(Geçen Sayıdan devam)

Tevfika söyle, beni mektup yazmadığımdan dolayı affetsin; bu mektubu aldığın zaman kendisine oku, sözümü kabul etsin. Halide çok selâm. Gözlerinden öperim. Yazacağın mektubun bir köşesine mini mini .bir selâm sıkıştırırsa minnettar olurum. Cemilden çok mahcubum, mektup yazamıyorum. Allaha ısmarladık

Mehmetçiğim! Artk çenem değil elim yoruldu. Beni ora ahvalinden haberdar et emi! Aradan iki saat geçtiği halde gözlerime uyku girmedi. Gözlerim semaye merkûz, hılkatin namütennahî ecramile yapayalnızım, çıt yok, loş bir sükût, bir mabedin derin sükûnuna benzeyen ilâhi samti daimî.. Boğucu, kavurucu bir sıcak.. Of biraz rüzgâr. Okşayıcı, üşütücü, daha doğrusu şu sükûnu mevtaiyi ezerek, kırarak geçen deli bir fırtına olsun.. Gökler ne kadar da karanlık.. Yüz binlerce sarı göz bu siyah esmer çehreye küçük bir şulei tebessüm bile vermeyor.

Saf bir menba olsa berrak. Suların nemli temaslarile biraz uyuyabilsem. Saçmalayorum değil mi? biraz daha gevezelik edelim mi? Bir pınarbaşı, sen ve ben bir de şey, yani uzun saçlı, kesik saçlı esmer mi, beyaz mı, esmer daha eyi.. Yalnız senin arzun gibi bir etli sütlü hatun kişi yine bir ... yeyemeyiz. Vaktile bir değil, beş değil, onüç hatun kişi ile gece yarılarına kadar gezdik, dolaştık bir halt da edemedik. Ud vardı, mebzul içki vardı. Soğuk menbalar vardı. Mehtapta bu âlemi nûsâuşe mütebessim bakıyordu. Ne olduk? El âlemin define konduk çalındık. Mesut günlerin aziz hatırası, ne güzel âlemdi. Müstakbeli feda ederim; Maziyi iade mümkün olsa.

Yazacak bir şey de kalmadı bair cevabında bana mevzu yaz ben de sana 21 numaralık ikinci mektup yazayım. Soranlara selâm. Temcit başladı. Erguvani bir kızıllık şarkta göründü. Artık yatağa. Baki dua vesselam.