“Ordularımızı Arap çöllerinden sevk ederken yokluğunun ızdırabını çektiğim en büyük varlık yeşillikten mahrumiyettir. Ormanı da bir gün çöle kadar getireceğim.”

Yavuz Sultan Selim

Ağaç ve yeşillik tabiatın en güzel rengi, bir ressamın tablosuna sıkıştırdığı bir dal onu nasıl güzelleştiriyorsa, ağaç ve yeşillikte tabiatı güzelleştirmek için yaratılmış, insan ruhunu ve gözünü dinlendiren bu rengin kıymetini, yeşilliğin hasretini çekenler daha iyi bilir. Temiz ve berrak ilkbahar havasını tadan insanların çölde ağaca karşı duyduğu hasret bunu ifade edebilir. Anadolu’nun serin ve saf ilkbahar havasından sıyrılan bir ordu, yılmaz ve azimkâr komutaniyle çöl ortasında ilerliyor. Sefer zamanı serhat boylarında cenk türküleri söyleyen askerler, şimdi buruşuk alınlarla titreyen gözler üzerine ellerini siper ederek ufukta yeşillik arıyor. Artık neşeli askerler yok, ağır ve kalın elbiseler altında solgun insanlar var. Ağır topların tekerleklerini döndüren insanlar, içtikleri suyu bir an sonra yüzünden çıkık çene ve burun uçlarından yere düşerken görebiliyor. Bir vaka onlara yeşilliğin tadını tattırıyor. Birkaç ağaç onların gözüne neşe, vücuduna hareket veriyordu. Bu değişikliği yapan birkaç hurma ağacı ve durğun bir sudan ibarettir. Ya bu bir orman hatta çimenlerle bezenmiş bir koruluk olsaydı o yerlerde titreyen kumlar, küçük bir derenin oynak suları altında görülseydi. Herkes böyle düşünür. Düşündükçe de yeşillik hasretiyle kavrılıyorlar. Nitekim bu arzu ve ıztırabın yılmadan genç hükümdarları Yavuz Sultan Selim han güzel sözleriyle ifade ediyor. Bu topraklarda yeşillik görmek için, çalışmanın icabettiğini anlıyor. Oralarda yeşilliğin görülebilmesi için insanlar tarafından ağaç dikilmesinin elzem olduğunu anlatıyor. Ormanı çalışarak ve tabiatın nimetlerinden faydalanarak meydana getirebiliriz. O ordunun duyduğu ıztırabı tatmamak için ağaç yetiştirmeliyiz. Fakat yalnız ruh ferahlığı ve sıhhat olmadığını, ziraat sanayi ve inşaatta da önemli olduğunu herkes bilir.

Orman bir memleketin ekonomisinde gelir kaynağı ve zenginlik olarak gösterilir. Yeşillik için yağmuru beklemekle kalmayıp onu bize getirmeğe çalışmalıyız. Bunu içinde orman lazımdır. Çünkü orman nimet ve berekettir.

Muharrem ÇETE

(Gaziantep Ağaç Yetiştirme ve Koruma Derneği 1959 yılı kompozisyon yarışmasında lise öğrencileri arasında bu yazı birine gelmiştir.)