-Geçen Sayıdan Devam-

Temiz masalar, mebzul mezeler, rakılarınız bitmek üzere, hele Osman Ağa çoktan bitirmiş» belki bir iki “götleme” içmiştir. Bırak, ceyyit birheva, her taraftan inikâs eden bir zemzemei cuş uhuruş, belki de istasyondasınız. Tevfik, Zekeriya, Mustafa da beraber, Tevfik bermutad ayakta; Zekeriya Nâreci Mustafa şimdi Hindenburğu çoktan geçti... Pala savuruyor

Hale bak, belki bir iki defa çakerilerin de ismim geçti. Bundan sıhhatmızdan eminim. Kokladığınız saf ve temiz havadan ne olur bir parça da bana sevk etseniz; Tevfikın kimbilir ne düşünerek hazırladığı mezeler. Zekeriyanın ufak seferiyesile gelenler çengilerin mutlaka bakkaldan aldığı kavun karpuz. Senin bizzat yaptığın avrat salatası.

Kâfir Tevfik meze yapmakta neler düşünür. Belki bir Varna tavuğu bu kadar velût olmamıştır. Emin de yanınızda ise tamam.

Yukarıda cinayetinden Âdem Babanın Cenabı Hak günahını sevaba kalbetsin. Cennetten kapı dışarı edildiği zaman kendisi Serendip adasına, şeriki cürmü de Ciddeye düşmüşler, yedikleri meyvei memnuanın vaziyetini bir türlü unutamıyan Âdem Serendibin semaye serçeken ağaçlarının tepesine bağırmış Havva Havva, Ummanların; Bahrı muhiti Hindînin kükreyen dalgalarına, kar veya ormanla mestur şevahıkına sızlanmış, Havva Havva. Kaya kovuklarını aramış, Yeşil yamaçlara koşmuş, İptidaî hılkatın bittiği her şeyden sormuş, Havva Havva, zavallı Âdem bilmemiş, bilememiş.

Allah’ın yerde mi gökte mi nerede olduğunu bilemediğim cennetin bir eşi de Antep denilen kızlar ve yıldızlar beldesidir. Orada binlerce Havva ve insana binlerce meyvei memnuayı zorla yemek hırsını veren bir şehvet havası var, zanpara adam eğer oraya gelse yeyeceği meyvei memnuanın cezası esfelessafiline atılmak olurdu. Ah bir... Hiç, hiç meyvei memnua olsa deyecektim. Ve ben de dihayatının durgun cağlarını burada asude geçirmek için, ince hislerinin insicamile işlenen bu bahçede yeryer sandalyeler, koltuklar, lim kurusun ondan yeseydim diye düşündüm. Fakat bu temenniden rücu ettim. Çünkü ağzıma alır almaz gideceğim yer esfele safilinden daha aşağı Gıyayı cahim olurdu. Çünkü Halfetilinin dediği gibi bu zatın bana adaveti var.

Sözden söze atladım, saçmalar attım. Fakat şununla müteselliyim. Sizi beş on dakika işgal ettim. Şimdi artık ben de hayatımdan bahsetmek hakkını kazandım. Evvel emirde şunu söyleyim bir hafta var ki canımın sıkıntısından içmeyorum.