Zaman zaman elimize geçen Yüksek Kültür ve Fikir Derginizden ve bunlarla beraber Kütüphanemize hediye ettiğiniz okuma kitablarını okumakla, yüksek bilgi ve fikirlerden istifade ediyoruz. Biz talihin gadrine uğrayan kaza ve kader kurbanları olan Türk çocukları için gösterdiğiniz yakın ilgiye teşekkür ederiz.

Bugünkü Gaziantep Ceza evi bir irfan ocağı haline gelmiye başlamıştır. Ceza evimizde bir kütüphane ve öğretim odası ayrılarak hiç okuma yazma bilmiyen, bir çok mahkûm ve mefkufa okuma yazma öğretilmektedir. Ceza evimiz (500) mevcutlu olup, gayet büyük bir sükûn ye disiplin göze çarpmaktadır.

Ceza evinde gece gündüz bizlerle alâkadar olarak mahkûmlara ve mefkuflara doğru yolları gösteren sayın Savcımız İsmail Oktay’a, İnfaz Savcımız Kenan Kantek’e, Müdürümüz İzzet Sezginer’e minnettarız. Sayın büyüklerimize minnet ve şükranlarımızın yüksek Kültür Fikir ve Sanat derginizle bildirilmesini 500 mahkûm ve mevkuf Türk Çocukları namına rica eder hürmetlerimi sunarım.

Gaziantep Ceza Evinde

Apdullah GERÇEK

Gaziantep, bu vatanın ne kadar kahraman ve Gazi bir beldesi ise, bir o kadarda tarihi olay ve eserlerde zengin ve müstesna değer taşıyan bir bölgesidir. Antep asırlar boyunca tarihî sahnelerin içinde ve daima ön plânlarda yer almış bir merkezdir. Medeniyetler kavşağı, kervan yollarının geçid noktası olmuş bu itibarla (Türk-İslâm) âleminin mukadderatı üzerinde esaslı izler, tesirler bırakmıştır. Gaziantep, bundan başka tâ ortaçağdan beri yetiştirdiği bir çok bilgin, şair, filozof, tarihçi, idare adamı, asker, din adamlarilede hakikaten bir şöhrete sahib olmuştur.

Genç yaşımda, henüz, yangın ve gaza destanlarının yer yer tüttüğü bir sırada bu efsanevî kahramanlıklara sahne olmuş Gazi beldeye gelmiş, gönlümü, varlığımı Anteb’in cazibesine kaptırmıştım. Yıllar yılları kovaladıkça bu cazibe eksileceği yerde beni büsbütün sarmış ve tarihinin zenginliklerine, derinliklerine doğru sürüklemiştir.

İşte bundan ötürü mübarek, Kahraman ve Gazi, Anteb’e vurgun ve bağlıyım.

Otuz beş yıllık arada bir çok aksamalar olmasına rağmen içten gelen ve asla dinmek bilmeyen bir sevginin tesirile Anteb’i bir bütün olarak tetkike uğraştım.

İstanbul 2 Nisan 1958

Hikmet Turhan DAĞLIOĞLU

Gaziantep Kültür Dergisinin tutunması ve gelişmesi, Gaziantep için en büyük bir nimettir. Yüzbinlik bir Avrupa veya Amerika şehrini, oradaki kültür hareketlerini, çıkan gazete, dergi, vs. adedini düşünecek ve bizim şehrimizle mukayese edecek olursak geriliğin ne demek olduğunu çok iyi anlarız. Hele halkın ve ilgi alâkası, yeise kapılmamak elde değil. Fakat azim, mücadele ve sizlerin hamiyet ve gayretleri inşallah halkımızı aydınlığa kavuşturur.

Halâ konuştuğu dil 100 kelimeyi geçmiyen, zavalı köylülerimizin mağara devri yaşayışı, gazete, dergi, film’in noksanlığından değil mi? Dört yıldan dört yıla ancak seçim propağanda nutkundan başka (oda olursa) bir şey duymuyan. Öküz arkasından ayrılmıyan hatta para saymasını dahi bilmiyen, topraktan doğan, kendi halinde dünyadan bir haber didinerek nihayet yine toprağa karışan köylülerimizi düşündükçe elbette gözlerimiz yaşarır. Ben bu geceyi kovmak için top yekûn bir kültür hareketi gerektiği kanaatindeyim. Elektirik enerjisi mutlak suretle bollaşmalı, radyo ucuzlaşmalı, her vilâyetin, her kazanın köylerde dolaşmak için seyyar sinema makinaları olmalı her pazar (veya haftanın diğer münasib bir gününde) her köyde fenne, kültüre ait konferanslar verilmeli, lise, orta okul talebeleri bol bol en ücra köylere bile gezmiye götürmeli, müzik ekibi, tiyatro gurupları teşkil edilip oralarda gösteriler yapmalı. Fakat her harekette onların hissiyatına, kutsiyetine toz kondurmamıya dikkat edip açık lisanla bu konuda bizzat konferanslar verilmeli. Hatta hadisi şerifler okunup âyetler tefsif edilmeli.

Tabii bunların hepsi de olacak şeylerdir. İş ki yapacak enerji ve kudret var olsun. Yeter ki hükümetçe de bu işe girişilsin Şimdilik ben böyle sayıklıyarak teselli buluyorum. Hakikat olması için Tanrıya yalvarırım.

M. Doğan SEMİZ - İstanbul