmadan ileri geldiği gibi, ruh fırtınaları da öfkelerin, menfiatların, kin, kıskançlıkların birbirlerine çarpışmasından meydana gelir.

Neticede fertlerin, aileleri toplulukları siler süpürür ve yok eder.

Hapishanelerde, hastahanelerde, mezarlarda yatanların çoğu ters iradeli ruh fırtınasının afetine uğrayan talisizlerdir.

Öfkeyi yutarak söndürmek, menfaatten vazgeçmek, kin ve kıskançlığı, kafalarımızdan kovabilmek en büyük bir meziyettir.

Ruh fırtınalarının topluluk ufuklarında görünmesine biricik sebep, öfkelerin çarpışmasıdır. Hayvansal öfke, muhakemeyi, düşünceyi o an için karartır. Öfkeli bir insan düşünemez , muhakeme edemez, zarar, ziyanı bilmez hale gelir. Iş işten geçipte felaket karşıya dikildi mi o zaman yapılacak bir iş kalmaz fırtınanın kara bulutları da ufukları kaplamış olur.

Ruh fırtınalarının gelişini gösteren barometre, öfke, hiddet, gazaptır. Zamanında bunları anlayıpta dağıtmağa gücü yeten fert ve topluluk, ruh fırtınalarına uğramaz ve kurtulur.

Öfkeyi yenebilmek için bir takım çare ve tedbirleri şöyle sıralayabiliriz.

Öfkenin ilk geldiği mahalli bırakıp gitmek, yüze soğuk su serpmek, Ayakta ise oturmak, oturuyorsa uzanmak, öfkeye sebep olan olayı dimağdan atıvermek, öfkeli şahışlar karşısında kızmamak, yumuşatacak söz, ve hareketlerle öfkeyi bastırmak ve gidermek, ruh fırtınasına karşı en iyi bir sığınak ve kalkandır.

Tabiat ve ruh fırtınalarının getirdiği felâketlerden korunmasını bilenler en mesut ve bahtiyar insanlardır.