Her şahıs ve her insan, ayni ruh halını muhafaza edemez, daima bir şekilde kalan bir ruha rastlanamaz. Zaman zaman ruhlar değişir neşeli bîr ruh mükedder, cesur bir şahıs korkak bir durum alır. Ruh hallarına değişmez zannedenleri, olaylar yanıldıklrını her an göstermektedir.

Olaylar ve muhitler karşısında şahsiyetler ve ruhlar değiştiğini ufacık bir inceleme ile pek açık ola rak anlar ve görürüz.

Korkak ve çekingen ruhların üzerlerine gelen bir etki, o ruhları en cesur bir hala getirir. Bu, yakın’ve uzak tarihlerden misallarla isbatı mümkün olan bir meseledir.

Napoleon, kudretli bir şüküh sahibi ve çok securdu. Ordusunda ki komutanlara çok sert muamele yapardı icabında dayak bile atardı.

Korku nedir bilmezdi. Ne zaman ki: (Elbe) adasına sürgün giderken ruhu değişti kendisine korkaklık ve ürkeklik geldi. O cesur ruh, korkak bir kediye dönmüştü. Gene çok korkak ruhlu biri olan komutanlarından (Türen)[1] O savaş başladımı çok korkak vücuduna bir titreme başlardı. O anda kendi kendine ey koca kafes, neden korkuyorsun der, savaş meydanına atılır ve böylelikle korku denilen ruh hastalığından kurtulurdu. Tarihte en cesur komutanlar arasına girdi. Gaziantep, savaşının ilk günlerinde, dellâl kolsuz Ahmet ağa düşman tarafından atılan top ve mermi seslerinden ürkerdi ve boynunu yakasına çeker bir tarafa sivişirdi. Sonraları ruhu değişti çok cesur oldu. Durumu ile sözü ile etra fına cesaret dalgaları dalgalandır maya başladı. Çınarlı camiinin kar şısinda şimdiki (Abidenin) bulundu ğu caddenin Güney tarafındaki Ermeni evlerinde düşman kuvvetleri vardı. Düşmanın ateş perdesi arasından, Şanlı Kahraman Kara Yılan’la birlikte düşman bulunan evlere atlamak cesaretini gösterdi, işte böyle ürkek bir ruh, zamanla değişti, korku nedir anlamaz bir hale geldi.

Olaylar, sözler, etkiler, karşısında ruhla değişiyor. Cimri bir ruh cömert, çekingen ruh atılkan, beceriksiz ruh işgüzar, tutulkan bir ruh açılıyor ve bülbül gibi şakıyor.

İlk görünüşte insan ruhları üzerinde hükmünü verenler zaman la yanıldıklarını anlayacaklardır.

Olaylar, içden ve dıştan gelen etkiler, zaman ve mekân halları, insan ruhları, üzerinde ne kadar değişiklere sebep oldukları apaçık her an görünmektedir.

Kayacık Okulu Başöğretmeni Tevfik ÜNER


[1] Nepeleon, Benden evvel geçen ve belki benden sonra gelecek olan generallar aralında en büyüğü (Türen) demiştir.