Yakın tarihi ulusal varlığımızda büyük bir değeri olan Gaziantebin mazisi de onun kadar parlaktır. Ne yazık ki inkılâp Türkiyesi devrine kadar bizde umumiyetle her sahada skolastik bir zihniyet hâkimdi. Bu cihetle diğer ilimler gibi tarih bilgisi de müsbetliğini ancak Cumhuriyet devrinde kazanabildi. Müsbet tarih, vesikalara dayanılarak geçmişteki olayları gününde nasıl idi ise öylece meydana koymak ve olgun bir düşünüşle onlardan neticeler çıkarmak demektir. Bugün vesikalara dayanmıyan tarihî bilginin ilmî mânada hiç bir kıymeti yoktur. Antebin mazisine göz gezdirirsek onun tarihî vesikalara malikiyet bakımından yurdun diğer bölgelerine göre daha çok talisiz olduğunu görürüz. Çünkü: Bizans devrinde Antioküs Temine bağlı bir sancak ve uç olan Antep için alınan bütün kararların metinleri Ântakyada toplanmış fakat Haçlı seferlerinde yok edilmişlerdir. Eyyubiler, Memlûkler ve Osmanlılar devrinde ise kısa müddetler müstesna genel olarak Antep, Halep vilâyetine bağlı bir sancak olarak kalmıştır.

Bu sebepten de İslâmî devre ait vesaik muhafaza edilebimiş ise de bugün Halep kütüphanelerini zenginleştirmektedirler. Şu hale göre. Gaziantebin mazisini ortaya koymak için gereken vesikalar ya hudutlarımızın dışında kalmış veyahut da. istanbulda henüz temamile tasnif edilmemiş olan hazinci evraktadırlar. Antebin İslâmî devre ait binaları çeşitli tarihi sebeplerle asaletini kaybetmiş olduğundan onlara ait. bilgiyi ancak şerî mahkeme sicllerinden çıkarmak mümkündür. Çünkü islamî devrin her sahifesinde üstünlüğünü ve hatıralarını olduğu gibi muhafaza eden yegâne izler adlî vesikalardır. Filhakika, bir bina tamire muhtaç olduğu zaman asıl kitabesi yerine tamir kitabesi vaz olunarak evvelkisi yok olabilir. Fakat devrin şerî hüküm ve kararları asla ortadan kaldırılamaz. Bu hareket o günün düşünüş ve inancının zarurî bir neticesidir.

Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi şerî mahkeme sicilleri hiç bir suretle değişiklik Kabul etmeyen müsbet ve büyük degree malik tarih hazineleridir. Bir mahallin tarihi hakkında konuşabilmek veya bir kaç satır yazabilmek için kıymetleri belirtilen arşivlere olan ihtiyacın ne kadar büyük olduğu kendiliğinden meydana çıkar. Hele yukarıda söylediğimiz sebeplerle tarihî vesikalarının bir kısmı kendisinden uzakta ve henüz istifade edilecek bir şekle sokulmamış, diğer bir kısmı büsbütün millî sınırlar dışında kalmış, geri kalanlar da izâh edilemiyecek kadar değişikliklere uğramış olan Gaziantebin mâzisi için şeriye mahkemesi sicilleri, değeri ölçü Kabul etmez yegâne kıymetlerdir.

Bu sicillerin Adana müzesine nakledilmek üzere olduğunu öğreniyoruz. Şehrin tarihini aydıtlatmak bakımından bu kadar yüksek bir değer taşıyan vesikaların bu şehirden uzaklaştırılması telâfisi imkânsız bir noksan olacaktır. Bütün yurt meselelerinde büyük alaka ve titizlikle çalışan kıymetli Valimiz Sayın Bürhanettin Tekerin bu mühim memleket derdini hal yolunda teşebbüslere giriştiğini memnuniyetle öğrendik. Müsbet neticenin tecellisinden emin bulunmaktayız.