Türk alimleri ve yazarları arasında ihata’i ilmiyesiyle meşhur bir zat olup Maraşlıdır. O zamanın âlimlerinden Mehmet Derendevi ve Hamza Efendiler'den Arapça ve Farsça Mantık dersleri almış, sonradan Şam'a giderek (Abdülganî Nablûsî) hazretlerinden hadis, tefsir, tasavvuf dersleri alarak icazet almış, Nakşibendi halifeliği unvanını da alarak Maraş’a gelmişti. Muhtelif medreselerde ders verdikten sonra ani olarak Maraş’ı terk ederek Antep’e gelmiştir. Çamurcu ve Zulkadriye medreselerinde ders vermiş, otuz cildi bulan eserlerini Antep’te yazmıştır. Eserleri Arapça, Farsça ve Türkçedir.
Eserlerinden bazıları Mahrukîzâde Cafer Bey ve Ali Süavi Efendi tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Ali Suavi Efendi, Paris’te çıkarmış olduğu gazetede Tahrir-i Kavanin isimli eserini neşretmiştir.
Eserlerinin birçoğu Avrupalıların klasik dedikleri eserlerdir. Meşhur eserleri Tertibu'l Ulum, Takrir-i Kavanin ve Mantık'tır. Tertibu'l Ulûm ve Mantık kitapları, yakın zamanlara kadar medreselerde okunmakta idi.
Saçaklızâde, Antep halkı tarafından çok sevilmiş ve hürmet görmüştür. Antep’te vefat etmiştir. Her ne kadar Sicil-i Osmaniye’de Üsküdar’da metfun olduğu gösterilmiş ise de Bursalı Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Müellifleri namı eserinde bunun bir yanlışlık eseri olduğunu yazmaktadır. Uryani Osman Efendi ([1]) Kaside-i Nuniye'sinde Antep’te vefat ettiğini söylemektedir ve Antep’te vefat etmiştir. Akrabaları tarafından cenazesi Maraş’a götürülmek istenmiş ise de talebeleri tarafından verilmemiştir. Antep’in kıble tarafında ismi ile anılan Saçaklı Kabristanı'nda metfundur. Yakın zamanlara kadar Saçaklı Tepesi'nde iki metre uzunluğunda baş ve ayak uçlarında iki büyük taş bulunan mezarı hak tarafından bir ziyaretgâh olarak tanınırdı. Şimdi burada Saçaklı Mahallesi bulunmaktadır.
Saçaklızâde, "Dünyadan bakaya irtihal etti." mısraının delaleti olan, 1145 Rumî senesinde Antep’te vefat etmiştir.
[1] Üryani Osman Efendi Kilislidir. 1168 senesinde Medine’yi münevverde vefat etmiş, birçok dinî ve içtimaî eserler yazmıştır. Hazreti Osman’ın mezarı yanına defnedilmiştir. Kaside-i Nuniye şerhinin kendi el yazısıyla bazı sahifeleri İstanbul’da Nuruosmaniye Kütüphanesi'nde bazıları Halep Osmaniye Cami Medresesi Kütüphanesi'ndedir.