Sevinçle öğreniyoruzki Gaziantepte bir müze açmak yolunda teşebbüs yapılmıştır. Bu teşebbüsü yaptıran amil Antep şer'iye mahkemesi sicillerinin Adana müzesine götürülmesi endişesidir

Ben İstanbulda iken Hekimin mes’uliyeti üzerinde bir konferans veren hocam Cerrahî Profesörü Kazım İsmail Gürkan hasta ile hekim arasında mesuliyet ve vazifelere dair resmi vesikalara ilk defa Antep şer'iye mahkemesi sicillerinde rastladığını söylemişti, fazla malumat edinmek için ziyaretinde bulunduğum hocam bu vesikaları Mütercim Asımın hayatını tetkik için çalışan Hikmet Turhanın Antep şer'iye mahkemesi sicillerinde tesbit ettiğini ve bu vesikaların Tıp tarihimiz için ehemmiyetini anlattı. Bu sicillerin tedkikiyle ne orijinal ve mühim tarihî hadiseler aydınlanacaktır. Bu sicillerin mahallinde muhafazası için bir müzenin kurulması ilk şarttır. Müzenin mütehassıs elemanları bulunması ve çalışmalarının sicillerin derlenmesinde lüzumu muhakkaktır.

Gaziantep doğu ve güney Anadolunun İskenderun körfeziyle Zonguldak çıkıntısı arasında çekilen çizginin sağında en çok nüfuslu en güzel ve en zengin bir şehirdir. İlk adımları atılan demiryolunun başarılmasından sonra kazanacağı değer bizi düşündürmelidir.

Garbî ve merkezî Anadoluyu en kısa tarihî yollarca Suriye ve Iraka bağlıyan, Avrupa—İstanbul—Hindistan—Mısır demiryolları üzerinde bulunacak olan, önemi her gün artan İskenderun körfezi yanında bütün tarihî göçlere uğrak, seferlere ve istilalara kale olan Gaziantep şimdilik yol şebekemizin hiç bir imkânlarına sahip olmadığı halde, nefsinde 70 bin nüfusu refah içinde yaşatarak, bir çok nimetlere kavuşmuş, devlet eliyle imâr, ümran görmüş sayılı büyük şehirlerimizle boy ölçüşmesinin sırrı nedir. Bize kuvvet, bize iman, bize inan, bize ümit, bize güven, bize başarı hamlelerini veren işte bu sırdır.

Büyük şehirlerin ziraî, ticarî, siinaî, siyasî, coğrafî, stratejik ve kültürel değerleri yanında tarihi değerlerinin büyük yeri vardır Bu tarihi değer zamanımızda büyük bir gelir kaynağı olan Turizmin esasıdır. Bir çok kimseler Selimiye camiini görmek için Edirniye giderler. Antep başlı başına tarihî kiymettir istifade etmeği bilelim.

O halde Antep tarihinin hüviyetini tesbit edecek ve değerini isbat edecek eserlerini niçin şimdiye kadar derletip toplıyamadık geniş anlamla bunları koruyacak biz müze kuramadık diye soruyoruz, cevap olarakta ihmal, gaflet, idaremizde yoktan varlık yapacak, zamandan istifadeyi bilecek, kıymetlere kıymet verecek nefsini memleket işlerine hasreden kıymetlerin noksanlığıdır diyoruz. Kazanacağımız her günün kıymetini idrak ettiğimiz halde yapılacak işlerimizi vaktinde yapmazsak gelecek nesilde bizi ihmaş, küfür ve gafletle yad edecektir.

Artık vakit kaybetmeden müzemizi kurmalıyız. Antep ayarındaki şehirlerin müzeleri vardır. Yukarda dediğim gibi açılacak bu müzedir ki tecrübeli mütehassıs elemanlariyle tarihî kıymetlerimizi kıymetlendirecek, derleyecek, toplayacak ve koruyacaktır. Bakımsızlık yüzünden kaybettiğimiz bilmediğimiz ve bildiğimiz eserlerimize yenilerini katmak cidden acıdır. Kaybetmek tehlikesinde bulunduğumuz eserlerden biri olan Nuri Mehmet Paşa camiini isze takdim edeyim. Şehrimizin merkezinde Suburcu caddesinde bulunan Gaziantep müdafaasına sahne olarak bir kubbesinde hasar görerek ayrıca tarihî bir değer kazanan bir buçuk asırlık tarihi, bir degree sahip, mimarî stil ve yapı kalitesi itibariyle çok güzel olan bu kutsî ve tarihi camimizi tarihi değerini bilmediğimiz içindirki metrûk bırakmak gafletinde bulunuyoruz. Bahsettiğim bu camii biraz tamirle müze yapabiliriz. Tahsisat vesair güçlükleri yeneceğimize inanıyorum.

Evkaf idaresinin iyi niyetle kurulan bir şirketimize bu tarihî ve kutsi câmiimizi antrepo yapmak üzere kiraya vermesi bu suretle haraibiyete sürüklemesinin bırakacağı tesir büyük olacaktır.

Zafer bayramımız dolâyîsiyle şehrimizin en kuytu ve harap bir köşesinde kahraman halkımızın hizmetine açılan ilk biricik Şaraküstü ilk okulu temiz emellerin başarılmasına darlığın ve yokluğun mani olamadığını gösteren büyük ve temiz bir örnektir.

Yazan: C.Ö. MUTAFOĞLU