On sekizinci asrın sonlariyle, on dokuzuncu asım başlarında ilim âlemimizde parlak bir şöhret salili olan müneccim Seyid Ahmet Asım 1169-1755 yılında Antebde doğdu.

Memleketimizin ilim sahibi faziletli bir ailesine mensup olan Asımın babası şair Osman Hulûsi Ef. zade Aymtab mahkemesi baş kâtibi Cenani Efendidir.

Türklüğün ilim ve iıfanının mühim merkezlerinden biri olan Antebde Asım kuvvetli bir tahsil gördü. Asımın üzerinde hoca Abdullah Necip efendinin tesiri büyüktür, hoca Abdulkh Necipten kelam ve hadisi, diğer zamanın Antep ulemasından, pederinden Arap çayı, hattı, şiir, ve inşayı Öğrendi (Osmanlı müellifleri cilt I sa. 375)

Babasının tesiriyle Antep şer’iye mahkemesi kalemine devam eden Asım, bir müddet sonra Antep Miri mîrani Nuri Mehmet paşanın divan kâtibi oldu 1203—1789. Nuri paşanın bazı elim hadiselerle hakkında idam hükmü çıkması üzerine müdafaaya baş vurması bu sebeple Antebde çıkan karışıklıklar ve muharebelerden Asım çok mutazarrır oldu.

Asım mal ve mülkünün, kitaplarının yağmaya uğradığını; bazı âl ın ve ehli ırz makulesile kilis semtine kaçmağa muvaffak olduğunu kaydeder, (yazma Asım tarihinden nakleden İslam — Tüık Aısil.'o peclisi cilt I sa. 596)

Kilrste maişet darlığiyle ailesini tekrar Antebe gönderen Asım Istanbula gitmek üzere yola koyulur. 1206 — 1791 bu hareket tarihi Antep büyükleri Ş. Sabrı Yener ile İslam Türk Ansiklopedisi Âs m maddesi H Turhan Dağlı oğlu farklıdır.

Kalmadan hâk-i mezellette hemen ey Asım

Azım i sûy-i semasay-ı Sıtambul olalım

Mütercim Asım efendi islanbulda kendini yeri muhitine tanıtmak için çok uğraşmak mecbuı iyetin de idi, hareketinden ancak beş sene sonradırki 1211-1796 da müderrislik rîiusu alabildi. (Aynı divanı sa. 596)

Asımı büyük bir varlık olarak ilim alemimize sokan Selim III ün gözüne girmesini sağlıyan olay Tebrizli Hüseyin bin halefcen tercümesini muvaffakiyetle başardığı Tıbyah-i Nâfi der terceme-i bürhanı kati adlı eserdir, sıra ile Arapça öğrenecekler için Tuhfe-i vehbi ye nazire olarak Tuhfe-i Asımı yazdı, Halepli Ibrahim ef. Den Siyer-i Halebiyi tercüme etti.

Mütercim Asım efendi mağrur, haysiyet ve şerefine son derece ehemmiyet veren bir adamdı, geçirdiği yokluk, çektiği ıstırap devrinin siyasi ve içtimai hadiseleri onu mücadeleye alıştırmıştı o daima şerefini korudu.

İlmî üstünlüğünün devrinin en yüksek seviyesine vardığını Asim kendisi itiraf ediyor. Asımla bir İlmî mübahase yapmak üzere Irandan elçimizle birlikte gelen İran elçisi ülemadan Ak İbrahim efendi Asırn hakkında hayranlık ve hayretlerini gizlemedi. (Asım tarihi c. II) Asım mü’tekit, dine bağlı, akideleri sağlam, samimi, taassubdan hoşlanmıyan Avrupanm terakkiyatına vakıf, ilmi ve memleketi yükseltecek avrupa eserlerini benimsiyen münekkit, müstakil fikirli, kana’atlerinden dönmez, düşündüğü gibi söyleyen, yazan cesur, himmet, gayret sahibi, hak ve hakikate inanan bir adamdı.

Mütercim Asımın adını, ebedileştiren hizmeti vak’anüvisligi olmuştur. 1222—1807 Amir beyin yerine bu vazifeye geçmiş bu vazifeyi benimsiyerek büyük bir iktidarla devam etmiştir. Vak’anüvisliğini tam bir anlayış ve bitaraf bir tarih telakkisiyle yapmış kendi kana’at lerinide eklemeği ihmal etmemiştir.

Vak’anavis ve Süleymaniye müderrisi Anlepli Elhaç Seyid Ahmet Asım Efendi 1229-1813 de selanik kadılığına tayin olundu,bu vazifeden bir müddet sonra istanbula dönen Asım effendi 9 sefer 1285 tarihinde vefat eyledi.

Lugatçılık sahasında yüksek bir başarı gösteren Mütercim Asım dilimize çevirdiği iki büyük eserle Türk dilinin hakimiyet davasında ne mühim bir temel olduğunu alimlerimiz hürmetle yad ediyor. Bu eserlerde belegat yabancı kelimelere karşılık olarak Türkçe kökğnden güzel buluş ve kullanışlarla Mütercim Asım Türk Dil davasının yapıcılarından biri oldu.

Asıma mütercim adını katan ve ayrılmaz hale getiren Mütercim denilince Antepli Asım hürmetle yad ettiren Türk dilinin iki büyük abidesi Farisiden tercüme etliği “Tibyan i nâfi, der tercüme i bürhani kati ile Arapcadan terceme ettiği El-Okyanus ul basit fi Tercemet - il - Kamus - il Muhit dir.

Asım başardığı büyük işlerle daima anılacaktır, ölümünün yüz yirmi beşinci yıl dönümü yaklaşmıştır, onun yüksek şahsiyetini yetiştiren Türk irfanına bu büyük varlığı katan Antebin yine yapacak büyük vazifesi vardır. Ölümünün yıldönümü yaklaşıyor” bir ihtifalin yüce adını gençliğe tanıtmak, Mütercim Asım hakkında geniş bir eser hazırlamak lazımdır.

Halkevimizin ilgili kollarının pek az kalan zamandan istifade etmesini istiyorum, sonra çok acı ve çirkin bir duruma düşmüş olacağız, bize Tevfik Fikretten çok daha yakın olan Asımımızı unutmıyalım. Yüksek adını ebedileştirmiş onunla öğündüğümüz Türk dilinin büyük kurucusu Mütercim Asım efendinin aziz hatırasını hürmetle selamlarım.

NOT: Bu yazımı H. Turhan Dağlıoğlunun İslam-Türk ansiklopedisindeki yazılarına borçluyum.

Cemil Özkaya MUTAFOĞLU